SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 23.02.2015- 20:24


Bunun cevabı belli. Nasıl biraraya geliriz değil de, sosyalizmin sesini nasıl güçlü bir ses haline getiririz diye sormak gerekiyor. Onun da cevabı sosyalist partiler ve BHH.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 23.02.2015- 20:41


Ben ''gelin sosyalist partilerde örgütlenin'' yada ''gelin BHH'de örgütlenin'' cevaplarının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Çok daha geniş ve kapsayıcı bir direniş hattı oluşturmaya ihtiyacımız var. Kürt Hareketi ile sokakta, aydınlanma, laiklik ve eşit yurttaşlık savaşımında ortaklaşan, temastan kaçınmayan bir birlikteliğe ihtiyacımız var. Yani Rojava'da faşizme karşı savaşanların ''batıda'' faşizme karşı savaşanlarla ortaklaştığı bir hat... Devamında ise gerekirse sokaktaki enerjinin sandığa ve sandıktan yaratılan sinerjinin sokağa da yansıtıldığı, dahil edilebiliyorsa bu hatta örgütsel anlamda CHP'nin de dahil edildiği, dahil edilemiyorsa kitlesinin bir şekilde dahil edilmeye çalışıldığı(kaldı ki belli anlamda ediliyorlar) bir hat ihtiyacımız var. Dolayısıyla önümüzdeki süreç ittifaklara mesafeli yaklaşıldığı bir süreç değil, ezilenlerin direnişinin oluşturulmasında bağlaşıklıkların, temasların daha fazla iç içe geçtiği, birbirine olan müdahalelerden korkmayan, inorganik bağlardan organik bağlara evrilen bir sürece ihtiyacımız var. Eğer bu yapılamazsa Brecht'in dediği gibi ''faşizme karşı birleşmeyenleri faşizm hapishanelerde birleştirir''.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 23.02.2015- 20:41 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 23.02.2015- 21:06


Kapsayıcı bir beraberlik olabilseydi, bugüne kadar olurdu. Seçim dönemi olduğu için HDP ittifak konusunu ortaya çıkardı. Böyle bir ittifak olmaz, olsa bunun kapsayıcılığı ne olur? Bence o da olmaz. Bir kere ilkelerde anlaşılamıyor. Kürt hareketi ne emperyalizme ne de AKP'ye karşı. Bu iki temel konuda birlik olunmadıktan sonra bir araya gelinse bile kapsayıcılık diye bir şey olmaz. Sosyalistlerin bir yerden başlaması gerekiyor. Bu da şimdilik BHH gibi görünüyor. İlkeler belli. İsteyen gelir. BHH bu konuda hiç taviz vermeden bu konuda ısrarcı olmalıdır. Daha kapsayıcı olmak adına ilkelerden taviz verilmemeli.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 23.02.2015- 21:24


Ortaklaşılacak ilkeler belli; laiklik, aydınlanmacılık, kamuculuk, özgürlük, eşit yurttaşlık. Bu ilkeler üzerinden ortak bir direniş hattı oluşturulabilir. BHH bu ilkelerle yola çıktı ve kimse bu ilkelerden taviz verin demiyor. Kürt Hareketi de bu ilkeler üzerinden oluşturulacak bir direniş hattına karşı değil.   Dolayısıyla Türkiye'de gitgide karanlığa evrilen düzeni de göz önüne aldığımızda yapılması gereken bir takım teorik dogmalara-takıntılara gömülüp kalmak değil faşizme karşı tüm ezilenler-ilericiler nasıl bütünleşebilir bunun için düşünmemiz ve çabalamamız gerek...




