SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 7 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   3   4   5   [6]   7   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 30.03.2015- 09:32


Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış


Marksizm-Leninizm'de her sınıflı toplum diktatörlüktür, yani dikta rejimine sahiptir diye birşey yoktur. Marksizm-Leninizm'de hakim sınıf veya sınıflar vardır. Bu sınıfın ezilen sınıf üzerinde hakimiyeti vardır. Devlet de bu hakimiyetin aracıdır. Hakimiyet ile diktatörlük aynı şey değildir. Hakimiyet ile diktatörlüğü özdeşleştirirseniz, diktaya karşı, faşizme karşı mücadele diye birşey de olmaz. Kapitalist toplumda, işçi sınıfının İktidarı ele geçirmesi, yani sosyalist devrim ile faşizmi devirmek de aynı şey değildir. Bu bağlamda, Avrupa'da veya genel olarak günümüzdeki gelişmiş kapitalist ülkelerde dikta olduğu da söylenemez. Başka bir deyişle Batı demokrasileri kuşkusuz kapitalizmin emperyaliminin hakimiyeti altındadır ama dikta değildir.




Marks ve Lenin bu yazdıklarını okumuşlarsa içlerinden "ya sabır!" çekip, mezarlarında şöyle bir dönmüşlerdir herhalde. kemikleri de biraz daha sızlamıştır.

Peki bu görüşte olduğuna göre, demek ki sosyalizme barışçıl-parlamenter yoldan geçişi mümkün görüyorsun? Şiddete dayanan devrim fikrini reddediyorsun yani? En azından "burjuva demokratik" ülkelerde böyle düşünüyor olmalısın?

Bu durumda olan yine bize oluyor. Batı'lı kapitalist ülkelerde parlamentoculuk oynamak, bize kurşunlar... :)





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 30.03.2015- 16:04


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış


Marksizm-Leninizm'de her sınıflı toplum diktatörlüktür, yani dikta rejimine sahiptir diye birşey yoktur. Marksizm-Leninizm'de hakim sınıf veya sınıflar vardır. Bu sınıfın ezilen sınıf üzerinde hakimiyeti vardır. Devlet de bu hakimiyetin aracıdır. Hakimiyet ile diktatörlük aynı şey değildir. Hakimiyet ile diktatörlüğü özdeşleştirirseniz, diktaya karşı, faşizme karşı mücadele diye birşey de olmaz. Kapitalist toplumda, işçi sınıfının İktidarı ele geçirmesi, yani sosyalist devrim ile faşizmi devirmek de aynı şey değildir. Bu bağlamda, Avrupa'da veya genel olarak günümüzdeki gelişmiş kapitalist ülkelerde dikta olduğu da söylenemez. Başka bir deyişle Batı demokrasileri kuşkusuz kapitalizmin emperyaliminin hakimiyeti altındadır ama dikta değildir.




Marks ve Lenin bu yazdıklarını okumuşlarsa içlerinden "ya sabır!" çekip, mezarlarında şöyle bir dönmüşlerdir herhalde. kemikleri de biraz daha sızlamıştır.

Peki bu görüşte olduğuna göre, demek ki sosyalizme barışçıl-parlamenter yoldan geçişi mümkün görüyorsun? Şiddete dayanan devrim fikrini reddediyorsun yani? En azından "burjuva demokratik" ülkelerde böyle düşünüyor olmalısın?

Bu durumda olan yine bize oluyor. Batı'lı kapitalist ülkelerde parlamentoculuk oynamak, bize kurşunlar... :)






Ben sana Marksizm-Leninizmin görüşünü yazıyorum. Sen kısıtlı bilgilerle yüklü kafana uymadı diye Marks ve Lenin "ya sabır" çekerler, kemikleri sızlar" diye demagoji yapıyorsun. Sen Marx mısın, yoksa Lenin mi?

