SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Marksizmin geleceği           (gösterim sayısı: 535)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 05.07.2022- 07:29


Marksizmin geleceği-1

Marksist olmamak, ilk toplumsal fazlayla birlikte sınıfların ve sonra devletin doğmasından itibaren dünyanın her yerinde insanlığın varoluşuna damga vuran sömürü düzeninin devamından yana olmak demektir. Marksist olmak ise onu yıkmayı hedeflemek, sınıfsız bir topluma ulaşmak anlamına gelir.

Resim Ekleme
 
Ufuk Akkuş  

Dünyayı anlamanın pek çok yolu var. Bilim, felsefe, din vb çerçevesinde değişik anlama biçimlerinden söz edilebilir. Tarihsel süreç içinde bu   araçlar kullanılarak değişik açılardan analiz çabaları süregelmiştir. Toplumu tarihsel süreç içinde anlamanın en yetkin yollarından biri olan Marksizm, kapitalist sistemi tüm incelikleri ile kavrayarak doğaya ve topluma dair görüşlerimizi netleştiren bir düşünce akımı olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmış; 20. yüzyılda bazı ülkelerin ideolojik temeli olarak pratiğe geçirilmiş; 1990’lı yıllarda ise reel sosyalist ülkelerin çökmesiyle gücü ve yaygınlığı azalmıştır. 21. yüzyılda ise periyodik olarak gerçekleşen ekonomik kriz günlerinde gündeme gelmiş ve genel bir ilgiye mahzar olmuştur. Marksizm sadece içinde yaşadığımız kapitalist sistemin işleyişini anlamamız için teorik çerçeve sunmaz. O aynı zamanda pratik felsefe, yani siyaset felsefesidir. Marksizmin öncüleri ve kurucuları Marx ve Engels başta olmak üzere pek çok Marksist de siyasi eylemin içinde rol almışlar, liderlik yapmışlardır.

Peki günümüzde Marksizm; değişen toplumsal yapı, teknoloji ve sınıfın yapısı gibi pek çok yeniliğin önümüze koyduğu yapı hakkında tatminkar bir analiz sunabilir mi? ve doğayla barışık, eşitliğin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü bir toplumun yaratılmasında kılavuz rolü üstlenebilir mi?

Sungur Savran,   “Marksistler” adlı iki ciltlik kitabında tüm bu sorulara Marksizmin tarihsel süreç içindeki gelişimine, Marksist klasiklere ve Marksistlerin pratiklerine bakarak yanıt üretmeye çalışıyor. Savran’a göre; 21. yüzyılın sosyalist/Marksist hareketinin bugün düştüğü durumdan sonra yeniden ayağa kalkışı, bu yüz yıllık tarihin anlaşılmasına ve aşılmasına bağlıdır. Geçmişi bu kadar önemli başarısızlıklarla dolu bir sosyalist hareket, bunlarla hesaplaşmadığı, başarı ve başarısızlıklarının bir bilançosunu çıkarmadığı, bütün bunların ardında yatan dinamikleri soğukkanlı bir biçimde analiz etmediği taktirde 20. yüzyılda yaşanan felaketlerin 21. yüzyılda da yaşanmasına rıza gösteriyor demektir. Savran, sadece teorik bir yenilenmeden bahsetmez, işçi sınıfının gerçek bir kurtuluş yolunda ilerleyebilmesi için devrimci Marksist programın da güncellenmesi gerektiğinin altını çizer.

Savran; “Marksistler Cilt 1 Teori-Pratik Birliğine Doğru” kitabına; tarihin bitmediğinin ve Marksizmin güncelliğinin kanıtı olarak gördüğü “Komünist Manifesto”yu temel tezleri ve önermeleri bakımından tahlil ederek başlıyor. Savran’a göre Marx ve Engels’in kaleme aldıkları “Komünist Manifesto” bir devrim programıdır. Onun yöneldiği esas amaç proletarya için, kapitalist topluma son vererek sınıfsız bir toplum yaratma yolunda politik bir hat çizmektir. Bunu yapabilmek için de öncelikle kapitalist toplumda devletin karakterinin kavranması gereklidir. Tarihsel deneyim en demokratik biçim altında bile kapitalist devletin burjuvazinin bir hakimiyet aracı olduğunu açıkça kanıtlamıştır. Devletin sınıf karakterinde iki sonuç vardır. Birincisi sınıf mücadelesinin zorunlu olarak politik bir karakter taşımasıdır. İkinci sonuç ise proletaryanın iktidara gelmesi için bir devrimin gerekliliğidir.

Savran’ın modern dünyanın anlaşılabilmesi için elzem bir araç olarak gördüğü Marx’ın temel eseri “Kapital” de ayrıntılı olarak analiz edilir. Kapital, Marx’tan önceki iktisatçıların yaptığı gibi sadece ekonominin nasıl işlediğini anlamaya ve bu konuda bilimsel bir teori geliştirmeye odaklanmaz. Kapital, tıpkı “Komünist Manifesto” gibi devrimci bir araçtır. İşçi sınıfına yürütmekte olan mücadelelerini zafere ulaştırabilmesi için gerekli bilinci kazandırmayı hedefler. Marx, kendinden önceki, ekonomi politikçiler diye nitelendirilen iktisatçıların yapıtlarını inceler ve onları aşarak   kendi kuramını geliştirir. Ekonomi politikçiler kapitalizmi değişmez ve ebediyete kadar var olacak bir üretim biçimi olarak ele alır. Marx ise kapitalizmi tarihselleştirir. Onu tarihteki daha önceki köleci ve   feodal üretim tarzları gibi geçici bir dönem olarak kavrar. Savran’ın   Kapital’e yönelik önemli vurgusu onun komünizm üzerine bir kitap olduğudur. Evet Marx, geleceğin toplumuna yönelik ayrıntılı reçete vermez, yüksek fikirler beyan etmez, ama Kapital’in bütün amacı; kapitalist toplumun rahminde özel mülkiyet ve piyasa yerine komünal mülkiyet ve özgürce birleşmiş üreticilerin bilinçli tarzda gerçekleştirdiği planlamaya yaslanan başka bir toplumun olgunlaşmakta olduğunu ortaya koymaktır.   Savran, Kapital’in bütün bilimsel yapısında ortaya çıkan en önemli sonucun; kapitalizmin kendi kendisinin ortadan kalkmasının tarihsel koşullarını yaratması olduğu saptamasını yapar. Sermayenin hareket yasalarının sonucu olan; proleterleşme, sermayenin üretici güçleri sürekli olarak devrimci tarzda değiştirmesi, yoğunlaşma, merkezileşme, sermayenin uluslararasılaşması, bütün bunlar aynı sonuca, yani komünizmin güncel hale gelmesine bağlanır. Kapital’in yöntemi de baştan aşağı diyalektiktir. Marksizmin bütün klasiklerinde kullanılan diyalektik yöntem Kapital’de en çarpıcı ve yaygın biçimde eserin içine işlemiştir. Savran’ın vurgusuyla, diyalektiğin temel dinamiği olan çelişki; yani bir varlığın kendi içinde kendi karşıtını barındırdığı fikri bütün kitabı baştan sona kat eder. Kapital, metanın analizi ile başlar ve meta derhal kullanım değeri ile mübadele değeri olarak nitelenir. Bu çelişki daha sonra değişik biçimlere bürünerek tekrar tekrar ortaya çıkar; somut ve soyut emek, meta ve para, üretim ve dolaşım, emek süreci ve değerlenme süreci… Bu ikilikler birbirini izler. Bu ikiliklerin arasındaki gerilimdir ki her aşamada analizi daha ileri doğru harekete geçirir. Özellikle ilk bölümlerinden dolayı Kapital’i okumanın zorluğuna değinen Savran şu saptamayı da ekler: “Şayet okur, farklı soyutlama düzeylerini oluşturan katları kafasına iyi yerleştirirse, baştaki panik yerini muhteşem mimari yapının içinde sukunetle, keyifle çıkılan bir gezintiye bırakabilir.

Marksizmin önemli kuramcılarından olan Savran, kitabında Marksizmin ustalarından Engels, Lenin ve Trotskiy’nin Marksizme katkılarını da hem eserleri hem de sosyalist mücadeleye pratik katılımlarını vurgulayarak ayrıntılı olarak değerlendiriyor ve   Marksist teori ve pratiğin geleceğine yönelik saptamalarda bulunuyor.

Sungur Savran’ın akıcı bir dille   kaleme aldığı “Marksistler Cilt 1 Teori Pratik Birliğine Doğru”   kitabı sadece sol sosyalist çevrelerin değil modern toplumu anlamak isteyen ve dünyayı daha güzel ve özgür bir yer haline getirmek isteyen herkesin okuması, üzerine düşünmesi ve tartışması gereken bir çalışma. Sungur Savran’ın kitabının ikinci cildi “Marksistler Cilt 2 Sosyalizmin Enternasyonalizm ile Sınavı”   adlı kitabını ise önümüzdeki hafta tanıtmaya çalışacağım.

KÜNYE: Sungur Savran, Marksistler Cit1 Teori-Pratik Birliğine Doğru, Yordam Kitap, Ocak 2022, 591 sayfa.

https://ilerihaber.org/icerik/marksizmin-gelecegi-1-142445



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kapitalizmin geleceği ve “demokrasi” melnur 0 1078 11.01.2022- 08:59
Konu Klasör 'Modern Para Teorisi' ve kapitalizmin geleceği... melnur 0 727 07.10.2021- 01:04
Konu Klasör S.Demirtaş: Artık AKP'yi değil, geleceği konuşmalıyız melnur 3 2262 29.03.2022- 05:36
Konu Klasör Marksizmin üç kaynağı ve üç öğesi melnur 0 3193 18.02.2014- 17:58
Konu Klasör Marksizmin bitmeyen revizyonu melnur 4 4110 13.11.2016- 22:45
Etiketler   Marksizmin,   geleceği
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS