Sn Melnur
Hep kendime sormuşumdur acaba komünizmin teorisi erkenmi yazıldı.
Sende bana sormuşsun.
Hangi deneyler bize kapitalizmin başlangıcında olan bir ülkede 'sorunlarla başa çıkılamıyor.'' Açıklayabilir misiniz, yoksa sadece bir ''ezber'' mi bu cümle? Deney sormuşun bunu söylememe gerek yok. Paris Komünü, Sovyet iktidarı, reel sosyalist sistem, bir deney değil mi.
Ben sordum erkenmi geldi teori diye daha bu teori yazıldığında kapitalizm çok gençti yapacağı bir çok iş vardı dünyanın bir çok ülkesinde kapitalizm başlamamıştı bile.
Bu teori yazıldığında elektirikli motor (mıknatıslı ) yoktu buhar teknolojisi bile muazzam devrim sayılıyordu. Bu gün kapitalizm o günleri aştı bir çok devrimler yaptı iş saatlerini kısalttı nukler enerji kullanıyor uzayı keşfe çıktı yapay aklı yarattı biyolojik buluşlar yapıyor .
Aslında bu teorinin tam bu gün yazılması daha uygun olacaktı.
Bu gün kapitalizm artık gerçekten çözülüyor, bu gün çok çaresiz, bu gün artık yol alamıyor, bu gün dünyayı yaşamı tehdit ediyor. Bu sorunlarını çözemiyor, bu gün elindeki silahlarla dünya ve üzerindeki çanlılar için tehdit oluşturuyor.
Bu gün bu dünyaya kapitalizm hiç yakışmıyor. Artık kapitalizmin varlığından kapitalistler bile korkuyor .O teori biraz değişiklikle bu gün için yazılmış gibi duruyor.
Zaten eski deneyimler başarısız oldu.
Ama o eski deneyimleri biz tarihimize yazacağız onların başarısızlığı bundan sonraki neslin başarısının öğreticisidir.
Marksist olduğunu iddia eden biri Marks'ın ''en büyük buluşum'' dediği bir olguya karşı çıkar mı? Böyle bir şey olabilir mi? Yani Müslüman olduğunu iddia eden biri kurana karşı çıkarmı . Bence çıkmaz.
İşte bizde marksa karşı çıkmıyoruz. ama yaşanmış bir tarihide inkar edemeyiz. yeniden başlamayı deneyen halkları da görmemezlikten gelmiyoruz.
Hepsi yeniden ve bu günden başlayacak Rus Çin Kuba Bulgar ve biz yeniden başlayacağız .Eski yaşanmışı eleştirerek tıpkı Marks gibi davranarak.
Buharlı makinadan değil robottan başlayacağız burjuvadan değil kapitalist sistemin en zirve ettiği yerden başlayacağız. devlet ve şirket bürokrasisinden sermayenin esaretinden başlayacağız. Artık sermaye biriktirmeye değil sermayeyi tasviye ederek başlayacağız.
Marksist olduğunu iddia eden bir bayrağı düştüğü yeden alarak ileri doğru gider yeniden buharlı makinaya dönmez. Hayatı becerememiş elindekileri kullanamamış bir sınıfın önclüğünde değil yeni doğmuş dinamik dünyayı tanıyan heyecanlı bir sınıfın etkinliğinde yeniden başlamayı becerenlerdir.
Paradan sermayeden vaz geçmesini beceren özgürlüğünü her şeyin üstünde tutan aşağılanmayı kabul etmeyen her türlü esarete itiraz edenler artık MARKSİST tir.
Çağ değişti insanda çağa uygun değişmelidir Marksistlerde.
Denizcan ve onun gibi düşünen, daha doğrusu buna düşünce de diyemeyiz, aynı ezber kalıpları sıralayan arkadaşlar, Sosyalizmin Kapitalizm karşısındaki baştan psikolojik yenilgisinin ana sebeplerinden biri üzerinde tepiniyorlar.
İşte budur Sosyalizmi, Kapitalizm karşısında psikolojik, moralmen baştan yenilgiye sürükleyen:
Yani Kapitalizm, kendisine karşı olan, tam karşıtı ideolojiyi ve ekonomik modeli savunan kimselerin parti kurmasına, örgütlenmesine, bu görüşlerini dile getirmelerine izin vererek, olanak sağlayarak yaşayabilir ama Sosyalizm yaşayamaz!
Eğer Sosyalizmin, ancak karşıtı ideolojilerin ve ekonomik modellerin örgütlenme imkanı bulmadığı, bunların savunulamadığı bir ortamda yaşayabileceğini iddia ediyorsan, başarısına inanmadığın, güvenmediğin bir ideolojiyi niye takip ediyorsun?