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 23.02.2015- 21:25 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 23.02.2015- 22:29


akp ve emperyalizm karşıtlığı olmadan sosyalistlerin ittifak içine girmemesi lazım. kürt hareketinin bu konuda bir eğilimi olsaydı, bhh kurulurken sessiz kalmazlardı. chp bile bu konuda milletvekili düzeyinde destek verirken hdp veya hdk'nın hiç katılım yapmaması manidar değil mi? kürt hareketi akp ve emperyalizm konusunda hiç iyi sınav vermedi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 25.02.2015- 11:17



Dekandan ‘don’ uyarısı


Meclis’te muhalefetin direnişi, protesto eylemleri ve kavgalarla görüşmeleri süren İç Güvenlik Paketi’nin yasalaşması halinde yaratacağı ‘keyfi’ uygulamalardan birisinin de çıplak arama olduğu ortaya çıktı.

Resim Ekleme  


İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer, TBMM’de muhalefet ile iktidarın kavgasına yol açan ve tartışmalı bir şekilde görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketi’yle polise verilen yetkilerin çok sayıda keyfi uygulamaya neden olacağını vurguladı. Sözüer, “Hak ihlal edildikten sonra kolluğu şikâyet etmenin, dava açmanın hiçbir etkisinin olmadığı herkesin malumudur. Örneğin, bu ülkede on binlerce şikâyet yapılmıştır ama birkaç kişi mahkûm olmuştur” dedi. Prof. Sözüer, dün Hürriyet’te yayımlanan söyleşide yaptığı açıklamada ise “Şu anda da kolluğun durdurma ve kaba üst arama yetkisi var. Ama kişiyi çırılçıplak soyup arayacağım dediğinizde karar lazım. İç Güvenlik Paketi’ndeki arama maddesiyle, kolluk amirinin sözlü talimatı ile kişinin donunu bile çıkarttırarak arama yapılabilecek...” uyarısında bulundu.

Sözüer, kolluğun, silah kullanma, gözaltı, arama, telefon dinleme gibi işlemleri kötüye kullanmalarının büyük sorun olduğunu ifade etti. Sözüer, bu işlemler nedeniyle açılan ceza davaları incelediğinde, soruşturmanın sonuçlandırılamadığı, polislerin duruşmalara getirilemediği, davaların bir bölümünün zamanaşımına uğradığı, bir bölümünde ise mümkün olan asgari cezaların verildiğini vurguladı. Bunların önlenmesi için reformlar yapıldığını belirten Sözüer, bu reformlara önce özel yetkili mahkemelerin darbe vurduğunun altını çizdi. Balyoz, Ergenokon, Askeri Casusluk, El Kaide gibi davalardaki aramalarda, kolluğun bizzat delil yerleştirdiği yolunda ciddi iddialar olduğuna dikkat çeken Sözüer, “Hal böyleyken kolluğun yetkilerinin ciddi denetime alınması gerekirken, tersi yapılıyor” dedi. Yeni düzenlemeyle hâkim kararı veya vali talimatıyla yapılan arama yetkisinin, kolluk amirlerine verildiğini anımsatan Sözüer, “Açıkçası, özellikle arama, gözaltı, silah kullanma yetkisi konusunda ciddi sorunları olan polis teşkilatına, yargısal denetimden tamamen uzak bir biçimde bu yetkilerin verilmesi çok sayıda keyfi uygulamaya neden olacak mahiyette. Bu yetkilerin herhangi bir hukuki denetimi ve güvencesi de yok” ifadelerini kullandı.


‘ÖCÜLER HUKUKUNA DOĞRU’


