İstanbul'da 1 Mayıs: Bakırköy'de on binler bir araya geldi
İstanbul'da 1 Mayıs mitingi için on binlerce kişi toplandı. Miting alanındaki konserler 5 işçinin yaşamını yitirmesi sebebiyle iptal edildi. 1 Mayıs ve Enternasyonal marşlarının okunmasıyla başlayan miting, yapılan konuşmaların ardından sona erdi.
İstanbul'da 1 Mayıs mitingi için on binlerce kişi bir araya geldi.
Mitinge gelenler "Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez", "Paranın saltanatı varsa halkın TKP'si var" sloganları atarak toplanma alanından miting alanına yürüdü.
Darüşşafaka Lisesinden 1 Mayısa TKP saflarında katılmak üzere çıkmak isteyen onlarca liseliye güvenlik gerekçesiyle izin verilmedi.
1 Mayıs mitingine katılan Solcu Liseliler, yaşanan durumu protesto etti.
Okul yönetimiyse öğrencilerin velilerinden izin belgesi getirmeleri gerektiğini öne sürerek, izin kağıdı getirmeyen öğrencilerin 1 Mayıs'ta dışarı çıkmasına izin verilemeyeceğini savundu.
YAŞAMINI YİTİREN İŞÇİLER ANILDI
TKP aracından 5 sağlık işçisinin Elbistan'daki kazada 1 Mayıs mitingine giderken yaşamlarını yitirdikleri duyuruldu.
Yapılan duyuruda "İşçilere, emekçilere ölümü reva gören bu kahrolası düzene karşı mücadeleye çağırıyoruz" denildi.
'TKP'DE ÖRGÜTLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Mitingde konuşma yapan TKP İstanbul İl Komitesi Üyesi Zehra Güner Karaoğlu, TKP Merkez Komitesi tarafından hazırlanan 1 Mayıs mesajını okuyarak "Sermaye düzeni su alırken her geçen gün daha fazla işçi bu düzen değişmeli diyenlere kulak kabartmaya başladı" dedi.
Mesajda "Sosyalizm için gönüllü olan işçiler, gençler, kadınlar sizi TKP'de örgütlenmeye çağırıyoruz. Yaşasın 1 Mayıs!" ifadeleri kullanıldı.
Mesajın tamamı şöyle:
"Umudu çoğaltmak, mücadeleyi büyütmek için bir araya gelen işçi kardeşlerimiz, Vaatlerin, tehdit ve uzlaşı çağrılarının havalarda uçuştuğu bir seçim sürecinden geçtik hep birlikte.
İktidar partisi ve ortağı yerel seçimleri de aşınca Büyük Türkiye'ye ulaşılmasının önünde hiçbir engel kalmayacağını, kimseye muhtaç olmadan ayakları üzerinde duran bir Türkiye yaratacaklarını söyleyip durdular.
Muhalefetteki düzen partileri ise seçimlerin sonunda memlekette bahar havasının eseceğini ilan ettiler. Seçimler bitti. Ortadaki tablo düzen partilerinin söylediklerinin tersine emekçileri zorlu günlerin beklediğini gösteriyor.
Bu düzende artık hiçbir şey hal yoluna konulamıyor. İktidarı ve muhalefeti ile düzen partilerinin ilk yaptıkları patronlara olan sözlerini tutacaklarını ilan etmek oldu. Yoksullaşma ve işsizlik açıklanan resmi rakamların ötesinde halkın canını acıtacak boyutlara gelmiş durumda. Önümüzdeki günler yoksullaşma ve işsizliğin daha da şiddetleneceğinin işaretleri ile dolu. Patronlar ise bu karanlık tabloyu işçi sınıfına saldırı için bir fırsat olarak görüyor.
