Başbakan'ın öğrenci evleriyle ilgili açıklamalarına dair bir açıklama da AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'den geldi: "Aynı evde yaşayan karşı cinsler komşuların da uyarısıyla tespit edilirse polis bu gençlerin ailelerine telefon açacak."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kızılcahamamdaki parti içi toplantının pazar günkü basına kapalı oturumunda sarf ettiği ve ertesi gün basına yansıyarak Türkiye nin gündemine oturan, Kız ve erkek öğrencilerin birlikte oturmasına müsaade etmeyiz sözleriyle ilgili, AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikliden geldi.
Caniklinin Meclis kulisinde konuyla ilgili olarak söylediklerini bugünkü köşe yazısına aktaran Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, şunları söylediğini aktardı:
Üzerinde epey konuştuk. Polis bir yaptırımda bulunmayacak. Aynı evde yaşayan karşı cinsler komşuların da uyarısı sonucu tespit edilirse polis bu gençlerin ailelerine telefon açıp İşte oğlunuz veya kızınız şu evde şu kişilerle birlikte yaşıyor diye bildirimde bulunacak. Başka bir uygulama kesinlikle söz konusu olmayacak.
Başbakan Erdoğan'ın "kızlı-erkekli öğrenci evi" açıklamaları sonrası "ihbar hatları" çalışmaya başladı.
Ankara'da kiraladıkları evde yaşayan 3 öğrenciyi, aparman sakinleri ve ev sahibi dairelerinden 'Bizim ahlak yapımıza uygun değil' diyerek çıkarmak istedi.
İstanbul-Tophane'de bir kadın öğrencinin evini, komuşlarının ihabarı üzerine 30 polisin basmasının ardından Ankara-Seyranbağları'nda da öğrencilere şikayetler başladı. 2 arkadaşıyla birlikte kiraladıkları dairede yaşayan Ali Haydar Durmuş isimli öğrenci, ilk şikayetin 2 gün önce, Erdoğan'ın karma öğrenci evlerine yönelik konuşmasından hemen sonra geldiğini söyledi. Komşular, öğrencilere, Anneniz babanız size sahip çıkmıyor mu? Nasıl kız-erkek kalıyorsunuz? Biz istemiyoruz!" sözlerini sarf etmiş.
Radikal'den Mehmet Bilber'in haberine göre, 2 aydır tuttukları evde kiracı olarak kaldıklarını, buna benzer herhangi bir uyarı almadıkların söyleyen Durmuş, Başbakanın açıklamasının hemen ardından ev sahibinin kendilerini telefonla aradığını anlattı. Kendilerini arayan ev sahibinin Apartman sakinlerinden çok yoğun şikayet var, kızlı erkekli kalıyorsunuz. Evi boşaltın dediğini aktaran Durmuş ev sahibine evi boşaltmayacaklarını ve kontratlarının hala geçerli olduğunu söylediklerini belirtti.
Durmuş, bazı komşuları eve davet ederek, komşularla bu konuyu konuştuklarını, burada kimseyi rahatsız eden herhangi bir şey yapmadıklarını anlattıklarını kaydetti. Bunun üzerine meseleyi kapattıklarını zannettiklerini söyleyen Durmuş, komşuların bu kez de apartman yöneticisine baskı yaparak kendilerini evden çıkarttırmaya çalıştıklarını belirtti. Yöneticinin apartmanda aidatları toplamak için gezerken komşuların kendilerinin de duyacağı şekilde bağırarak, Anneniz babanız size sahip çıkmıyor mu? Nasıl kız-erkek kalıyorsunuz? Biz istemiyoruz, zaten devlette bunu istemiyor dediklerini söyledi.
Komşularının ihbarı üzerine apartmanın önüne bir polis ekibinin de geldiğini anlatan Durmuş, polisin dairelerine gelmediğini ve kendilerine yönelik herhangi bir şey söylemediğini belirtti. Başbakanın sözünü dikkate almayacaklarını söyleyen Durmuş, "Kadın ve erkek arkadaşlar olarak aynı evde kalmaya devam edeceğiz. Bunu komşulara, apartman yöneticisine ve ev sahibine de söyledik diye konuştu.
