Komünist partilerin farklı parti yapıları vardır, bu partiler kitle partileri veya kimlik üzerinden siyaset yapan partiler gibi bir parti yapısına sahip olamazlar. Daha kalabalık olma adına farklı ideolojik eğilimler veya farklı siyaset yapma biçimlerini savunanlar parti üst yönetiminde olamaz. HTKP kurulurken böyle bir ''açılım'' yapmıştı, sokağa daha çok önem verecek, hem ufak tefek ideolojik farklılıkları görmeyecek, hem de siyaset yapma biçiminde değişimler yaratacaktı. Tutup tutmayacağını açıkçası merak da ediyordum, bana tutmaz gibi geliyordu, böyle bir ''açılım'' partinin ÖDP'lileşmesi anlamına gelirdi ki, komünist olma iddiası taşıyan bir partide bu tür örgütlenme anlayışı sorun ve tasfiye üretmekten başka bir şeye yol açmazdı. Öyle de oldu. Gelinen durum bu tür örgütlenme anlayışının sorunlu bir anlayış olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Bir başka konu ve bence en az örgütlenme anlayışı kadar önemli olanı, bir komünist partinin sosyalist olmayan, solculuğu düzen solu olmaktan öteye gitmeyen bir partiye 7 Haziran genel seçimlerinde oy verilmesini istemesidir. Bir komünist partinin MK veya PM üyeleri böyle bir açıklamada bulunamaz. Bulunuyorsa komünist parti olma iddiasını bir kenara bırakmalıdır. Parti içindeki tartışmaların da bu eksende ortaya çıktığı anlaşılıyor. Böyle bir ayrışma ciddi bir ayrışmadır ve bu ayrışmada taraf olanlar komünist bir parti içinde yan yana siyaset yapamazlar. Bu ayrışmayı onarabilmek de mümkün değildir. Siyaset yapma biçimi üzerinde anlaşamayan bir komünist parti de varlığını uzun süre koruyamaz. Tasfiye kaçınılmaz görünüyor.
Uzun sürmez, parti içindeki çalkantılar yakında açığa çıkar.
Biz bunu dillendirince HTKP'den bazı tipler "biz M/L partiyiz öyle şey olmaz" demişti. Görünen köy klavuz istemez. HDP'nin teknesine su taşıyanlar, solun görevini yapmama konusunda özeleştiri verecekler, o kadar!
Ne söylemiştiniz, hangi tipler sizin söyledikleriniz karşısında '' bizde olmaz'' demişlerdi, açıklar mısın?
Biz bunu dillendirince HTKP'den bazı tipler "biz M/L partiyiz öyle şey olmaz" demişti. Görünen köy klavuz istemez. HDP'nin teknesine su taşıyanlar, solun görevini yapmama konusunda özeleştiri verecekler, o kadar!
Ne söylemiştiniz, hangi tipler sizin söyledikleriniz karşısında '' bizde olmaz'' demişlerdi, açıklar mısın?
Meriç Şenyüz, İleri yazarı.
Böyle cevap olur mu, Meriç Şenyüz hangi yazısında ''sizin söylediğiniz''e karşı bir yorumda bulunmuş, onu aktarın, siz ne söylüyordunuz?
HTKP'de ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum. Hafta sonu yapılan kongre sonucunda yeni MK seçilmiş, eski MK'dan 16 kişi yeni MK'da yok. Buna Kurtuluş Kılçer de dahil. Kurtuluş Kılçer seçimlerde HDP'ye oy veren kişilerin partiden uzaklaştırılmasını istemişti, Erkan Baş da buna tepki göstermişti. MK'da Erkan Baş var, Kurtuluş Kılçer yok. Kurtuluş Kılçer bu partinin çok önemli bir ismiydi, kendisi istemediyse veya seçilmediyse, her iki durumda da partinin bir sorun yaşadığını gösterir. Bir yıl içinde MK'nın 16 kişisi, değişiyorsa ve kişilerin içinde Kamil Tekerek ve Kurtuluş Kılçer varsa partide bir tasfiye yaşanıyor demektir.
Yeni MK:
Akın Art, Ali Önder Öndeş, Alper Dizdar, Baran Özkan, Baransel Ağca, Barış Tercioğlu, Birtan Altan, Can Soyer, Deniz Gülşen, Doğan Ergün, Ekim Nehir, Emre Deveci, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Erkan Baş, Erkin Özalp, Esra Sert, Faysal Azamlı, Metin Çulhaoğlu, Metin Uçak, Onur Emre Yağan, Oya Sönmez, Özgür Savaşçıoğlu, Seven Cankurtaran, Zozan Baran.