Yıllardır memleketin yağmalanan değerlerinden geriye ne kaldıysa onların da satılıp savrulması için uğraşılıyor. Halkın insanca yaşama hakkına dair elde ne kazanım kaldıysa onlar da ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Kıdem tazminatının fona devri ve zorunlu bireysel emeklilik gibi bir dizi düzenleme ile işçilerin tamamen köleleştirilmesinin koşulları yaratılmaya çalışılıyor. Dahası var. İş başında ölüyoruz. İşçiler ölürken hastamıza, öğrencimize sağlık için, eğitim için para, hep daha fazla para soruluyor…
Düzenleri yürümüyor, gemileri su alıyor. Çareyi emekçi halka saldırmakta görüyorlar. Düzen cephesinde birileri tehdit altında olduğumuzdan, büyük Türkiye için bir araya gelinmesinden söz ediyor, etmenin ötesine geçip düşmanlar ve müttefikler ilan edip karşı tehditler savuruyorlar. Aslında sermayenin çıkarlarının ancak böylesi bir ittifak ile temsil edileceğini ispatlamaya uğraşıyorlar. Düzen cephesinde başka birileri ise uzlaşı çağrıları yapıp, memleketin normalleşmesi gerektiğinden dem vuruyorlar. Onlar da aslında sermayenin çıkarlarının karşılanması için bir olunması gerektiğini, bunun da uzlaşı ile olacağını ispatlamaya çalışıyorlar.
Biz ise şunu biliyoruz, eğer halk bu düzenin sahibi para babaları ile yan yana gelir veya uzlaşırsa bu karanlık tablonun faturası ona kesilecektir. Halkımızın sömürücülerle, hırsızlarla, zorbalarla değil birbiriyle kucaklaşmaya, işçilerin birlik olmaya, örgütlenmeye ihtiyacı var. Patronların kriz fırsatçılığına engel olabilmek için işçiler hem tüm Türkiye'de hem de iş yeri işyeri örgütlenmeli, örgütlü bir güç olarak Patronların Ensesinde olmalı.
Biten seçimlerin bize gösterdiği bir şey daha var. O da bu düzenin değişmesi gerektiğine dair özlem ve umudun büyümekte olduğu. Yeni bir Türkiye'yi, sosyalizmi istemenin gerçekçi ve meşru olduğu.
Sermaye Düzeni su alırken her gün daha çok işçi gerçekleri görmeye, "bu düzen değişmeli" diyenlere kulak vermeye başladı. Ama sadece kulak kabartmak, hatta söylenenleri doğru bulmak yetmiyor.
Eşit ve özgür bir Türkiye için, insanın insanı sömürmediği bir düzen için bir araya gelmemiz, gönüllü olmamız, örgütlenmemiz lazım. Bu düzeni değiştirmek için iş yerlerimizde, mahallelerimizde, okullarımızda umudu çoğaltmalı, örgütlülüğü büyütmeliyiz.
Sosyalizm için gönüllü olan işçiler, kadınlar, gençler sizleri partinizde, Türkiye Komünist Partisi'nde örgütlenmeye çağırıyoruz.
Paranın saltanatı varsa halkın TKP'si var.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü."
'MEYDANLARI DOLDURAN TKP'LİLERE SELAM OLSUN'
Mitingde konuşma yapan sanatçı Orhan Aydın, "Büyük insanlığın 1 Mayıs'ı kutlu olsun" dedi.
Aydın, "Yalnız ülkemizde değil, tüm dünyada meydana çıkanların 1 Mayıs'ı kutlu olsun" ifadelerini kullandı.
Orhan Aydın, "Tüm Türkiye'de tam 19 ayrı noktada meydanları dolduran TKP'lilere selam olsun" diye konuştu.
YAPICILAR MÜZİK GRUBU VE EKREM ATAER HALK KORUSU SAHNE ALDI
Mitingde Yapıcılar Müzik Grubu ve Ekrem Ataer Halk Korosu sahne aldı. Ekrem Ataer Halk Korosu, Gündoğdu marşını seslendirdi.
"Daha aydınlık daha insanca bir yaşamın olacağı bir ülke için, TKP ile birlikte olanlar hepiniz hoşgeldiniz" diyen Yapıcılar, "İkimiz" şarkısını seslendirdi.
Mitingde konuşma yapan TKP İstanbul İl Başkanı Aydemir Güler, "Bu ülke kaçılası bir ülke değil, bu ülke faşistlerin, yobazların ülkesi değil. Bu ülke emekçilerin ülkesi. Bu ülkeyi değiştireceğiz, yaşanası bir ülke yapacağız" dedi.
Güler, "Oylarımızı iki katına çıkarttık ama yetmez bizim oylarımız ülkenin her yerine yayılmak zorunda. TKP aldığı oyla değil örgütlediği umutla övünüyor. Oy verenlerin yeri TKP'nin saflarıdır. Ayağa kalkıyoruz. Bu yürüyüşün ne olduğunu herkes bilsin. Yok öyle ulusal uzlaşma, yok öyle toplumsal uzlaşma. Biz kadınları öldürenlerle, çocuklara tecavüz edenlerle, ülkenin bütün varlıklarını satıp savanlarla uzlaşmayacağız. Bu yürüyüş devrim yürüyüşü" ifadelerini kullandı.
TKP KORTEJİ YÜRÜYÜŞE BAŞLADI
TKP toplanma alanında kortej oluşturarak yürüyüşe başladı.
KONSERLER İPTAL
Bakırköy miting alanında verilecek konserler, Şanlıurfa'da yaşanan kazada 5 işçinin yaşamını yitirmesi nedeniyle iptal edildi.
Şanlıurfa'ya 1 Mayıs mitingi için giden işçileri taşıyan otobüs devrilmiş, 5 işçi yaşamını yitirirken, 14 işçi de yaralanmıştı.
MİTİNG 1 MAYIS MARŞI VE ENTERNASYONAL
Miting alanında toplanılmasının ardından DİSK korosu 1 Mayıs marşını söyledi,
1 Mayıs'a katılan kurumların temsilcileri Enternasyonal'i söylemek için sahneye davet edildi.
TAKSİM MEYDANI'NIN KAPATILMASINA TEPKİ 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Bakırköy Halk Pazarı'nda düzenlenen programda konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs'a kapatılmasını eleştirdi.
Herkesin iş güvencesi olması gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, şunları söyledi:
"Kriz bahanesiyle işten çıkarmalar yasaklanmalı, çalışma saatleri düşürülmeli, grev hakkı tam ve eksiksiz olarak tanınmalıdır. Haksız, hukuksuz KHK'lar ile güvenlik soruşturmalarıyla işinden edilenler görevlerine iade edilmelidir. Taşeron işçiler kamu işçisi olarak kadroya alınmalı. Dört + dört zulmüne son verilmeli. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır. Vergi adaletsizliğine son verilmeli. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınmalıdır. Asgari ücretliden vergi alınmamalı. Göçmen işçilerin emeklerinin sömürülmesine son verilmeli. İşsizlik sigortası fonunun arpalık olarak kullanılmasına son verilmelidir. Zorunlu BES sistemi altında tefecilik sistemine son verilmeli. Son kalemize, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize, çocuklarımızın geleceğine el uzatanları pişman edecek miyiz?"
'EMEK SÖMÜRÜSÜ SON BULSUN'
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise şöyle konuştu:
"Ülkemiz adım adım bir ekonomik, siyasal bunalımın içine itildi. Bugün 1980 askeri darbesiyle hayata geçiren ranta, spekülasyon, betonlaşmaya dayalı bu ekonomik dönem çöküyor. Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizliği ile karşı karşıyayız. Her şeye zam geldi. Krizin etkilerini yerel seçim sonrasına ertelemeyi tercih ettiler. Gözümüzün içine baka baka elimizde avucumuzda ne kaldıysa ‘yüzde bire aktaracağız’ diyorlar. İşsizlik fonunu, kamusal emeklilik hakkımızı patrona peşkeş çekmek istiyorlar.
Emekten yana, laik, eşit ve özgür bir yaşam istiyoruz. Emek sömürüsü son bulsun diye. Bu kavga faşizme karşı bu kavga hürriyet kavgası. İş güvencemize dokundurmayacağız. İhraçlara karşı mutlaka kazanacağız. Mutlaka geri döneceğiz."
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