Neden insanların kapitalist ülkelerden sosyalist ülkelere değil, sosyalist ülkelerden kapitalist ülkelere kaçma eğiliminde olduğunu (Siyasi liderler, arananlardan bahsetmiyorum.) merak ettin mi hiç? Buna yanıt aradın mı? Neden hep Berlin Duvarı'nın Doğu kısmı daha iyi korunuyordu hiç sorguladın mı? Niye insanlar Miami'den Küba'ya değil de, Küba'dan Miami'ye kaçıyor? Neden Güney Kore'den Kuzey Kore'ye değil de tam tersi kaçışlar?
Eğer sosyalizm ancak karşıtı görüşlere hiç aman vermeden, çok sıkı bir şekilde korunarak ve ona yönelik her türlü muhalefet katı bir şekilde bastırılarak yaşayabilecek bir sistemse, bırakalım gitsin.
Proletarya diktatörlüğü, siyasal iktidarın alınıp, sınıfların yok edilmesi arasında geçen sürecin adıdır teoride. Adı üstünde proletarya diktatörlüğü. Proletaryanın sınıfsız topluma geçiş sürecinde diğer sınıflar üzerinde tahakküm kurması. Sınıfsız bir toplumda proletarya kime diktatörlük uygulayacak? Kime tahakküm kuracak?
Sosyalizmin uygulandığı ülkelerde en zayıf karnı hep bu konu olmuştur. Muhalefete izin verilmemesi, insanların gerçek anlamda, muhalefetlerini, eleştirilerini dile getirebilecekleri bir araca sahip olmaması, ülke içerisinde açıkça savunulamayan, dolayısıyla açıkça hesaplaşılamayan ideolojilerin siyasetin temel yasası gereği bulduğu başka kanallardan kendine taraftar toplaması...
Bunca sosyalist deneyime bakıp, hala insanlara "Sizin için en iyisine karar verecek tek bir parti olacak, Sosyalist ideoloji dışında hiçbir ideolojinin propaganda yapmasına, örgütlenmesine izin vermeyeceğiz, sosyalist ideoloji bile sadece tek bir partide örgütlenebilecek." diye vaatte bulunanların, zaten bir şansı yok ya...
Bu ileti en son R2D2
tarafından 25.04.2016- 10:43 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Proletarya diktatörlüğü, siyasal iktidarın alınıp, sınıfların yok edilmesi arasında geçen sürecin adıdır teoride. Adı üstünde proletarya diktatörlüğü. Proletaryanın sınıfsız topluma geçiş sürecinde diğer sınıflar üzerinde tahakküm kurması. Sınıfsız bir toplumda proletarya kime diktatörlük uygulayacak? Kime tahakküm kuracak?
Devrimden sonra proleterya iktidarı alıp burjuvaziyi silahsız hale getirince sınıflar ortadan kalkmış mı oluyor? Böyle sandığın için devrimden sonra çok partili bir siyasi hayatı savunuyorsun. Çok partili bir hayat ve proleter diktatörlük. Yan yana söylenmesi bile çelişkili. Hani biz devrimden sonra siyasi ve ideolojik mücadeleyi sürdürecektik? Böyle mi yapılacak siyasi ve ideolojik mücadele?
Eğer sosyalizm ancak karşıtı görüşlere hiç aman vermeden, çok sıkı bir şekilde korunarak ve ona yönelik her türlü muhalefet katı bir şekilde bastırılarak yaşayabilecek bir sistemse, bırakalım gitsin.
Kapitalizmin yarattığı yüzyıllık pisliklerin bir siyasal devrimle yok olacağını mı sanıyorsun? Düzenden yana çıkarları olan, karşı devrimci ideolojiyle donanmış olanların devrim yapılan bir ülkeden kapitalist ülkelere kaçmasından neden rahatsız olalım. Giden gider, kalan sağlar bizimdir. Devrimden sonra sosyalist bir toplum kurulana ve kapitalist ideoloji yok edilene kadar bu tür olaylar olacaktır. Anlaşılmaz hiçbir şey yok. Böyle olmasın diye çok partili, burjuva demokrasisini savunacaksak, devrim yapmanın anlamı ne?
Neden insanların kapitalist ülkelerden sosyalist ülkelere değil, sosyalist ülkelerden kapitalist ülkelere kaçma eğiliminde olduğunu (Siyasi liderler, arananlardan bahsetmiyorum.) merak ettin mi hiç? Buna yanıt aradın mı? Neden hep Berlin Duvarı'nın Doğu kısmı daha iyi korunuyordu hiç sorguladın mı? Niye insanlar Miami'den Küba'ya değil de, Küba'dan Miami'ye kaçıyor? Neden Güney Kore'den Kuzey Kore'ye değil de tam tersi kaçışlar?