Kızlı-erkekli aynı evde kalıyorlarmış. Bu durum toplumumuzun muhafazakâr yapısına uygun değilmiş; kabul edilemezmiş. Apartman sakinleri böyle bir durumu gördüklerinde polise ihbar etmeliymişler. Emniyet gereğini yaparmış.
Tayyip haklı! Kim bilir ne densizlikler yaşanıyor o evlerde. O halde ben de başlıyorum ihbarlara...
5-7 yaş arasında olurlardı. Yüzleri güzel, vücutları, endamları mütenasipti. Yaşları ilerledikçe bir erkeği avlamak için naz ve işve usulleri en ince ayrıntılarına kadar öğretilmeye çalışılırdı.
Şu evlerin haline bak Tayyip! Küçücük kızları satın alıyorlar. 5 yaşındaki çocuğun bile vücudunun ve endamının mütenasip olup olmadığına bakıyorlar. Büyüdükçe güzelleşip güzelleşmediğini izliyorlar. Eğer güzellik sınavından geçerse erkekleri avlama tekniklerini öğretiyorlar.
İhbar ediyorum, bassana bu evleri Tayyip! Böyle evler bizim muhafazakâr yapımıza uyar mı? Sen kızını, torununu böyle bir eve yollar mısın Tayyip? Yollarsan sana hayırlı olsun
Ey emniyet görevlileri, adresi veriyorum: Topkapı Sarayı. Yöneticileri ve sakinleri kim mi? Şefinizin, diktatörünüzün ceddi!
İhbara devam Bak, Beyazıt Bey oğullarının evine neler yolluyor.
Şehinşaha beş oğlan, beş kız. İki yıl sonra yine ona on oğlan, on kız. Ahmete on oğlan, on kız. Mahmuta altı oğlan, beş kız. Bir yıl sonra yine Ahmete iki oğlan, iki kız
Ne oluyor bu evlerde oğlanlı-kızlı Tayyip? Böyle oğlan-kız yollayanlara bizim muhafazakâr halkımız ne ad verir?
Ey Tayyipin polisi, bassanıza bu evleri, son versenize bu katmerli rezalete.
Bu pe , pardon Beyazıt Bey kim mi? Hemen söyleyeyim: Senin çok sevdiğin, üçüncü köprüye adını vermek istediğin zorba var ya, işte onun babası! Lakabı da Sofu Beyazıt. Sevsinler böyle sofuyu! Bunlar senin ceddin, Tayyip
Devam Vay vay vay, şu kızlı-erkekli evlerdeki fantezilere bak!
Tavana asılmış yuvarlak bir top bulunur. Oyunun kızıştığı bir sırada oyuncular (kızlar) orada asılı bulunan topu yakalamaya çalışırlar. Top oldukça yükseğe asılı bulunduğundan, yakalamak için şahlanırlar, etekleri açılmış şemsiyeler gibi havada uçuşur, vücutlarının hatları ve incelikleri bütün çıplaklığıyla göz önüne yayılır. Bu figür her eğlencede istenir, başarılı gösteri yapan kızlara armağanlar verilir.
Sen böyle oyunların oynandığı bir evi içine sindirebilir misin muhafazakâr Tayyip? Nerede mi yaşanıyor bu kepazelik? Ben diyeyim Topkapı Sarayı, sen de Yıldız Sarayı. Yani senin ceddinin ikametgâhları
İhbarlara devam Bu kızlı-erkekli evlerde yaşananlardan bir başka örnek:
Tavşan ve köçek oyunları çok hareketli ve canlı idi. Seyredenleri tahrik ederdi. Vücutlar, figürler, sazların ahengine uydurulurdu. Vücudun kıvrılması, göbek atılması, başın geriye doğru kıvrılması ve saçların yere doğru yelpaze gibi açılması gayet ustaca yapılırdı. Oyuncu kızlar, bu hareketlere gamzelerini, fettanlıklarını ve gülüşlerini de katınca meclis sanki yerinden oynardı. Sâzendelerin çaldıkları havalar da çok oynak olurdu. Bunlar, yalnız seyircileri değil, orada bulunan erkeklerin gözüne girmek isteyen oyuncu kızları da coştururdu.
