SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   2   3   4   [5]   6   7   8   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.06.2015- 21:46


Alıntı Çizelgesi: yaban-adamı yazmış



Düşünceleri "burjuva" diye etiketleyerek küçümsemeyi sevmiyorum, beni ilgilendiren öne sürülen yargıların pratik yaşamda ve daha insanca bir toplum düzeni inşa etmede ne ölçüde faydalı olabileceği gibi somut durumlardır, bu yüzden tırnak içinde yazmayı tercih ettim. Şimdi, eğer doğruluk ölçütümüz buysa, yani bir iddia somut dünyadaki karşılıklarına göre değerlendirilecekse, sosyalist düzen için tehlikeli bulduğumuz bu "burjuva" düşüncelerin pratikteki olumsuz sonuçlarını ortaya koyarak tehlikeyi bertaraf etmemiz pekala mümkün, ille de yasaklayıp mahpusa tıkmak gerekmiyor.




Sn.yaban-adamı;

Sosyalist ( kuruculuk) dönemden söz ediliyor. Yani siyasal devrim gerçekleştirilmiş, proletarya diktatörlüğü kurulmuş, ve devrimci dönüşüm dönemine geçilmiş. Bu dönemde burjuvaziye neden özgürlük alanı verilsin? Devrim zaten bu özgürlük alanını ortadan kaldırmak için yapılmıyor mu? Bunun fikir özgürlüğü ile ne ilgisi var? Sosyalizm ( kuruculuk) yeni bir toplum ve yeni bir insan tipi yaratma süreci değil mi? Özel mülkiyetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir süreçte özel mülkiyeti savunmaya ( size göre fikir özgürlüğü) neden izin verilsin? Yüzlerce yılın birey üzerinde yarattığı gerici koşullanmışlıklardan arındırma faaliyetleri gerçekleştirilmeye çalışılırken bu faaliyeti daha da zorlaştıracak ve devrimi bile tehlikeye atabilecek bu tür gericiliğe ( siz özgürlük diyorsunuz) izin vermek, devrimin yeni bir insan ve yeni bir toplum yaratma idealine nasıl bir katkı verebilir?

Bence hiç!

Burjuva demokrasilerinde bulunan biçimselliğe çok fazla takılıyoruz gibime geliyor. ''Burjuva demokrasilerinde işçi sınıfının birtakım özgürlükleri var, o halde sosyalizmde de burjuvazinin özgürlüğü olsun'' şeklindeki yaklaşımlar da biçimsel ve yüzeysel olmaktan öteye geçmez. Kapitalizmde burjuvazinin işçi sınıfına ihtiyacı var, işçi sınıfı olmadan burjuvazi de var olamaz. İşçi sınıfının birtakım hakları varsa birincisi bu nedenle, ikincisi ise işçi sınıfının mücadelesi nedeniyledir. Ama sosyalizm farklı bir biçimlenmedir. Sosyalizmde burjuvaziye yer yoktur; çünkü işçi sınıfının burjuvaziye ihtiyacı yoktur. Olmayan ve ortadan kaldırılmaya çalışılan bir sınıfın ideolojisini serbest bırakmak ( bana göre) bu yüzden mümkün değildir.





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.06.2015- 21:50


Alıntı Çizelgesi: owert yazmış

Kim? Nerde ? Niçin burjuva özgürlüğünü savunuyor?

Kim ?Nerde ? Niçin ''lenin Burjuva özdürlüğünü savundu'' dedi.

Burada kast edilen Düşünce özgürlüğüdür. Eğer sosyalizm burjuvanın getirdiği düşünce özgürlüğünden öte birşey getirmeyecekse bu sosyalizm değil faşizm olur.

Dün burjuva bizlerden fazla düşünce özgürlüğünü savunmakta idi ama bugün hoop demektedir. Bırakalım düşünce özgürlüğünü örgütlenme özgürlüğünü de savunan Burjuvadır. O zaman sosyalistler burjuva ötesinde düşünce ve örgütlülüğü savunmak durmundadır.