Eski MK:
Ahmet Tarık Yenil, Aysel Tekerek, Baran Özkan, Barış Tercioğlu, Bilgütay Hakkı Durna, Can Soyer, Doğan Ergün, Emrah Akansu, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Erkan Baş, Erkan Kılıç, Erkin Bulut, Esra Sert, Hande Durna, Hanife Şahan, Kamil Tekerek, Koray Yalçın, Kurtuluş Kılçer, Mehmet Karaoğlu, Mert Uzun, Metin Çulhaoğlu, Murat Bozbeyoğlu, Umut Kuruç, Yavuz Karamahmutoğlu
bir iki yıl içinde parti kurucularından 16 kişi MK içinde yer almıyorsa partinin yönetim kadrosu oturmamıştır. siyasetinde anlaşmazlık vardır. böyle bir parti bence yürümez. tkp'nin bölünmesini anlamamıştım, bu bölünmeyide anlamıyorum.
Türkiye'de solun en önemli sorunu kitleselleşme konusunda yaşadığı zorluktur. Bu sorunun nedeninin büyük bölümünün Türkiye nesnelliği ile yakından ilgisi olduğunu söylemek mümkün. Bu sorunun aşılması için Türkiye'deki sol aydınların tek bir parti çatısı altında biraraya gelmeleri sorunun çözümünde zorunlu bir adım olarak görünse de gerçekte böyle bir yapılanmanın kısa veya orta vadede farklı sorunların oluşmasına yol açtığı da görülmektedir. Örgütsel disiplin, ideolojik bütünlük ve tutarlılık ve siyaset yapma biçiminde tam olarak anlaşamayan unsurların bir komünist parti içinde birlikteliği mümkün olamadığı gibi, leninist olma iddiası taşıyan bir partide bu konularda ortaya çıkabilecek herhangi bir gevşeklik de partinin iç işleyişinde sorunlar üretmekten başka bir sonuca yol açmamaktadır.
HTKP kuruluş aşamasında TKP (ve KP) ile ideolojik hiç bir farklılığı olmadığını sürekli olarak vurguladı. Fark siyaset yapma biçimine itirazdan ileri geliyordu ve Haziran isyanından sonra artık ''eski konumlanış'' ile partinin büyüyemeyeceği, daha fazla sokağa inilmesi gerektiği iddia edilmeye başlanmıştı. Doğru gibi gözükmesine rağmen 'sokağa daha fazla inmek'' siyasette güncel pozisyon almak ile yetinmek anlamına da gelmediği açıktı. Üstelik güncel pozisyon ideolojik konumlanışla uyumluluk göstermiyorsa bir komünist parti için ortada çok daha ciddi sorunlar var demektir.
Tasfiye yaşanmadan HTKP'nin bu sorunundan sıyrılabilmesi hiç de kolay gözükmüyor.
HTKP'de şaşkınlık ve moral ve bozukluğu var. HTKP bu ayrışmayla farklı bir parti haline gelmiştir. Parti MK'si ise Erkan Baş ve Metin Çulhaoğlu'nun eline geçmiştir. Çulhaoğlu'nu saymazsak Erkan Baş önderliğinde FKF'nin partisi haline dönüşmüştür. Partinin bu haliyle TKP'nin ideolojik doğrultusunu koruması çok zor.
Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP)'nde bir süredir yaşanan tartışma Kadıköy Caferağa Spor Salonu'nda haftasonu yapılan olağanüstü parti kongre-konferansıyla yönetim değişikliğiyle sonuçlandı.
Halkın Türkiye Komünist Partisinde (HTKP) bir süredir yaşanan tartışma, Kadıköy Caferağa Spor Salonu'nda geçen haftasonu yapılan olağanüstü parti kongre-konferansındaki yönetim değişikliğiyle sonuçlandı. Partililer yaşanan ayrışmanın bir koltuk tartışması olmadığını, siyaset yapma şekline dair fikir ayrılığı yaşadıklarını söyledi. Yeni parti yönetimi de kongre-konferans sonuçlarını basın açıklamasıyla duyurdu.
