Beş dörtten büyük, altıdan küçük bir sayıdır

Aynen öyle! Hatta beş 41'den çok küçük, 0.001'den de çok büyüktür. Ve dolayısıyla beş için hiç bir karşılaştırma sayısını devreye sokmadan büyüktür veya küçüktür denilemez. Bilimsel bakış açısı da budur zaten, doğru olan, gerekli olan ve olgu ve süreçleri anlamamız için gereken bakış açısı budur.

Dolayısıyla Kemalizm için böyle bir sorunun da çok anlamı yoktur. Şunu söyleyebiliriz: Kemalizm tarihsel anlamda ilericidir. Bu coğrafyada burjuva devriminin gerçekleştirilmesi anlamına gelir ve tarihsel bir sıçramadır. Tıpkı 1789 gibi...

Bugün için ''ilerici midir'' sorusu ise birinci paragrafta söylemeye çalıştığımız bakış açısını gerekli kılar. Yani Kemalizm sosyalizme göre geride kalmış bir ''ideoloji'', dinci-gerici ve liberal siyasetlere göre hala ilerici bir niteliğe sahiptir.

Kemalizmin solcular ve sosyalistler açısından bir başka önemi de, Türkiye sol hareketinin asla geriye düşmemesi gereken bir siyasi-toplumsal olgu olmasında yatmaktadır. Türkiye giderek daha da sağa kaymakta ve AKP eliyle dinci bir faşizmin kelepçelerine tutsak olmaktadır. Bu koşulları görmezlikten gelerek sürekli olarak Kemalizm, M.Kemal ve aydınlanma düşmanlığını ortaya atmak tipik bir ''gizli AKP'cilik''tir. Bunu sol dönekler, liberaller, dinciler ve bu koroya katılan milli görüşten gelen kürt gericiliği açık seçik yapıyorlar. ASıl dikkat edilmesi gereken, bu gerici cepheye katılan ve kürt milliyetçiliğine şirin görünmekten başka amacı olmayan sol(!) çevrelerin varlığıdır. Bugün sözde sol-sosyalist forumlarda sözüm ona Kemalizm eleştirisinde bulunduğunu sanan sol(!) zihniyetin zihinsel arka planında da bu bataklık yatmaktadır.

Bu başlığı baştan sona okudum ve bir zamanlar bu sözde sol-sosyalist forumlarda neler tartışıldığını tekrar anımsadım. Evet, tavsadı artık. Bu soruları soran zihniyet sahiplerinin solcu-sosyalist olamayacağı o zamanlar da belliydi; zaman bu durumu doğrulamış oldu. Ama bu kadar da değil tabi; o günlerde bu zihniyetin bir parçası haline gelenlerden kimileri hala kuyrukçuluklarından kalma alışkanlıklarını sürdürüyorlar.

Acı ama gerçek!