Kimin evinde mi yapılıyor bu âlemler? Söyleyeyim: Abdülaziz ve Abdülhamit Beylerin evinde. Sen seversin onları. Ahbaplarındır
* * *
Bu coğrafyanın kadınları, onun bunun cariyesi, kölesi, fuhuş oyunlarının malzemesi olmaktan Cumhuriyet sayesinde kurtuldu. Senin yıkmak istediğin Cumhuriyet o cariyeyi, o Hürremi aldı, Sabiha Sertel yaptı, Afife Jale yaptı, Suat Derviş, Jale İnan, Muazzez İlmiye Çığ, Türkan Saylan, Mîna Urgan, Halet Çambel, Behice Boran yaptı.
Sen kimi kandırıyorsun Yeni Osmanlıcı Tayyip? Sen işte bunların; Beyazıtın, Selimin, Süleymanın, Muratın, Abdülhamitin torunusun. Düşmanımın oğlu-kızı bile düşmesin böyle saltanatçıların, tarikatçıların, cemaatçilerin, yılan-çıyan takımının eline
Senin türbanın bu rezaletleri, bu kepazelikleri örter mi?
Muhafazakârmış Bre utanmaz, arlanmaz Sen neyi muhafaza ediyorsun?
Hiçbir güç bu güzel ülkenin bu onurlu kadınlarını yeniden cariye, köle yapamaz. Kafası kırık tarikat şeyhlerinin kediciği yapamaz.
Kızlı-erkekli yıkacağız seni! Yeniden bir Cumhuriyet kuracağız. Yeni bir Cumhuriyet kuracağız.
Özgür, eşit, başı dik kadınların cumhuriyeti olacak bu. Bilimin, sanatın, siyasetin, sporun o çağdaş kadınlarıyla onur duyacağız.
Dinci diktatörlük dur durak bilmiyor. Başka faşist rejimlerde bile görülmeyen bir baskı rejimine geçtiler. Bu ülkede öğrenci yurtlarının hepsinde (resmi özel farketmez) kızlar ve erkekler ayrıdır. Uygar ülkelerde çok uzun yıllardır bu ayrım yok. İkinci dünya savaşından sonra bu ayrım giderek kalkmış durumda. Değil birlikte kalmak, öğrenciler karşı cinsin yurdunun kapısından içeri bile giremez. Özel evlerde de genelde aynı durum vardır, kızlar kızlarla ev tutar, erkekler erkeklerle. Belki istisna olarak karma evler vardır, hepsi bu. Keşke öğrenciler her yerde birlikte kalsalardı, herşey daha insanca olurdu, ama yok, dinci her şeye burnunu ve kirli ellerini sokacak, insanlara yaşamı cehenneme çevirecek. Üstelik de hiçbir hukuki dayanakları yokken, öğrenci evlerini fişleyecek, öğrencileri baskı altına alacak ve kendi dünya görüşlerini, yaşam biçimlerini herkese dayatacaklar. Tabii, bundan siyasi yarar da umuyorlar, tüm öğrenci evlerini didik edecekler, evleri basacak, bu behane ile öğrencileri siyasi olarak da fişleyecekler, siyasi baskı da yapacaklar. Amaçları budur. Ancak bu pek sökmeyecek gibi, tepkiler çığ gibi büyüyor. Yobazların tekeri patlamıştır, sonları geliyor.
Bu ileti en son yorum2006
tarafından 09.11.2013- 04:54 tarihinde, toplamda 3 kez değiştirilmiştir.
Başbakan'ın sözlerine bir tepki de İzmir'deki gençlerden geldi. Sevinç Pastanesi önünde toplanan binlerce kişi, "kızlı erkekli" yürüyüşe geçti.
(soL - Haber Merkezi) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evleriyle ilgili sözlerine bir tepki de İzmir'de verildi. Kıbrıs Şehitleri'nden hareket eden binlerce vatandaş, Başbakan'ın sözlerine tepki gösterdi. Yürüyüş sırasında gittikçe kalabalıklaşan eylemi evlerinden izleyen vatandaşlar alkışlarla destek verdi.
FKF Ege Üniversitesi temsilcisi Gamze Selçuk'un yaptığı açıklamadan sonra yapılan yürüyüşle eylem sona erdi.