Bu verdiğiniz örnek yüzlerce yıllık kapitalizmin verili koşullardaki üstünlüğünden kaynaklanır. Siyasal devrim bu üstünlüğü bir anda yok edemez. Yeni bir toplum ve yeni bir birey ortaya çıkartılmadıkça bu tür sorunlar hep olacaktır.
Sosyalizm ( kuruculuk) kapitalizmden komünizme geçişin siyasi ve ideolojik doğrultusu anlamına da gelir. Sosyalizmde neyin nasıl yapılacağını bu doğrultu üzerinden değerlendirmeliyiz. Kapitalizme ve onu ideolojisi olan liberalizme karşı ideolojik ve siyasi mücadele yürütülürken, ve bu mücadeleyi sürdürmek bir zorunlulukken, liberal demokrasi nutukları atmak, ''çok partili düzen'' güzellemelerinde bulunmak hala ve hala sosyalizmin ne olduğunu kavrayamamak demektir.
Munzur, sosyalist ülkelerden komşu kapitalist ülkelere göçün 100 yıl önce, 60-70 yıl önce doğan, eski rejim artıkları tarafından gerçekleştirildiğini sanıyor galiba. Sosyalist bir ülkede doğup, okuyup yetişen insanların değil de ninelerin, dedelerin bastonlarıyla kaçtığını sanıyor. Ufku o kadar. Küba'dan Miami'ye kaçanlar devrimden önce doğanlar di mi.
Denizcan, Sovyetler Birliği, Doğu Almanya ve diğer sosyalist ülkelerde sınıflar var mıydı? Bugün Küba'da, Kuzey Kore'de sınıflar, üretim araçları üzerinde özel mülkiyet var mı? Olduğunu iddia ediyorsan bunlara niye sosyalist diyorsun. Yok olmadığını iddia ediyorsan, sınıfsız bir toplumda neyin proletarya diktatörlüğünden bahsediyorsun? Tek sınıfın proletarya olduğu bir toplumda proletarya kime tahakküm kuruyor? Proletarya diktatörlüğü, o toplumlarda siyasal iktidarın alınışından, sınıfların yok edildiği güne kadar olan şeyin adıdır.
Melnur, 60-70 yıl mı "bir an" oluyor? 60-70 yılda mı yeni birey, yeni toplum yaratılamamış? Sen 70 yılda yeni birey, yeni bir toplum yaratılamadığını düşünüyorsan, yeni birey ve toplum yaratma yöntemlerinin yanlış olduğu hiç aklına gelmiyor mu? Devrimden sonra düşman sınıfların yok edilmesi, eski rejimin artıklarının temizlenmesi aşamasında uygulanması elzem olan unsurların kalıcı ve bu devletlerin hayatı boyunca süregelen şeylere dönüşmesini böyle mi açıklıyorsun?
Gerçekten siz kendiniz böyle bir devlette yaşamak ister misiniz ya? Herkes için en iyisini bilen ve en iyisine karar veren tek bir parti var. İnsanların gerçek anlamda bir muhalefet organları ve muhalefetlerini dile getirecekleri bir kanal yok. Dünyadaki diğer ideolojilerin ve hatta diğer sosyalist yöntemlerin savunulması yasak. Tabii insanların bunlara "maruz" kalacağı internet, uydu yayınları, yabancı basın yayın gibi şeyler yasak.
Sosyalizm deneyimleri insanlığa muazzam katkıları sağladı. Fakat onları düşünsel ve ideolojik olarak kapitalist dünyanın gerisinde bırakan olguları sorgulayacak ve alternatifini üretecek kapasitesinin zerresini göremedim sizde.
Reel sosyalizme düşmanlık yapmak zenginlikse onu bizde bulamazsın. Liberal demokrasi kapımızdan içeri giremez. O sözünü ettiğin 60 70 yıl insanların sosyalist olmasına yetmemişse, nedenleri sorgulanır. Liberal demokrasiye kaçmanın bahanesi olarak görülmez. Eleştiriden sonra neyi savunduğunu da söylersen ne demek istediğini daha iyi anlarız. Bir de onu dene.
Munzur, sosyalist ülkelerden komşu kapitalist ülkelere göçün 100 yıl önce, 60-70 yıl önce doğan, eski rejim artıkları tarafından gerçekleştirildiğini sanıyor galiba. Sosyalist bir ülkede doğup, okuyup yetişen insanların değil de ninelerin, dedelerin bastonlarıyla kaçtığını sanıyor. Ufku o kadar. Küba'dan Miami'ye kaçanlar devrimden önce doğanlar di mi.
Sen de bir iki nesille kapitalizmin insanlarda yarattığı pisliklerin yok olup gideceğini heryerin cennete dönüşeceğini sanıyorsun galiba.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