Şiddete dayanan devrim başka birşeydir. 20. yüzyılın başında yalnız despot Rus Çarına karşı değil, bütün ülkelerde silahlı ayaklanma ile devrim olacağı görüşü vardı. Daha sonra Sovyetler ve sosyalist blok ortaya çıkınca, barışçı geçişin de olabileceği görüşü ortaya çıktı. Çünkü senin emperyalistler istedikleri gibi her yere müdahale edemiyorlardı. Günümüzde ise durum değişik. Zaten devrimci durum yok. Parlamento ile de silahla da devrimin gelme durumu yok. Yoksa sen silahlı devrim mi planlıyorsun? Gençleri provoke edip silaha sarılsınlar ve harcansınlar diye mi yazıyorsun bunları?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 30.03.2015- 16:43


Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış


Ben sana Marksizm-Leninizmin görüşünü yazıyorum. Sen kısıtlı bilgilerle yüklü kafana uymadı diye Marks ve Lenin "ya sabır" çekerler, kemikleri sızlar" diye demagoji yapıyorsun. Sen Marx mısın, yoksa Lenin mi?

Şiddete dayanan devrim başka birşeydir. 20. yüzyılın başında yalnız despot Rus Çarına karşı değil, bütün ülkelerde silahlı ayaklanma ile devrim olacağı görüşü vardı. Daha sonra Sovyetler ve sosyalist blok ortaya çıkınca, barışçı geçişin de olabileceği görüşü ortaya çıktı. Çünkü senin emperyalistler istedikleri gibi her yere müdahale edemiyorlardı. Günümüzde ise durum değişik. Zaten devrimci durum yok. Parlamento ile de silahla da devrimin gelme durumu yok. Yoksa sen silahlı devrim mi planlıyorsun? Gençleri provoke edip silaha sarılsınlar ve harcansınlar diye mi yazıyorsun bunları?








Ohooooooooo Yorum ya!!!... :)

Gençleri kimin provoke ettiği ortada değil mi? Senin sol(!), grupların, partilerin provoke etmeye çalışıyor. Mesela senin dhpc.

Sovyet bloku ortaya çıktıktan sonra ABD emperyalizmi Vietnam'a, Şili'ye, Küba'ya müdahale etmedi mi? Barışçı geçiş yapmaya çalışan Allende'yi benim(!) ABD emperyalizmi yıkmadı mı?

Kapitalizmden sosyalizme barışçıl geçiş ihtimali Marks zamanında İngiltere için söz konusu edilmişti. Ama emperyalizm çağında artık bu ihtimalin tamamen kapandığını Lenin söylemiştir.

Yahu Yorum, sen bırak bu işleri. Kafan iyice ambole olmuş görünüyor. Bol bol bulmaca çöz.

Sudoku da iyi gelir. Ama o zor biraz. :)





Bu ileti en son Kaçak tarafından 30.03.2015- 16:46 tarihinde, toplamda 5 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 30.03.2015- 20:08


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış


Ben sana Marksizm-Leninizmin görüşünü yazıyorum. Sen kısıtlı bilgilerle yüklü kafana uymadı diye Marks ve Lenin "ya sabır" çekerler, kemikleri sızlar" diye demagoji yapıyorsun. Sen Marx mısın, yoksa Lenin mi?

Şiddete dayanan devrim başka birşeydir. 20. yüzyılın başında yalnız despot Rus Çarına karşı değil, bütün ülkelerde silahlı ayaklanma ile devrim olacağı görüşü vardı. Daha sonra Sovyetler ve sosyalist blok ortaya çıkınca, barışçı geçişin de olabileceği görüşü ortaya çıktı. Çünkü senin emperyalistler istedikleri gibi her yere müdahale edemiyorlardı. Günümüzde ise durum değişik. Zaten devrimci durum yok. Parlamento ile de silahla da devrimin gelme durumu yok. Yoksa sen silahlı devrim mi planlıyorsun? Gençleri provoke edip silaha sarılsınlar ve harcansınlar diye mi yazıyorsun bunları?








Ohooooooooo Yorum ya!!!... :)

Gençleri kimin provoke ettiği ortada değil mi? Senin sol(!), grupların, partilerin provoke etmeye çalışıyor. Mesela senin dhpc.