TKP'nin bölünmesinin ardından kurulan HTKP'de seçim sürecinde başlayan tartışma tasfiyeyle sonuçlandı. Partide seçim sürecinde HDP ile ilişkilerde kendisini daha net gösteren tartışmanın ardından Kurtuluş Kılçer'in başını çektiği grup Merkez Komite'den tasfiye edildi. İki grup blok listeyle yarışırken geleneksel sol siyasete yakın duran grup yeni yönetimde kendisine yer bulamadı.
İDEOLOJİK POLİTİK AYRIŞMA
Partililer, yaşanan tartışmanın bir koltuk tartışması olmadığını, siyaset yapmaya ilişkin ideolojik-politik bir ayrılık yaşadıklarını söyledi. Bir grup yeni siyaset yapma biçimleriyle hareket etmeyi savunurken, diğer grubun geleneksel sol siyasette ısrar etmesi şeklinde bir farklılık yaşandığı ifade edildi. Seçimlerde parti içinde yaşanan HDP tartışmasının da bu bağlamda olduğu aktarıldı.
Ayrışmanın ardından HTKPliler sosyal medyada da tartıştı. Tasfiye olan grubun Kurtuluş Kılçer'in yazdığı ve soldaki "liberal virüs"ü anlattığı yazıları paylaşarak, diğer grubu liberal sola yakınlaşmakla suçlaması dikkat çekti. Yeni yönetimi destekleyenlerin ise, son günlerde HDP üzerinden başlayan tartışmayı hatırlatarak diğer grubu siyasetten uzak durmakla eleştirdiği görüldü. Onlar da Erkan Baş'ın Suphiler'in yolunda ileri başlıklı yazısını paylaşarak yanıt verdi.
YENİ PARTİ YÖNETİMİNDEN AÇIKLAMA
HTKP'nin yeni yönetimi de bugün bir basın açıklamasıyla kongre sürecinin sonuçlarını duyurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran sonrasında iktidarını kaybetmemek için provokasyonlara başvurduğu ve ülkeyi iç savaşa sürüklediğinin söylendiği açıklamada "bu tabloda ülkemizin komünistlerine özel bir görev düşmektedir. Komünistler, bir yandan AKP gericiliğine ve piyasacılığına daha büyük bir kararlılıkla karşı çıkmaya devam ederken, bir yandan da AKPnin halk düşmanı uygulamalarına ve provokasyonlarına karşı mücadele etmek zorundadır. Ülkemizde kardeşliğin ve birlikte yaşama iradesinin güçlendirilmesi, komünistlerin öncelikli görevlerinden biridir. Partimiz, AKP iktidarının saldırgan, gerici ve piyasacı politikalarına karşı, her alanda, öncü bir mücadele yürütmek konusunda kararlıdır" denildi.
Açıklamada "HTKP 2015 Kongre/Konferansından da bu kararlılıkla çıkmıştır. HTKP, ülkemizin son derece zorlu ve aynı zamanda fırsatlarla dolu bir döneme girdiğini, komünistlerin işçi sınıfımıza ve halkımıza karşı sorumluluğunun daha da arttığını saptamıştır. Komünistler AKP karanlığına karşı yürütülen mücadelenin en ön safında yer alacak ve bu konuda tek bir an dahi kaybetmeyecektir" ifadeleri kullanıldı.
KİM GELDİ KİM GİTTİ
Partinin açıklamasına göre kongre süreci sonunda yeni merkez komite şöyle şekillendi: Akın Art, Ali Önder Öndeş, Alper Dizdar, Baran Özkan, Baransel Ağca, Barış Tercioğlu, Birtan Altan, Can Soyer, Deniz Gülşen, Doğan Ergün, Ekim Nehir, Emre Deveci, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Erkan Baş, Erkin Özalp, Esra Sert, Faysal Azamlı, Metin Çulhaoğlu, Metin Uçak, Onur Emre Yağan, Oya Sönmez, Özgür Savaşçıoğlu, Seven Cankurtaran, Zozan Baran.
Partinin kurucu Merkez Komitesinde yer alan ancak son kongre-kurultayda yeni merkez komitenin dışında kalan isimler ise şöyle: Ahmet Tarık Yenli, Aysel Tekerek, Bilgütay Hakkı Durna, Emrah Akansu, Erkan Kılıç, Erkin Bulut, Hande Durna, Hanife Şahan, Kamil Tekerek, Koray Yalçın, Kurtuluş Kılçer, Mehmet Karaoğlu, Mert Uzun, Umut Kuruç, Yavuz Karamahmutoğlu.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
