Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış
Her ülkenin koşullarına göre siyasi araçlar yaratmak başka, her kapitalist ülkeye göre bir devrim modeli çizmek başkadır. Birincisi ne kadar doğruysa, ikincisi o kadar yanlıştır. Türkiye kapitalist bir ülkedir ve yolda epey mesafe almıştır. Üstelik bölge ülkelerine göre farklılığı, yarım kalmış olsa da (artık tamamlanması da beklenmemelidir) burjuva devrimini yapmış olmasıdır. Böyle bir ülkede devrimin niteliği sosyalist devrimdir. Türkiye'deki sosyalist güçlerin zayıflığı ve sosyalizmin işçi sınıfı üzerinde etkinliğinin olmamasının farklı nedenleri vardır. Bu zayıflık devrimin niteliği konusunda herhangi bir farklılık yaratmaz.
Sayın munzur, ben bir sosyalistim. Türkiye'de sosyalist bir düzen kurulmasını istiyorum. Ama her söze sosyalizm ile başlayıp, her sözü sosyalizm diyerek bitirmek sosyalist devrimi yakınlaştırmıyor. Sosyalizm mücadelesine de bir şey katmıyor. Geniş kitleler, emekçi halkımız böyle bir dile yabancı. Burası Avrupa değil. Avrupa'daki sosyalist mücadelenin, kitle kalkışmalarının üç yüz yılı aşan bir geçmişi var. Onlar böyle bir pratikten geliyorlar ve bu konuda önemli deneyimleri var. Türkiye'de bunlar yok. Türkiye'de doğu ve güneydoğu başta olmak üzere ülkenin çok büyük bölümü hala feodal kalıntıların etkisi altında. Böyle bir toplumda kendi devrimci değerlerimiz dışlanarak sosyalist bir mücadele yürütülemez, yürütülmek istense başarıya ulaşamaz. Türkiye sosyalist solunun çıkmazı bu gerçeği görememesinde ve göremediği için buna uygun bir devrim stratejisi oluşturamamasında yatıyor. Sosyalizm hedefinden vazgeçilsin demek istemiyorum, benim söylediğim sosyalizm hedefine uygun ve Türkiye gerçeğini dışlamayan milli bir devrim stratejisi oluşturmaktır. Yanlış anlaşılmasını istemem.