Sovyet bloku ortaya çıktıktan sonra ABD emperyalizmi Vietnam'a, Şili'ye, Küba'ya müdahale etmedi mi? Barışçı geçiş yapmaya çalışan Allende'yi benim(!) ABD emperyalizmi yıkmadı mı?

Kapitalizmden sosyalizme barışçıl geçiş ihtimali Marks zamanında İngiltere için söz konusu edilmişti. Ama emperyalizm çağında artık bu ihtimalin tamamen kapandığını Lenin söylemiştir.

Yahu Yorum, sen bırak bu işleri. Kafan iyice ambole olmuş görünüyor. Bol bol bulmaca çöz.

Sudoku da iyi gelir. Ama o zor biraz. :)





Sovyetler'den önce devrim ancak silahla olabilir görüşü vardır. BU görüş yaygın ve genel geçerli görüştür. Barışçı geçiş tezi 60'lı yıllardan sonra ortaya atılmıştır. Hatta bazıları bu tezi ortaya atanları revizyonistlikle suçluyordu.

Burada silahtan söz eden sensin. Son zamanlarda bunu diline doladın zaten. Gençleri uygun olmayan ortamda silaha yönlendirip yine kırım yapacak sizin CİA herhalde.

Vietnam'da ABD ağzının payını almadı mı? Nasıl oldu bu? 1960'ta ABD Küba'yı kuşattı, Sovyetler müdahale edince süklüm püklüm geri döndüler sonra. Bir tek Allende'ye karşı yapılan darbe önlenemedi. Burada da yerli orduyu kullandılar ondan. Eğer Sovyetler ve sosyalist blok kalsaydı bunun rövanşı alınabilirdi. Mesele barışçı geçiş, silahlı geçiş değildir. Silahla da geçseniz, emperyalizm müdahalesini yapacaktır. Eğer uluslararası komünist hareketin desteği olmazsa tek başına direnmek zordur.

Günümüz dünyasında silahlı devrim yapmak çok zor. 1917'de tüm dünyada herkesin evinde silah var. Osmanlı'da bile öyle. Köylüsünde kentlisinde. Orduların elinde ise bugünkü gibi modern silahlar yok. Uçak, hatta tank bile yok. Ne radar var ne birşey. Dünya aynı dünya mı? Kılıçlı süvari birlikleri var ve otomatik olmayan tüfekler. Bir de atması çok uzun zaman alan soba borusu gibi toplar. Hepsi bu. Peki bugün? Tüm ordular dişinden tırnağına kadar en modern silahlara sahip. Ve hepsi çok pahalı. Bunlara karşı gerilla savaşı vermek bile zor. Zaten gerilla savaşının coğrafyası her yerde yok. Ovada gerilla savaşı mı vereceksin? Bütün bunlar 70'li yıllarda dünyada tartışıldı. Sistemi sarsmak için şehir gerillası olarak örgütlenme konsepti ortaya atıldı. Almanya'da RAF ve İtalya'da Kızıl Tugaylar bu konsept sonucu ortaya çıktı. Ne yaptılar? Belirli stratejik hedeflere bomba koydular. Almanya'da Sanayici Örgütü başkanı Schleyer, İtalya'da eski başbakan Aldo Moro kaçırıldı v.b. Peki sonuç? Devrim mi oldu? Eylemcilerin tümünü imha ettiler sonunda. Onlara da yazık oldu. Senin gibi provokatörlerin yapmak istediği de bu.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 30.03.2015- 20:53


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış


Ben sana Marksizm-Leninizmin görüşünü yazıyorum. Sen kısıtlı bilgilerle yüklü kafana uymadı diye Marks ve Lenin "ya sabır" çekerler, kemikleri sızlar" diye demagoji yapıyorsun. Sen Marx mısın, yoksa Lenin mi?