Sözüer’in Kelebek’te İzzet Çapa’ya dün yaptığı çarpıcı açıklama ise şöyle: “Arabada seyir halindeyken polis veya jandarma gelip ‘Dur bakalım, arayacağız’ diyerek tüm elbiselerinizi çıkartıp üst araması yapabilecek. Şu anda da kolluğun durdurma ve kaba üst arama yetkisi var. Ama kişiyi çırılçıplak soyup arayacağım dediğinizde karar lazım. İç güvenlik paketindeki arama maddesiyle, kolluk amirinin sözlü talimatı ile kişinin donunu bile çıkarttırarak arama yapılabilecek... Maalesef öcüler hukukuna doğru adım atıyoruz. Vatandaş geçmişteki gibi ‘seni öcüler yiyecek’ diye korkutulup, hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına razı edilmek isteniyor. Avrupa’da hangi ileri demokraside, vali ve kaymakama savcı yetkisi veriliyor? Hangisinde güvenlik paketindeki gibi silah kullanma yetkisi var? ‘Molotof cezalandırılacak’, ‘yüz kapatılarak yürüyüşe katılmak yasak’ deniyor. Ama onlar zaten şimdi de yasak ve suç. Güvenlik bürokrasisi, çarpıtılmış bilgi ve istatistiklerle seçilmişleri yanıltıyor. Lütfen artık yanılmasınlar ve ileride ‘çok safmışız’ demesinler...”




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 14:53


AKP 'iç güvenlik' tasarısının kalan maddelerini Meclis'ten çekti, paketin yasalaşması için vites artırdı

Resim Ekleme

Yaklaşık iki haftadır Meclis’in gündeminde gergin oturumlarda görüşülen faşizan “iç güvenlik” paketiyle ilgili AKP beklenmedik bir adım attı. Paketin hâlâ Meclis onayı bekleyen 68’den 130. maddeye kadar olan kısmını hükümet tarafından verilen önergeyle çekildi.

Böylece tasarının daha ziyade pasaport, nüfus işleri gibi çoğunlukla bürokratik konuları içeren bölümler dışında kalan kısmın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayına sunulmasının hızlandırılması bekleniyor.

Tasarının geri çekilen 4. Ve 5. bölümlerinin ise önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşülmeye açılacak olan torba yasaya ekleneceği söyleniyor.

MUHALEFET: HUKUKA AYKIRI

İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’ün imzasının olduğu, paketin kalan maddelerin geri çekilerek komisyona geri gönderilmesini öngören önergenin arından muhalefet partileri, teklifin hukuka ayrkırı olduğunu belirterek Genel Kurul’da itirazda bulundu.

Abdullah Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma çağrısı ardından paketin tartışmalı maddelerde değişiklikler yapılacağını iddia eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise teklifleri olduğu gerekçesiyle paketin tamamının çekilmesini istedi.

Valilere olağanüstü yetkiler vererek protesto eylemlerinde polise silah açma yetkisi tanıyan paketin en tartışmalı maddeleri ise geçtiğimiz günlerde onaylanan ilk iki bölümünde bulunuyordu.

Cumhurbaşkanı tarafından onay aldıktan sonra yürürlüğe girecek olan maddeler arasında şunlar bulunuyor:

- Polis, yasaya göre suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla 48 saate kadar gözaltına alma kararı verebilecek.

- Toplantı veya gösteri yürüyüşlerinde, “havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı patlayıcılar, demir bilye ve sapan”, bulunduranlar iki yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

- “Kimliklerini gizlemek” – ya da polisin sıktığı gazdan korunmak - için yüzlerini tamamen veya kısmen bezle örterek yürüyüşe katılmak suç kapsamına alınacak.

- Vali, kolluk amir ve memurlarına doğrudan emir verebilecek.

Birgün



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 12 Mart; ilk faşist darbe ayhan 3 4138 14.03.2021- 18:55
Konu Klasör Türkiye’de bu kadar çok faşist var mı? melnur 0 1324 28.08.2021- 10:47
Konu Klasör Mecliste ortak bildiri ve HDP... melnur 2 2435 03.03.2020- 09:01
Konu Klasör Mecliste ‘gavat’ tartışması melnur 0 4831 13.11.2013- 13:52
Konu Klasör CHP: Mecliste türbana izin vermeyeceğiz özgür 0 3730 28.10.2013- 17:39
Etiketler   Faşizm,   paketi,   mecliste,   faşist,   saldırıyla,   savunuluyor
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS