İlkay haklıymış; sen eminim bilgisayar robotusun. Seni kurgulamışlar, bir şeyler söyletiyorlar sana. Ne okuduğunla ilgin var, ne söyleneni anlıyorsun.
Evet halkisiniz, bilgisayar robotuyum. Ama genede bilgisayar robotu olmayi hic sorgulamadan istisnasiz bir sekilde devamli bir gazeteden kopyale yapistira tercih ediyorum.
Kendi öz fikri olmayan bilgisayar robotundan daha beterdir.
Demokrasi sandık anlamına geliyorsa sandıktan şeriat çıkarsa kabul mu edilmeli. Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetin yolsuzlukları sandıkta karşılık bulmuyorsa, sineye mi çekilmeli. Ne yapalım halk böyle istiyor mu diyeceğiz, demokrasi böyle bir şey mi?
Sn.solcu;
Siyaset tıpkı felsefe sadece ''dışardan' bakış açılarıyla çok da anlaşılmaz. Bu bakış açısı akademik bir bakış açısıdır, önemlidir ama yeterli değildir. Demokrasi, diktatörlük, hukukun üstünlüğü vb. gibi olguların değerlendirilmesi kişinin siyasi yelpazedeki konumuna göre farklılaşır. Farklılaşmak durumundadır. Yoksa ''şey''leri sadece dış görünüşüyle, biçimiyle anlamaya kalkarsak o zaman bir solcu-sosyalist, bir sağcı-liberal arasında fark kalmaz. Türkiye'de bugün liberal savları savunmasına rağmen kendini solcu sosyalist sanma yanılgısının altında da bu durum yatar.
Demokrasi bir yönetim biçimidir. Egemen'in yönetim biçimi. Yani, bulunduğun ülkede altyapı ve üstyapıya kim egemense onun yönetim biçimi. Kapitalizmde bu egemen dediğimiz sınıf burjuvazidir. Burjuvazi tarihsel süreçte ortaya çıkışından beri askeri diktatörlük, faşizm gibi yönetim biçimlerini gerçekleştirmiş, sonrasında, özellikle Batı Avrupa'da şekillenen ve adına demokrasi dediğimiz yönetim biçimini de kapitalizmin gelişim sürecinde ortaya çıkarmıştır. Demokrasinin bir burjuva yönetimi olarak Batı Avrupa'da şekillenmesinin nedenleri ayrı bir konu; işçi sınıfının mücadelesi, sosyalist sistemin ortaya çıkışı ve kapitalizmi tehdit etmesi, batının sömürgecilik ve emperyalizmden edindiği kaynakları kendi ülkesine taşıması vb. Önemli olan demokrasinin burjuvazinin yönetim biçimi olduğunu bilmek ve içselleştirmek. Bir solcu için demokrasiyi kutsamak bir anlamda burjuvaziyi kutsamaktır bu yüzden. Demokrasi burjuvazinin diğer yönetim biçimlerine göre elbette tercih edilendir, ama bir solcu yürüttüğü mücadelenin merkezine hiç bir zaman demokrasiyi oturtmaz. Ağzından demokrasi ve özgürlüğü hiç bir şekilde düşürmeyen kişilerin burjuva saflarında olduğunu, liberal olduğunu, sözde solcu olduğunu bu yüzden söylüyoruz, bu yüzden sosyalistler tarafından sıkça yineleniyor.
Hep yineliyoruz; anlamak sadece biçimin yansıttığıyla ilgili değildir. Biçimin altındaki öz'ü kavrayamıyorsan ve üstelik, solcu olduğunu söyleyip sadece biçime takılı kalıyorsan anlayıp kavramak ve siyasal tercihine göre bir konumlanış alabilmen ve oradan doğru bir siyasi duruş üretebilmen de mümkün değildir. O zaman yapılması gereken şey, öncelikle siyasi tercihinin somutlaştırılmasıdır. Ne demek bu? Şu:
Solcuysak, sömürüye karşıyız demektir. Sömürünün uluslarası biçimi olan emperyalizme de karşıyız demektir. Siyasal ve toplumsal gericiliğe de karşıyız demektir. Aydınlanmadan, laiklikten, bilimden yanayız demektir. Sermayeden, burjuvaziden, yana değil, emekten, işçi sınıfından, ezilenden, ötekileştirilenden yanayız demektir. Burjuvazinin yönettiği bir sistemde adı ne olursa olsun, bizim öncelikle savunduklarımız bunlardır; demokrasi değil. Demokrasi adı altında savunageldiklerimizi geriletici, yok sayıcı ne kadar uygulama varsa ve ne adına savunuluyorsa karşı çıkarız, çıkmalıyız. Solcu dediğin kişi budur. Liberalle aramızdaki fark da budur. Liberal kayıtsız koşulsuz burjuvazinin ideolojisini savunur. Sadece demokrasi demek de egemenin-burjuvazinin yönetimini savunmaktan başka bir şey değildir.
Sandıktan ne çıkarsa çıksın, egemenin yönetimi hangi biçim altında sürerse sürsün, solcunun öncelikleri ve merkezine aldığı mücadele biçimi nedeniyle siyasi duruş ve söylemi farklıdır. Sandıktan faşizm veya şeriat çıksa da çıkmasa da solcunun önceliği değişmez. Solcu burjuvazinin yönetim biçimlerinden biri için mücadeleyi mutlaklaştırmaz. Bir siyasetin bizim için anlamlı olup olmamasının ölçütü sandıkla ilgisi değil, sola ne kadar alan açtığıdır. Onun için 61 Anayasası ile 12 eylül anayasını bir tutmayız. Onun için 60 ihtilali ile 12 mart ve 12 eylül'ü bir tutmayız. Çünkü en başta söylemeye çalıştığımız gibi:
Şeyleri anlamanın yolu biçimden öz'e inebilmekte yatıyor.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