Peki bu nasıl olacak.? İşte bu soruya yanıt veremeyince yada bulamayınca burjuvadan bile gerici düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü yok ediyoruz.

Halbu ki bunu en iyi yapan ve yapacak olan Reformizimdir. Bugün sosyal demokratların faşizmle olan dansı ve fingirdeşlemeleri burada başlar. Çözümsüz kaldımı ki sınıflar mücadelesi arenasında sık sık çözümsüz kalır faşizme meyletmeye ,onun koşullarını yaratmaya başlar.

Örneğin 12 eylül son demlerinde   ve 12 cuntasında   bu topraklarda sosyal demokratım diyenler,kıyı kaçıp ben burada yokum demişler ,ülkeye faşizm geldiğinde inlerine çekilmiş ,düzenlemeler beklemişlerdir.


Sorunumuz şu : Nasıl bir düşünce özgürlüğü olmalıdır ki burjuvaya takla atıralım.   Nasıl bir örgütlenme hakkını savunmalıyız ki burjuvaya soluk aldırmayalım,soluğunu keselim. Ağzını yüzünü dağıtıp onu perişan edelim.

Bu zaten fiziki olarak sosyalistler istemeside allahın emri olacaktır. Çünkü bunu fiziki olarak zorlayan sosyalistler değil,burjuvanın kendisidir. Engelsin deği gibi '' bay mösyö   ilk baş sen silahını çek. '' Ve bugün burjuva silahını çekmiş durumdadır. Hergün   muheliflere   ,işyerlerinde   hak arayanları öldürmektedir. Bunu huzur sükünet ve refah için yaptığını söylemektedir. Yalan söylemektedir.

Ha bu aralar biri de   kimlik mücadelesiyle toplumları kimlikleri dürterek yerinden oynatan,kimlikler ile toplumları birbirni öldürmesinin eşiğine kadar getiren ve daha sonra korkan ama köylü kurnazlığı yapan: Bugün ,evet bugün . Ülkede huzur istiyorum ,‘Devleti başsız bırakmamak’, ‘ülkeyi kaosa sürüklememek’ adına meydanlarda nutuk atıyor.


Evet eğer sosyalizm burjuva düşünce ve örgütlenmesinden daha ileri olan düşünce ve örgütlenme hakkını getiremez nitelikte ise o sosyalizm olmaz. Yani toplumsal bir düşünce biçimi olamaz.




Sn.owert;

Sizin bu yazdıklarınız, siyasal devrimden sonraki süreç için mi, ben pek anlayamadım.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 09:58


bundan 2 yüzyıl önceki sosyalist-komünist tezleri günümüze aynen uyarlamak hatalı olur. marksizm 19 yy.nin, leninizm ise 20 yy.nin ideolojisi ve tezleri oldu. üstelik kendi dönemlerinde de aksayan, tam çözüme kavuşturulmamış, yeterince ele alınıp incelenememiş teorik sorunları vardı.

marks da, lenin de büyük beyinler, büyük bilim insanlarıydı ve özellikle lenin büyük bir politikacıydı ve devrimciydi. ancak uğraştıkları sorunlar o dönemlerin sorunlarıydı. tezlerinden bir kısmı sonradan pratik hayat tarafından yanlışlandı. bilgi kaynakları da sonraki bilim tarafından düzeltildi ve doğru bilgilerle değiştirildi.

o tezlerde yatan bilim yöntemini almaya evet... o tezlerin bilimsel özünü alıp günümüze uyarlamaya ve geliştirmeye evet... ama o tezleri, kuran ayeti gibi aynen alıp günümüzde de geçerli olacak diye, mevcut pratik hakikatin içine yerleştirebilmek için orasını burasını kırpıp bükmeye, zorlamaya hayır!

aksi halde çözümsüz bir gülünçlük içine düşmek kaçınılmaz olur.

mesela burjuvazi sizin fikir hürriyeti anlayışınızdan daha ileri bir anlayışa sahip duruma geçer.

sen de bir yandan burjuvaziden fikir özgürlüğü talep ederken, öte yandan da, iktidarı alınca onun sadece örgütlenme ve iktidara gelme hürriyetini değil, fikir hürriyetini de gaspedeceğini ilan eden, çelişkili bir duruma düşmüş olursun.

sen burjuvaziden talep ediyorsun ama ona aynısını vermeyeceğini de peşinen söylüyorsun!

bu, işin teorik açıdan defolu olan kısmı. bir de pratik açıdan içler acısı kısmı var. o da geçmiş reel sosyalist deneyimlerde ve bizim eski sol yıllarımızda yaşanan içler acısı pratiğimizdir. yani, burjuvaziyi de değil, kendi yoldaşlarını, onların fikirlerini "burjuvazinin fikridir" deyip yasaklamak, baskı altına almak, o fikirleri savunanları da en acımasızca ortadan kaldırmak şeklinde tezahür eden bir pratik...

bunlara "yaşanmadı" diyebilir misiniz? "kol kırılır, yen içinde kalır" diyebilir misiniz? hayır, kol da kırıldı, yen de içinde kalmadı. biraz ilgilenen herkes biliyor. kendi mücadele arkadaşlarını, kendi yoldaşlarını, hatta kendi siyasal grubundaki, partisindeki fraksiyonal düzeyde ayrı düşen omuzdaşlarını bile fikir ayrılığına düşüp, onunla çatışan, onu öldüren, "oportünizmin, reformizmin, uzlaşmacılığın, emperyalizmin, kapitalizmin sol içindeki nesne ajanları" diyerek de bu infazlarına ideolojik kılıf uyduran bir sol(!) pratik geçmişte yoğun biçimde yaşandı. sosyalist sol, ister devlet düzeyinde, isterse kendi küçük parti-grup vb yerel iktidar düzeyinde olsun, iktidarı ele geçirdiği her yerde faşizan bir pratik ortaya koydu. bunun ideolojik altyapısı ise elbette geçmişden gelen o sol tezlerdir. "iktidar kirletir" açıklaması ile birlikte, bir de bu ideolojik altyapı birleşince kirlenmenin hızlanması ve yaygınlaşması kaçınılmaz hâle geldi.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 11:13


Sayın Kaçak,Doğrulardan yola çıkıp yanlışlara varılmaz. .

Aykırı bir duruşunuz var. sanırım bunun içinde forumlardan kovuluyorsunuz. Benim gibi.   :)  

Şu bir gereçek . yada brim için gerçek. Düşünceler maddi yaşamın yansımasından başka birşey değildir. Ve biz ancak o maddi yaşamın bize izin verdiği ölçülerde ,yada çerçevede düşünce geliştiriiz. Hatta bazen zorlarız da. Bu kez ya trajedi yada komedi ile karşılaşırız. Bu kez düzeltmelerde yapmaya başlarız. Ancak bu düzeltmelerde de yanlışlıklar ortaya çıkar. Çünkü düzelteyim derken tam karşıtı durumuna yada karşıtın yanlarına düşülür. Bu da tehlikeli .

Örneğin sosyalizmin   kapitalizme karşı yenilgileri,''abi marksizm ölüymüş ya. '' noktasına getirdi. Hata ''oğlum sosyalizm bitti başka birşey bulmalıyızı ''   toplumları sürekledi. Bunu günümüz de anarşizme doğru bir kayış olarak ta görmek mümkün. İktidarlardan nefret etme. ,devletten nefret eteme,sivil toplum denilen ,sivillerin örgütlenmesi gerektiğini ve bunun iktidarsız ,çervesiz ,sınırları belli olmayan muğlak ,ne olduğu netleşmeyen durumlarla karşılaşılması gibi.