Şiddete dayanan devrim başka birşeydir. 20. yüzyılın başında yalnız despot Rus Çarına karşı değil, bütün ülkelerde silahlı ayaklanma ile devrim olacağı görüşü vardı. Daha sonra Sovyetler ve sosyalist blok ortaya çıkınca, barışçı geçişin de olabileceği görüşü ortaya çıktı. Çünkü senin emperyalistler istedikleri gibi her yere müdahale edemiyorlardı. Günümüzde ise durum değişik. Zaten devrimci durum yok. Parlamento ile de silahla da devrimin gelme durumu yok. Yoksa sen silahlı devrim mi planlıyorsun? Gençleri provoke edip silaha sarılsınlar ve harcansınlar diye mi yazıyorsun bunları?








Ohooooooooo Yorum ya!!!... :)

Gençleri kimin provoke ettiği ortada değil mi? Senin sol(!), grupların, partilerin provoke etmeye çalışıyor. Mesela senin dhpc.

Sovyet bloku ortaya çıktıktan sonra ABD emperyalizmi Vietnam'a, Şili'ye, Küba'ya müdahale etmedi mi? Barışçı geçiş yapmaya çalışan Allende'yi benim(!) ABD emperyalizmi yıkmadı mı?

Kapitalizmden sosyalizme barışçıl geçiş ihtimali Marks zamanında İngiltere için söz konusu edilmişti. Ama emperyalizm çağında artık bu ihtimalin tamamen kapandığını Lenin söylemiştir.

Yahu Yorum, sen bırak bu işleri. Kafan iyice ambole olmuş görünüyor. Bol bol bulmaca çöz.

Sudoku da iyi gelir. Ama o zor biraz. :)





Sol düşmanlığın AKP   seviciliğin yine hortlamış Kaçak efendi! DHKP-C'yi yine diline doladın, bir türlü akıllanmıyorsun. Kaçak sarayda oturan liderin dinci ve kinci gençlik yaratmaktan sözederken, palalıları kışkırtırken, devletin resmi milisleri yetmezmiş gibi, esnafı kışkırtırken tık yok, sanki berkinleri öldüren AKP zihniyeti değilmiş gibi davranmaya devam ediyorsun. Bu DHKP-C veya sol sana birşey mi yaptı, bu kinini üzerinden atamıyorsun. Dünün faşistlerinin bile söylemeye cesaret edemediklerini sol bir forumda söyleme cesaretini nereden buluyorsun? Bir de utanıp sıkılmadan solcu olduğun yalanını söyleyip duruyorsun. Etrafındakileri böyle mi kandırmaya çalışıyorsun, Erdoğan'dan bu kadar mı etkilendin? Erdoğan'ın talimat verdiği kinci ve dindarcılardan mısın nesin?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 31.03.2015- 08:54


Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış

Sovyetler'den önce devrim ancak silahla olabilir görüşü vardır. BU görüş yaygın ve genel geçerli görüştür. Barışçı geçiş tezi 60'lı yıllardan sonra ortaya atılmıştır. Hatta bazıları bu tezi ortaya atanları revizyonistlikle suçluyordu.

Burada silahtan söz eden sensin. Son zamanlarda bunu diline doladın zaten. Gençleri uygun olmayan ortamda silaha yönlendirip yine kırım yapacak sizin CİA herhalde.

Vietnam'da ABD ağzının payını almadı mı? Nasıl oldu bu? 1960'ta ABD Küba'yı kuşattı, Sovyetler müdahale edince süklüm püklüm geri döndüler sonra. Bir tek Allende'ye karşı yapılan darbe önlenemedi. Burada da yerli orduyu kullandılar ondan. Eğer Sovyetler ve sosyalist blok kalsaydı bunun rövanşı alınabilirdi. Mesele barışçı geçiş, silahlı geçiş değildir. Silahla da geçseniz, emperyalizm müdahalesini yapacaktır. Eğer uluslararası komünist hareketin desteği olmazsa tek başına direnmek zordur.

