Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idamlarını engellemek için NATO üssünde görevli 3 İngiliz teknisyeni kaçıran Mahir Çayan ve arkadaşlarının katledilişlerinin üzerinden 44 yıl geçti.
Türkiye'de devrimci müdalenin sembol isimlerinden Mahir Çayan ve arkadaşlarının katledilmelerinin üzerinden 44 yıl geçti.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idamını engellemek için THKO ve THKP-C üyelerinin kaçırdığı üç İngiliz teknisyen Tokatın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyüne götürülmüştü.
Muhtarın ihbarı sonucu 30 Mart 1972 günü sabah saatlerinde yüzlerce komandonun katıldığı operasyonda Mahir Çayan, Hüdai Arıkan, Cihan Alptekin, Nihat Yılmaz, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Sinan Kazım Özüdoğru, Sabahattin Kurt, Ömer Ayna ve Saffet Alp katledildi.
Associated Pressin (AP) 120 yıllık arşivinden geçtiğimiz yıl çıkan Kızıldere arşivinde operasyonun hemen sonrasında çekilen görüntüler yer almıştı:
Deniz Gezmiş .Mahir Çayan .İbrahim Kaypakkaya ve dönemin devrimcileri hakkında çok şeyler yazıldı kimileri çocuklarının ismini koyarak ölümsüzleştirdi kimileri örgütlerini o isimlerle özdeştirdi kimileri romantik buldular.
Ama haklarında düşmanları bile kötü şeyler söyleyemeyecek kadar eylemlerini insani buldukları görülüyor.
Önemli biz bu yaşananlardan çıkardıklarımız.
Her 30 martta her 6 mayısta her 18 mayısta bir şeyler yazılır bizlerde haklarında bilgi ediniriz ondan sonrada bir yılın geçmesini bekleriz.
hakkında yazılanları okur düşündüklerimizi yazarız görüşlerini paylaşır veya eleştiririz ama nedense kimse ortak düşünce oluşturulmaz .
Tarihe baktığımızda onların idalleri gibi idalleri paylaşan çok yiğitlere rastlarız. 1359-1420 de yaşamış Şeh Bedrettin ve yoldaşları olan Torlak Kemal, Börtlüce Mustafa .1871-1919 larda yaşamış Rosa Lüxenburg ve yoldaşları Karl Liebknecht Wilhelm Pieck yakanmış W.Pieck kaçmış diğerleri öldürülmüştür.
Bu miras tarihlerden bu yana insanlığın geleceğe bıraktığı bir mirastır Mahir Deniz ve İbo bu mirası devir alıp gelecek insanlara bırakmış yaşam yolculuklarını bitirmişlerdir.
Bu miras sınıflar tarihi ile eştir bu miras Köle Spartakus un adaletsizliğe isyanıdır onun için küçük çıkarlar uğruna bir savaşın devamı değil verilmiş onur savaşının bu güne taşınan halidir.
Bu uğurda ölürsek esaretten kurtulacağız eğer kazanırsan özgürlüğümüzü alacağız diyen Spartakusun elindeki özgürkük bayrağının 1968 1972 halidir işte o bayrak Spartakustan alınıp Mahir.Deniz ve İbonun taşıyıp bize devir ettiği özgürlük bayrağıdır
Biz Mahir Deniz İbo ve yoldaşlarını öyle anlıyor öyle tanımlıyoruz. Bu yolda dönenler yolu bırakanlar yoldan sapanlar olmuştur. Ama sapmayanlar yolu sürenlerde vardır.
Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! Nazımın güneşi içenlerin türküsünde dediği gibi
Bu yolculuk bitmedi umutlarda bitmedi yolda kalacaklar eli titreyenler içinde aşk olmayanlar bu yolu şimdiden bıraksın bu güne kadar çok bırakan oldu devam edende insanlık var oldukça adaletsizlik oldukça bu mücadele var olacaktır bizlerde düşsek kavgadan bizden sonrakiler devam edecektir ta ki eşitlik oluncaya kadar.
Ben Mahiri Denizi İbrahimi böyle anladım Rosayı Bedretini anladığım gibi.
Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) lideri Mahir Çayan ve arkadaşları, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) önderleri Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnanın idamını engelleyebilmek için 26 Mart 1972de Ünyede NATOya ait radar istasyonunda çalışan iki İngiliz ve bir Kanadalı teknisyeni kaçırdılar.
30 Mart 1972 tarihinde, Tokatın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyünde askerle girdiği çatışmada Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nihat Yılmaz dokuz arkadaşıyla birlikte katledildi. Yoldaşlarını, kardeşlerini kurtarmak için canlarını feda etmekte bir an bile tereddüt etmediler.
Türkiyenin en temiz, en yiğit, en parlak, en yurtsever genç evlatları olarak halkın kalbine gömüldüler.
30 Mart 1972de Kızılderede katledilen Mahir Çayan ve 9 yoldaşını bıraktıkları devrimci mirasın kararlılığı ve saygıyla anıyoruz.
Tugay Candan
Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik
Evet, işte bu sözler Türkiye sol tarihinde bir dönemi hatırlatsa da aslında her dönem Türkiyeli devrimcilerin sosyalizm mücadelesindeki kararlılığının yansımasıdır.
İşte 60lı yılların başlarında bu kararlılıkla yola çıkan Türkiye İşçi Partisi (TİP) de ülkede sosyalizmi siyaseten toplumsallaştırırken, halkın dinamik kesimlerini kavganın öncüleri haline getirdi.
GENÇLİK MEMLEKETE SAHİP ÇIKTI
Bu kesimlerden biri olan gençlik, 60lı yıllarda dünyadaki siyasal süreçlerden de etkilenerek, kurtuluş için kaderini işçi sınıfıyla birleştirdi. Kah okullarda boykot, kah emekçilerle fabrikalarda grev örgütledi. Dünya emekçilerinin ekmeğine, yaşamına göz diken emperyalistleri Dolmabahçede denize döktü, patron beslemesi gerici çeteler tarafından katledildi
68 Kuşağı diye bilinen bu gençlik kuşağının öncülerinden olan Mahir Çayan da devrimci mücadeleye TİPte başladı. Aynı zamanda Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) üyesi de olan Çayan, bir süre sonra TİP ve o dönemki Dev-Gençten ayrılarak, yoldaşlarıyla Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesini (THKP-C) kurdu.
Türkiye, burjuvazi ve onun siyasi iktidarları eliyle 12 Marta sürüklenirken, Çayan ve yoldaşı Hüseyin Cevahir 1 Haziran 1971de Maltepede polis tarafından saldırıya uğradı. Hüseyin Cevahir bu saldırıda yaşamını yitirirken, Çayan yaralı olarak tutsak edildi.
Daha sonra yoldaşlarıyla birlikte 29 Kasım 1971de tutsak edildikleri cezaevinden kaçmayı başaran Çayan, 19 Şubatta Ulaş Bardakçıyı da bir polis saldırısında kaybetti.
DEVRİMCİ DAYANIŞMANIN ÖRNEĞİ
Çayan ve yoldaşları, bu süreçte bir yandan devrim mücadelesini sürdürürken, bir yandan da haklarında idam hükmü verilen Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) üyesi devrimciler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnanın katlini engellemek için çabaladılar.
12 Martın hemen ardından, 26 Mart 1972de Ordunun Ünye İlçesindeki NATO'ya ait radar istasyonunda çalışan iki İngiliz ve bir Kanadalı teknisyeni kaçıran Çayan ve yoldaşları, bunun karşılığında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslanın serbest bırakılmasını istediler. 28 Mart'ta, rehinelerle birlikte Tokatın Niksar İlçesindeki Kızıldere Köyü muhtarının evinde kalan diğer yoldaşlarının yanına gittiler.
30 Mart günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alındılar. Askerlerin, Teslim olun çağrılarına devrimci sloganlarla karşılık veren THKP-C üyeleri Mahir Çayan, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz ve THKO üyeleri Cihan Alptekin ile Ömer Ayna askerler tarafından makineli tüfek ve roketlerle açılan yaylım ateşiyle katledildiler.
ONLARIN KAVGASI SÜRÜYOR
Kızılderede katledilen devrimcilerin isimleri tarihe devrime olan inanç, cesaret ve devrimci dayanışmanın simgesi olarak yazıldı.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.