Bu arada mistisizm hortlaması   içine kapanmalar ,aidiyat ,kök aramalar ''nerden geliyoruz abi '' soruları gündeme geldi. Kapitalizm fütursuzlaştı ve kenid kurallarını bile çiğner ,dün sendikalar olmadır diyen burjuva ,def edin bunları demeye başladı.   Yani Keynesi bile inkar eden pozisyona büründü. Halbu ki o Keynes onun hayatını kurtarmıştı.   :)

Kısaca Marx'ın deyimiyle toplumlar koşar ve duvara vurur,yenilir. yere perişanca serilir, ölü gibi yerde yatar,tepiklesen,üzerine çıksan   kılını kıpırtatmaz. Toplumlar geçmişe döner o eski denilen elbiselerini giyer ve ortaya endamla çıkar. Esasında bu yeni denilen eski elbiselerdir ama eskimemiştir. Bu arada toplumlar sürekli güç toplar, dinlenir ,gününün tarih öncesinin sorunlarına dalar . Onları bıçkalar ,sarsar ,didik didik eder. Etikçe güçlenir ta ki o yıkamadığı tosladığı duvarı yıkabileceğine inandığında yine kalkar o duvara yüklenir.

Evet Marx ve benzerleri (ki proudhonun bence ayrıcalığı vardır)19 yy düşünürü idi,lenin ve benzerleri 20 yy düşünürleri, şimdi ise 21 yy dayız. Peki bizim düşüncelerimiz ne?

Sanırım bunun cevapları :Burjuva düşünce özgrlüğünden daha ilerde düşünce özgülüğü sunabilecek olanı bulmakta   yatmakta.

Sosyalizm gökten zembile gelecek olan olmadığını hepimiz biliyoruz.   Marx'ın deyimiyle nasıl bir sonraki toplumsal sistemler var olan sistem içinden çıkmışsa sosyalizmde bu sistem içinden çıkacak. Toplumalr soyut şeylere inanırmış gibi gözükselerde bu çaresiz ve zavallıklarından olduğunu sanırım biliyoruz. Çünkü soyut şeyler binmek yanlış beygire binme tehlikesidir   aynı zamanda .

Yine de bir ayet alalım.   :)

''insan, soyut düşüncenin engebelerle dolu alanında dörtnala at sürüp avlanmaya çıktığı zaman, kötü bir beygire binmemeye dikkat etmelidir.” Engels.

 







Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 13:21


sen burjuvaziden talep ediyorsun ama ona aynısını vermeyeceğini de peşinen söylüyorsun!

Türkiye sosyalist hareketi (TSH) önce bu zihniyetten temizlenmeli. Bu zihniyetin zaten TSH içinde bir yeri yok, kapıdan kovsan bacadan giriyor, bazen kovmaya da gerek kalmadan kendini solcu olarak tanımlamaya devam ediyor ve liberal zehirleri solun içine akıtmaya devam ediyor. AKP gericiliğini başımıza bela edenler de bunlar. Türkiye'nin demokratikleşeceğini, bağırsaklarını temizlediğini ileri sürenler de bunlar. Liberalizmin bu mide bulandırıcı özelliğinden sol arınmadıkça liberalizme karşı ideolojik üstünlük de yaratılamayacaktır.

Melnur söylemiş, sosyalizmde burjuvaziye ihtiyaç yok, burjuvazinin ideolojisine de. Sosyalizmde bile burjuvazinin ideolojisinin yaşatılması gerektiğini söyleyen bir kafanın toplumda hala sol olarak adlandırılması Sovyetlerin çöküşünden sonra liberal saldırıların bir yüzü haline gelmiştir. Solun hala bu gericilikle uğraşması, bu gericiliğin hala sol içinde kendine yer bulması TSH'nin sosyalist mücadelede çok uzun bir yolunun olduğunu gösteriyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 13:26



Sorunumuz şu : Nasıl bir düşünce özgürlüğü olmalıdır ki burjuvaya takla atıralım.   Nasıl bir örgütlenme hakkını savunmalıyız ki burjuvaya soluk aldırmayalım,soluğunu keselim. Ağzını yüzünü dağıtıp onu perişan edelim.