Günümüz dünyasında silahlı devrim yapmak çok zor. 1917'de tüm dünyada herkesin evinde silah var. Osmanlı'da bile öyle. Köylüsünde kentlisinde. Orduların elinde ise bugünkü gibi modern silahlar yok. Uçak, hatta tank bile yok. Ne radar var ne birşey. Dünya aynı dünya mı? Kılıçlı süvari birlikleri var ve otomatik olmayan tüfekler. Bir de atması çok uzun zaman alan soba borusu gibi toplar. Hepsi bu. Peki bugün? Tüm ordular dişinden tırnağına kadar en modern silahlara sahip. Ve hepsi çok pahalı. Bunlara karşı gerilla savaşı vermek bile zor. Zaten gerilla savaşının coğrafyası her yerde yok. Ovada gerilla savaşı mı vereceksin? Bütün bunlar 70'li yıllarda dünyada tartışıldı. Sistemi sarsmak için şehir gerillası olarak örgütlenme konsepti ortaya atıldı. Almanya'da RAF ve İtalya'da Kızıl Tugaylar bu konsept sonucu ortaya çıktı. Ne yaptılar? Belirli stratejik hedeflere bomba koydular. Almanya'da Sanayici Örgütü başkanı Schleyer, İtalya'da eski başbakan Aldo Moro kaçırıldı v.b. Peki sonuç? Devrim mi oldu? Eylemcilerin tümünü imha ettiler sonunda. Onlara da yazık oldu. Senin gibi provokatörlerin yapmak istediği de bu.




yok yorum'cuğum, ben ne zaman silahlı eylemi savundum ki? dün de yazdığım gibi, bunu ben değil, senin dhkc-vb'lerin yapıyor. diyeceğin varsa onlar de.

yani son paragrafda yazdığına katılıyorum. silahlı devrim yapmak çok zor. neredeyse imkansıza yakın. ancak olağanüstü koşullar bir araya gelecek, belki öyle. üstelik garantisi de yok. tam aksi yöne de ilerleyebilir ve suriye örneğinde olduğu gibi bitmek bilmez ve yıkıcı iç savaşlara saplanabilir. bizde de 30 yıl süren kürd silahlı kalkışması aynı şekilde kilitlenip kalmıştı. bereket, silahlara veda aşamasına gelindi.

konumuza dönersek, vietnam'da abd ağzının payını aldı ama bu, vietnam halkının uzun ve kahramanca silahlı mücadelesiyle yenilip de çekilmesi suretiyle oldu. seçimlerle olmadı yani. küba'da da abd küba topraklarından bir kısmını işgal etti ve hâlâ da orada bulunmayı sürdürüyor. bugünki guantanamo üssü ve çevresi abd işgali altındaki küba topraklarıdır. abd'nin 1960'larda küba'ya müdahalesi üzerine değil, sovyetler'in küba'ya nükleer füze yerleştirmek istemesi üzerine abd'nin bastırması sonucunda füzelerin yerleştirilmesinden vazgeçilip, sscb oradan süklüm püklüm ayrılmış oldu. hatta bu sırada türkiye'deki nükleer füzeler de gündeme geldi. böylece biz de ülkemizde nükleer başlıklı füze olduğunu öğrenmiş olduk!

lütfen tarihi, gençlerimize yanlış öğretmeyelim.

bereket, artık google amca var da dileyen bakıp doğrusunu öğrenebilir. :)




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 31.03.2015- 09:04


Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış
Sol düşmanlığın AKP   seviciliğin yine hortlamış Kaçak efendi! DHKP-C'yi yine diline doladın, bir türlü akıllanmıyorsun. Kaçak sarayda oturan liderin dinci ve kinci gençlik yaratmaktan sözederken, palalıları kışkırtırken, devletin resmi milisleri yetmezmiş gibi, esnafı kışkırtırken tık yok, sanki berkinleri öldüren AKP zihniyeti değilmiş gibi davranmaya devam ediyorsun. Bu DHKP-C veya sol sana birşey mi yaptı, bu kinini üzerinden atamıyorsun. Dünün faşistlerinin bile söylemeye cesaret edemediklerini sol bir forumda söyleme cesaretini nereden buluyorsun? Bir de utanıp sıkılmadan solcu olduğun yalanını söyleyip duruyorsun. Etrafındakileri böyle mi kandırmaya çalışıyorsun, Erdoğan'dan bu kadar mı etkilendin? Erdoğan'ın talimat verdiği kinci ve dindarcılardan mısın nesin?





solcu'cuğum, alişan geçen gün senin gibileri çok güzel taklidinizi yapıp alaya aldı. onu okumadın mı? okudun da anlamadın mı? anladın da yanlış mı anladın yoksa? :)

berkin'i öldüren devletin silahlı güçleriydi. berkin'le yakın yaşlarda olan burakcan'ı öldürense dhkp-c'nin silahlı güçleriydi. berkin'in ölümünü sahiplenip burakcan'ın ölümüne susan da ilerici sol(!) güçlerimizdi. bu güçler aynı şekilde, yasin börü'nün ölümüne de sustular.

bizlerse bütün cinayetlere karşı sesimizi yükseltiyoruz. berkin'in katledilmesi için de yürüyoruz ve yürüdük, burakcan ve yasin için de (yürümedik ama) itirazımızı, tepkimizi dillendirdik.

ya sen solcu'cuğum?..

biz, çocuklarımıza, onurlu bir gelecek bırakacağız... ya sen?..

dhkp-c bana hiç bir şey yapmadı. hatta benim siyasî geçmişim de bu grubun içinde çıktığı gruba kadar gider. benim olumsuz düşüncelerim tepkisel değil, fikirseldir.

dur şimdi, yorum'cuğumla tarih tartışması yapıyoruz. bakalım, bana cevaben ne yazacak? sen başka yerde başlık aç istiyorsan, orada bu konuyu tartışırız.





Bu ileti en son Kaçak tarafından 31.03.2015- 09:05 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 06.04.2015- 11:19


AKP’ye büyük şok!

Gezici Araştırma Şirketi’nin 28-29 Mart tarihleri arasında İstanbul’da yaptığı anket, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Resim Ekleme

39 ilçede 4 bin 868 kişiyle yüz yüze yapılan ankete göre; iktidar partisi AKP’nin İstanbul’daki oyu yüzde 10 eridi. 2011 yılında İstanbul’da yüzde 49.8 oy alan AKP’nin oyu yüzde 39.7’ye geriledi. CHP, 2011’de yüzde 25.9 olan oy oranını yüzde 26.7’ye çıkarırken; MHP ise yüzde 13’ten yüzde 14.6’ya yükseldi. 2011 yılındaki seçime BDP olarak giren ve yüzde 6.5 oy alan HDP ise yüzde 13.2 bandına çıktı.

Gezici Genel Müdürü Murat Gezici, sonuçları şöyle değerlendirdi:

“EN BÜYÜK OY KAYBI 2. BÖLGE’DE…”


“AKP, en büyük oy kaybını İstanbul 2. Bölge’de yaşayacak. HDP 2. Bölge’de yüzde 5.4 olan oylarını parti olarak girdiğinde yüzde 13’e çıkarıyor. Selahattin Demirtaş’ın 1. Bölge’den aday olması oyları ciddi ölçüde artırdığı gibi 2. Bölge’den Dengir Mir Mehmet Fırat’ın aday gösterilmesi de İstanbul genelinde heyecan yarattı ve HDP’ye ciddi ölçüde AKP seçmeninden oy getirecektir. Çözüm sürecinin uzaması, artık şehir efsanesi olarak anılması, AKP seçmenini HDP’ye transfer etmiştir.”




Bu ileti en son dayanışma tarafından 06.04.2015- 11:21 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 7 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   3   4   5   [6]   7   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şok... melnur 1 865 15.12.2021- 07:36
Konu Klasör Son seçim anketinde ittifaklarda son durum... melnur 4 1739 05.01.2022- 10:06
Konu Klasör İşte Gezici'nin son anketi: AKP eriyor ayhan 27 26141 05.11.2015- 17:02
Etiketler   Gezici,   anketinde,   AKPye,   şok
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS