CHP’de değişim hızlı başladı… Özgür Çelik'ten ziyaret: Önce Atatürk sonra Gezmiş
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ankara'ya yaptığı ziyarette ilk iş olarak Anıtkabir'i ziyaret etti. Değişimcilerin adayı olarak gösterilen ve kongrede 196 delegenin oyuyla yeni il başkanı seçilen Çelik'in, Atatürk'ün ardından Deniz Gezmiş'in mezarını ziyaret etmesi dikkat çekti.
CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde, değişim isteyenlerin adayı olarak gösterilen CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik ve eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat yarışmıştı.342 delegenin oyunu alan Özgür Çelik, 310 oy alan Cemal Canpolat'a 32 oy fark atarak CHP'nin yeni İstanbul İl Başkanı olmuştu.
Göreve gelen Çelik önce Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün huzuruna çelen bıraktı. Ardından Çelik Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.
Çelik o ziyaretine dair şunları söyledi:
ANITKABİR'E ZİYARET
"İl Başkanımız Özgür Çelik; Ankara İl Başkanımız Ümit Erkol ve Yönetim Kurulu, İlçe Başkanlarımız, İl Yöneticilerimiz, Kadın ve Gençlik Kollarımız, İl Disiplin Kurulumuz ile birlikte Cumhuriyetimizin ve Partimizin kurucusu, ebedi Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Şefimiz İsmet İnönü’nün huzuruna çıktı. İl Başkanımız Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakarak saygı duruşunda bulundu ve Anıtkabir Özel Defterini imzaladı."
"DENİZLERİN MÜCADELESİ SÜRÜYOR"
CHP İstanbul İl Başkanı Çelik'in ikinci ziyaret adresi ise Deniz Gezmiş'in mezarı oldu. Gezmiş'i mezarı başında anan Çelik, "Denizlerin mücadelesi sürüyor" mesajı verdi. Çelik ayrıca Erdal Eren'in mezarını da ziyaret etti.
O ziyaretle ilgili olarak Çelik şu paylaşımı yaptı:
"68 kuşağının yiğit evlatları sonu darağacı olsa da gözlerini kırpmadan bağımsızlık için tarihin şerefli sayfalarına yazdırdılar adlarını. Biz onların davasını mücadelemizde, anılarını çocuklarımızda yaşattık. Bir Denizimiz gitti, milyonlarca Deniz geldi. Bugün haklı ile haksızın, mazlum ile zalimin savaşı sürüyor. Bizim tarafımız iyilerin, mazlumların ve zorda olanların yanıdır. Anadolu ve Filistin’i can damarlarından birbirine bağlayan Denizlerin mücadelesi sürüyor. Ankara İl Başkanımız Ümit Erkol ve Yönetim Kurulu, İl Yöneticilerimiz, İlçe Başkanlarımız, Kadın ve Gençlik Kollarımız, İl Disiplin Kurulumuz ile birlikte Karşıyaka Mezarlığı’nda Denizlerin, gencecik fidanımız Erdal’ın ve nice mücadele insanımızın mezarlarını ziyaret ettik."
CHP'yi ve kuşkusuz Türkiyelileşen HDP'yi (HEDEP) önemsiyorum. Bu partilerin tıpkı sosyalist partiler (TİP) gibi büyümesini ve tabanlarını da genişletmesini istiyorum. Bu partilerde bulunan sosyalistlerin asıl yuvalarına dönmelerini de bekleyerek, umarak. Türkiye'nin sola, soyalizme ihtiyacı var. Bu ihtiyaç CHP ve HDP/HEDEP'e kategorik karşıtlık içinde verilemez. Hele bir zamanlar sözde sol, sosyalist ve enternasyonalist forumlarda yapıldığı gibi CHP düşmanlığı ile hiç verilemez. CHP ve Türkiyelileşme çabasında içinde olacak bir HDP/HEDEP'in küçülmesi demek bu partilerin taban kaybetmesi anlamına gelecektir. Kaybedilen bu tabanın tümünün birden sosyalist partilere akması beklenmemelidir. Ya çoğu siyasetle bağını koparacak ya da merkez sağ partiler yönelecektir. ASAL'ın son yaptığı ankette CHP'nin oyu yüzde 20'ye düşmüş görünüyor; kaybolan bu yüzde beş sosyalist partilere akmadı. TİP'e gelen oy belki sadece yüzde yarım ya da 1 oranında....Ankette TİP yüzde 3 görünüyor.
Cumhuriyet tarihinin en gerici parlamentosuna sahibiz. Bu parlamentoda TİP ve EMEP vekilleri üç beşi geçmiyor. Bu yüzden Türkiyelileşen bir HEDEP'le, yüzünü sola ve sosyal demokrat ilkelere dönmüş bir CHP'ye ihtiyacımız var. Sanal medyada CHP ve HDP/HEDEP düşmanlığına yönelik sol ambalajlı yorumlara rastladığımda rahatsızlığımın ortaya çıkmasının nedeni de bu.
Ne sanıyoruz, solculuk, sosyalistlik sağdan soldan bulduumuz ve çğu kez yanlış anlayarak, doğru yorumlayamadığımız ezberleri günceli, olanı biteni hiç hesaba katmadan yazıp çizmek mi? Böyle bir şey mi sosyalist olmak?