Açık açık konuşun, sosyalist düzende burjuvaziyi ayakta tutacak liberal düşüncelere, burjuvazinin yaşam kaynağı olan özel mülkiyete özgürlük tanınacak mı, tanınmayacak mı? Gerçekten burjuvaziye soluk aldırmamak isteniyorsa onu tekrar ayakları üstünde diriltecek her türlü yaşam hakkı elinden alınmalıdır. Burjuvaziden daha fazla özgürlük isteniyorsa, burjuvazinin tüm yaşam hakkı elinden alınmalı, proleteryanın tüm ideolojik, politik ve ekonomik yaşam alanı genişletilmelidir. Konuyu dolambaçlı bir hale getirmenin anlamı yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 15:16


Alıntı Çizelgesi: owert yazmış

Sayın Kaçak,Doğrulardan yola çıkıp yanlışlara varılmaz. .

Aykırı bir duruşunuz var. sanırım bunun içinde forumlardan kovuluyorsunuz. Benim gibi.   :)  

Şu bir gereçek . yada brim için gerçek. Düşünceler maddi yaşamın yansımasından başka birşey değildir. Ve biz ancak o maddi yaşamın bize izin verdiği ölçülerde ,yada çerçevede düşünce geliştiriiz. Hatta bazen zorlarız da. Bu kez ya trajedi yada komedi ile karşılaşırız. Bu kez düzeltmelerde yapmaya başlarız. Ancak bu düzeltmelerde de yanlışlıklar ortaya çıkar. Çünkü düzelteyim derken tam karşıtı durumuna yada karşıtın yanlarına düşülür. Bu da tehlikeli .

Örneğin sosyalizmin   kapitalizme karşı yenilgileri,''abi marksizm ölüymüş ya. '' noktasına getirdi. Hata ''oğlum sosyalizm bitti başka birşey bulmalıyızı ''   toplumları sürekledi. Bunu günümüz de anarşizme doğru bir kayış olarak ta görmek mümkün. İktidarlardan nefret etme. ,devletten nefret eteme,sivil toplum denilen ,sivillerin örgütlenmesi gerektiğini ve bunun iktidarsız ,çervesiz ,sınırları belli olmayan muğlak ,ne olduğu netleşmeyen durumlarla karşılaşılması gibi.

Bu arada mistisizm hortlaması   içine kapanmalar ,aidiyat ,kök aramalar ''nerden geliyoruz abi '' soruları gündeme geldi. Kapitalizm fütursuzlaştı ve kenid kurallarını bile çiğner ,dün sendikalar olmadır diyen burjuva ,def edin bunları demeye başladı.   Yani Keynesi bile inkar eden pozisyona büründü. Halbu ki o Keynes onun hayatını kurtarmıştı.   :)

Kısaca Marx'ın deyimiyle toplumlar koşar ve duvara vurur,yenilir. yere perişanca serilir, ölü gibi yerde yatar,tepiklesen,üzerine çıksan   kılını kıpırtatmaz. Toplumlar geçmişe döner o eski denilen elbiselerini giyer ve ortaya endamla çıkar. Esasında bu yeni denilen eski elbiselerdir ama eskimemiştir. Bu arada toplumlar sürekli güç toplar, dinlenir ,gününün tarih öncesinin sorunlarına dalar . Onları bıçkalar ,sarsar ,didik didik eder. Etikçe güçlenir ta ki o yıkamadığı tosladığı duvarı yıkabileceğine inandığında yine kalkar o duvara yüklenir.

Evet Marx ve benzerleri (ki proudhonun bence ayrıcalığı vardır)19 yy düşünürü idi,lenin ve benzerleri 20 yy düşünürleri, şimdi ise 21 yy dayız. Peki bizim düşüncelerimiz ne?

Sanırım bunun cevapları :Burjuva düşünce özgrlüğünden daha ilerde düşünce özgülüğü sunabilecek olanı bulmakta   yatmakta.

Sosyalizm gökten zembile gelecek olan olmadığını hepimiz biliyoruz.   Marx'ın deyimiyle nasıl bir sonraki toplumsal sistemler var olan sistem içinden çıkmışsa sosyalizm de bu sistem içinden çıkacak. Toplumalr soyut şeylere inanırmış gibi gözükseler de bu çaresiz ve zavallıklarından olduğunu sanırım biliyoruz. Çünkü soyut şeyler binmek yanlış beygire binme tehlikesidir   aynı zamanda .