Dün yurdun dört bir yanında AKP'ye yönelik tepki vardı. Bu tepkilerde organizasyonu yapan FKF'ye burdan selam olsun diyorum. Bu ülkede kadın ve erkeği birbirinden ayırmaya kalkan her gerici anlayış, benzer pek çok örnekte olduğu gibi "Gezi Direnişi" tepkisi görmelidir.
AKP meydanların boş olmadığını mutlaka görmelidir.
Başbakan Erdoğan'ın kızlı-erkekli ev açıklamaları ve ihbar talebi sonucunda Edirne'de bir üniversite öğrencisi hayatını kaybetti.
Damla Baytekin - soL
Edirne'de üniversite öğrencisi H.Ö., kız arkadaşının evine ziyarete gittiği sırada komşu ihbarı üzerine gelen polisleri görünce panikleyerek saklandığı balkondan düştü ve yaşamını yitirdi.
Erdoğan: Kızlı-erkekli aynı evde kalındığı ihbarlarını bir kenara atamayız!
16 Aralık pazartesi günü akşamı Trakya Üniversitesi Elektronik Bölümü birinci sınıf öğrencisi H.Ö., kendisi gibi Edirne'de üniversite öğrencisi olan arkadaşı D.I.'nın evine gitti. İddiaya göre apartmanda bulunan bazı komşular polise ihbarda bulundu.
İhbar üzerine eve polislerin gelmesiyle panikleyen öğrenci arka balkona geçerek saklanmak istedi. Polisin ikna olmadığını görünce, balkondan inerek kaldığı öğrenci yurduna gitmek isteyen H.Ö. dengesini kaybedip dördüncü kattan yere düştü. Düşme nedeniyle vücudunda birçok kırık oluşan ve kafa travması geçiren öğrenci yoğun bakıma alındı ancak on gündür verdiği yaşam savaşını kaybetti.
H.Ö.'nün amcası Musa Özdemir konuyla ilgili olarak soL'a yaptığı açıklamada, Yeğenim aklı başında, psikolojik sorunları olmayan pırıl pırıl bir gençti. Kız arkadaşının evine gitmiş film izliyorlarmış, polis gelince paniklemiş, ama neden balkondan inmeye çalışsın, orası çok yüksek. Olay sırasında orada olmadığımız için neler yaşandı tam bilmiyoruz. dedi.
Olayı öğrenerek Edirne'ye gelen genç kızının ailesinin, baskılardan korktukları için kızlarını okuldan alıp memleketlerine döndükleri söyleniyor.
Amcası H.Ö.'nün cenazesinin İstanbul'a getirildiğini, yarın toprağa verileceğini belirtti.
H.Ö.'nün amcası Musa Özdemir konuyla ilgili olarak soL'a yaptığı açıklamada, “Yeğenim aklı başında, psikolojik sorunları olmayan pırıl pırıl bir gençti. Kız arkadaşının evine gitmiş film izliyorlarmış, polis gelince paniklemiş, ama neden balkondan inmeye çalışsın, orası çok yüksek. Olay sırasında orada olmadığımız için neler yaşandı tam bilmiyoruz.” dedi.
Şu vurgu önemli: ''Kız arkadaşının evine gitmiş, film izliyorlarmış...''
Bu ifade bu spesifik örnek için uygun bir ifade olabilir ama, erkek arkadaşının evine gitmiş olsa ve film de izlemiyor olsalar ne olur? Şuç mu? Yanlış mı? Ahlak bekçiliğine mi soyunacağız? Başbakan gerici düşüncelerini her konuda açık etmekten çekinmiyor. İstediği, herkes kendisi gibi düşünsün, kendisi gibi yaşasın. Bu yüzden kendi ahlak anlayışını da fırsat buldukça halka dayatmaya çalışıyor ve çoğu kez yaptığı gibi ya doğrudan yasalar çıkartarak bunu gerçekleştirmeye çalışıyor ya da, bu örnekte görüldüğü gibi dolaylı yollardan baskılar oluşturarak ve kendi gerici zihinsel yapısını toplumun zihnine akıtmaya çalışıyor. Genç kızın paniği bundan. Amcanın açıklamasının örneğindeki ''detayı'' vurgulama ihtiyacı da bundan.
Bu siyasi anlayışı, ülkemizin üstünden kaldırmadıkça bu toplum rahat etmeyecektir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