***
4-5 Kasım kurultayı yaklaşırken Kemal Kılıçdaroğlu'nun mutlaka yenilgiye uğratılması gerektiğini savunmam aynı zamanda bu partinin kitlesinin sola en yakın olması ve kolaylıkla sosyalst partilerin tabanına dahil olabilmesi nedeniyledir. Özgür Özel'in ve değişimcilerin sözlerinde bu konuda bir umut ışığı var, kazandıklarında bunun ne kadarını gerçekleştirebilirler, bilmiyorum ama, Kılıçdaroğlu'nda bu konuda hiçbir umut ışığı olmadığını söyleyebilirim.
Çulhaoğlu'nun siyaset konusunda yazdıklarına tekrar tekrar dönmekte yarar var. Pek okuyan bir toplum değiliz. Siyaseti bile kolayından kotarmayı düşünür bir hale geldik. Sosyalist olmayı, sosyalist partileri sürekli olarak kuramla ilgili birşeyler yazıp çizen kişiler ve örgütler olarak mı düşünüyoruz, bilmiyorum. Böyle olunca, sosyalizm siyasi alana bu şekilde yansıyınca/yansıtılınca o yansıtan kişi dışında hiçbir fayda ortaya çıkmadığı gibi hiçbir etkisi de olmuyor.
Sosyalizmi toplumsal alanda daha etkin bir hale getirebilmeliyiz. Bunun nasıl olacağı, nasıl sonuç verebileceği üzerine kafa da yorabilmeliyiz. CHP ve HDP/HEDEP ile ilişkilendirirsek özellikle CHP'nin olmadığı veya küçüldüğü bir siyaset arenasında oyların/yurttaşların sosyalist sola akacağını düşünmek ve hatta daha ileri giderek söyleyelim, Türkiye'nin önünün açılacağını ileri sürmek, öyle ummak, öyle sanmak...-çok da doğru bir düşünce ya da beklenti değil. CHP olmazsa o noktada kurulacak başka bir partinin (DSP gibi, SHP gibi) oyların/seçmenin/yurttaşın büyük çoğunluğunu aldığı, kimilerinin merkeze doğru yöeldiği ve sonuçta buradan sosyalist solun payına pek de bir şey çıkmadığının yakın tarihte örnekleri vardır.
CHP önemli; CHP'yi önemsiyorum. CHP önemsenmelidir. Bir yanıyla Türkiye solundan en fazla nemalanan partidir CHP ve öte yandan kitlesiyle birlikte Türkiye'de solu temsil ettiği varsayılan parti de CHP'dir. Bu yüzden özellikle sol-sosyalist siyaset CHP'ye rağmen ve CHP yok sayılarak yapılamaz ve CHP'nin sol olmadığı üzerine tepinilerek de Türkiye'de sosyalist siyaset yapılamaz ve bu tür siyasetlein de sola bir getirisi olamaz. O halde CHP'yi daha sola çekmek için çaba gösterilmeli midir, sorusuna verilecek yanıt ''evet'' değildir. Sosyalistlerin CHP'yi daha sola çekmek için özel bir çaba göstermeleri gerektiğine inanmıyorum ama bu durum CHP'nin daha sola kaymasından mutsuzluk duyulacağı anlamına da gelmemeli. Üstelik Türkiye gerçeğinde örgütlü gericilğin iktidar olduğu ve sosyalizmin ise toplumsal alanda hemen hemen omadığı düşünüldüğnde özellikle CHP'nin ve Türkiyelişme çabası içinde olan bir HDP/HEDEP'in yok sayılması ve kategorik bir karşıtlık içinde olunmasının da sosyalist sola bir yararı olacağını düşünmüyorum ve dahası böyle bir siyasi tavrın örgütlü gericiliğin değirmenine su taşımaktan başka bir işe yaramayacağına da inanıyorum. Çulhaoğlu'nun bir yazısında dile getirdiği gibi (mealen söylüyorum) dünyanın ve ülkenin bu günkü durumunda sosyalist hareketin yükselebilmesinin bir birlikteliğe ihtiyaç gösterdiği ve ancak bu tür birlikte yürünmesi durumunda bir mesafe alınabileceğine işaret etmekteydi. Sosyalist sol kuyrukçuluğa düşmeden ve kendini de bu birliktelikler içinde silikleştirmeden bu konuda yol yürüyebilir. Böyle olmadığında hiçbir başarı sağlanmadığını görüyoruz. Yıllardır böyle. Tek başına girilen her seçim bir öncekinden beter sonuçlarla karşılamamıza neden olmuştur. Birliktelikleri, ilkeli ittifakları denemekte yarar var bu yüzden. TİP örneği ortada ve Çulhaoğlu'nun da söylediği gibi ''olmazsa geriye dönmek de olası.''
Bu söz konusu birliktelikler CHP ve HEDEP'le olur mu, olmaz mı, ne kadar olur, ayrı bir konu ama, en azından şu CHP karşıtlığını süreklileştirerek oradan koparabildiklerimizi kendimize dahil ederiz düşüncesi ve beklentisinden sıyrılmak gerek. Ülkenin örgütlü gericiliğin iktidarın kurtulabilmesinin yolu bu tür siyasetler olmadığı gibi, sosyalist solun toplumsal alandaki etkisinin arttırılması da bu tür siyasetler değil. Sosyalist sol farklı yollar ve siyasetler denemelidir. CHP'nin sola yönelmesi konusunda özel bir çabaya da gerek yok ama temennimiz en azından bu yönde olabilmeli...Zayıflamış/zayıflatılmış bir CHP ile kendi içine kapanmış bir HEDEP'in ülkeye bir getirisi olamaz...-diye düşünüyorum
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