Yine de bir ayet alalım.   :)

''insan, soyut düşüncenin engebelerle dolu alanında dörtnala at sürüp avlanmaya çıktığı zaman, kötü bir beygire binmemeye dikkat etmelidir.” Engels.



sayın owert, hortis'in, yani benim ef'den suat tarafından kovulmamı burada dile getirip eleştirdiğin için öncelikle teşekkür ederim. ancak bunu, ben sf'den çok haksız ve çirkin biçimde kovulduğum zaman da orada yapmanı beklerdim. oysa hatırladığım kadarıyla orada, uzaklaştırılmış, cevap vermesi engellenmiş olana bir tane de sen vurmuştun. :)

son mesajına gelirsek ve sondan başlayacak olursam, engels'in öyle bir sözünden haberim yoktu. bana çok verimsiz ve sıradan bir söz gibi geldi. çünki "soyut düşüncenin engebeleriyle dolu bir alanda" zaten dörtnala gidilemez. altındaki en küheylan kısrak olsa yine de gidemezsin. kötü bir beygirle belki de daha temkinli yol alabilirsin. kısrak şahlanıp seni atabilir sert bir tepenin yamacında. ama kötü beygir dikkatli ve ağır da olsa seni en azından tepesinde dolaştırır.

"avlanmak" da soyut düşünce ile ilgisiz bir ifade gibi geldi bana. "keşif" daha uygun olurdu. yani engels, eğer bu söz ona aitse, kötü benzetme yapmış.

belki de o yılların algısıyla kıyaslamak gerekir. anakronik değerlendirme yapmamak gerekir. teoriyi nasıl zamanının koşullarına göre değerlendiriyorsak ve bir ayet gibi almamak gerektiğini söylüyorsak, edebî metinleri ve söz sanatlarını da öyle değerlendirsek iyi olur.

soyut düşüncenin engebeli alanlarında dolaşmak ve hakikati keşfe çıkmak başlı başına heyecan vericidir. bu forumdaki gençlerimiz ve onların ağabeyi ne yazık ki düz ve dar bir alanda ayet tekrarına dayalı bir zikir ayinini yeterli görüyorlar. bu da bana çok sıkıcı geliyor. yaşça ihtiyar ama kafaca muzır ve haşarı bir çocuk olarak ben duvarlara tırmanmak, pencereden, kapıdan veya bacadan dışarı kaçmak, engebeli tepelerde dolaşmak istiyorum.

ne yazık ki bunu bu forumda yapmak çok zor. kaldığım sürece içeridekilerin aklını çeleyim, onlara che gibi biraz serüvenci olma aşısını aşılayayım diyorum ama olmuyor. panzehire karşı çok dayanıklılar. dışarı çıkarlarsa, temiz havanın onları öldüreceğini sanıyorlar.

ben diyorum, inanmıyorlar. bir de siz deyin bakalım, belki ikna olurlar. :)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 22.06.2015- 15:54


yaşça ihtiyar ama kafaca muzır ve haşarı bir çocuk olarak ben duvarlara tırmanmak, pencereden, kapıdan veya bacadan dışarı kaçmak, engebeli tepelerde dolaşmak istiyorum.

Sen öyle bir ortam olmasını istiyor olabilirsin, ancak biz de buranın çocuk bahçesine dönmesini istemiyoruz, nolacak şimdi:)



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 51 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   2   3   4   [5]   6   7   8   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör FETÖ’nün siyasi ayağı ve sözde enternasyonal forumlarımız... melnur 7 2394 12.03.2020- 05:24
Konu Klasör Toplayın içkileri Suat Kılıç geliyor! özgür 0 5127 12.10.2013- 10:36
Konu Klasör Kaçak'dan Veda... Kaçak 6 4538 06.10.2013- 13:44
Konu Klasör Veda'dan Aydın müsvetteleri ... melnur 8 4021 15.10.2017- 20:42
Konu Klasör Sn.VEDA yine döktürmüş! melnur 36 17255 07.02.2018- 15:36
Etiketler   EFSP,   forumları,   suat,   Veda
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS