SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 20 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   7   8   9   [10]   11   12   13   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 27.11.2015- 22:16


Komünizm bir ideal değildir İnsanlık için kurtuluştur Komünist idolojiyi ancak anarşistler savunur.
Çünkü onlar fikirden hareket ederler madde fikre sonradan katılır Mataryalistler se tam tersi.
Fikir maddeden sonra gelir. Onun için komünist idoloji mataryalistleri için   saçmalıktır.

Komünizm bilimsel bir sürecin ürünüdür. Bunu idiloji yapan yenide olsa eskide olsa anarşist değilse saçmalamıştır.

Leninist örgüte gelince nüfusun büyük bölümü işçi ise bu mümkün olmaz Çünkü Leninist örgüt azınlık militan örgütlenmedir.
Rusyada 1917 de Leninin örgütü nüfusa göre çok küçük bir parça idi.Onun için iktidar Bolşeviklere denmedi iktidar Sovyetler dendi.

Ha Leninist örgüt hakında benden daha başka bir şey biliyorsan anlat da bilgi sahibi olalım. Cahil kalmayalım. Ne özelliği var Leninist örgütle başka örgütün bilelim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 29.11.2015- 08:53


Örgütlenme ,örgütlenme ,örgütlenme..

Türkiye sosyalistleri .
,cemaat,sol liberaller,Kürt siyasalı   birbirlerinden umutlar beslediği dansının bittiği seçimler öncesinde: yeni   AKP siyasal taktiği olan(cumhurriyetçi kemalist denilen ) ,ulusalcı ve muhafazarları bir araya gelme siyasettini görmektedir .Böyle bir siyasala devrimci sosyalistler olarak   yanaşması zaten   mümkün değildir ,

Dünün   sol Liberalerin ortaya çıkmasına neden olan koşullarda ,AKP Sol liberal ,kürt siyasalı,Cemaat   da dahil   kesimle yanaşıklığında net olarak koyamadığı sol liberaller kanca atma politikası gibi AKP-Ulusalcı muhafazakar poltikalar çerçevesinde kanca atma siyasettini izliyebilir.

Şimdi devrimci sosyalist politkasını   daha net ve açık yapabilme koşulları oluşmuş   Dünkü liberaller ve Kürt siyaslının   akp birliğinde yapamaması Devrimci   sosyalistler içinde bu sol liberal ve Kürt siyasalı kuyrukçularını içinde barındırmasıydı ve onlarla uğraşmak ve zamanını yitirmesiydi.

Bugün ise böyle bir durum yok artık Devrimci sosyalistler .Kürt siyasalının peşine takılanlarla takılmayan kendi bağımsız çizgisini oluşturması gerektiğini net olarak ortaya koyanlar saflaşmıştır.

Sosyalistler örgütlenmelerini:

AKP -Muhafazakar,ergenokon yada ulusalcı denilen ''cumhurriyetçi'' denilen kesimle olan itifağına karşı tutum tavır   ama ideolojik mücadelesini yürüterek

Yine Kürt siyasalının peşine takılan ve kürt siyasalıının öncülüğü yada ağırlığı   veya onun politkasının ağırlık kazandığı siyasetine karşı göstereceği tutum ve tavır ve ideolojik mücedele   karşıtlığında örgütlenebilir.  

Kısaca burada üçüncü bir yol gereklidir.

Türkiyde devrimci sosyalistler de bunu uzun zamadır hayata geçirmeye çalışmaktadır. Adetat bu artık amaç haline gelmiş bu uğurda elinden geleni yapmaktadır.

Taksimle ortaya çıkan spontane patlama bu amaçla forumla kanalize edilmeye çalışılmış türkiyenin dört yanında Forumlar oluşması tercih edilmişti. Ve son bu forumların üzerinde Haziran gibi var olan bu iki siyasal aktörün dışında bağımsız örgütlenme oluşturlmaya çalışmıştır.

Devrimci sosyalistlerin bu çabaları AKP -muhafazakar ulusal ergenokcu itifak yakaşımlarınca ve Kürt siyasalı egemenliğinde yürütülen mücedele aktörlerince englenediği,sabote edildiği ,içi boşaltılmaya çalışıldığı   de gerçektir. (hatılayınız. Cumurbaşkanlığı ,Yerel,Genel seçimler)

Bence devrimci sosyalistlerinin yürüyeceği hat bu iki AKP,Ulusalcı ergenokon diye ifade edilen kesimle ,Kürt siyasalını kimlikçi ağırlıklı poltikasına takınılacak ideoljik tutumla örgütlenmesi mümkündür.

Türkiye devrimci sosyalistleri bunu başardığı oranda ancak bağımsız örgütlenmesini yarattığı gibi ,toplumların önüne siyasal aktör olarak çıkabilir. Bunun dışın da herşey yalanıdır.





Bu ileti en son owert tarafından 29.11.2015- 09:33 tarihinde, toplamda 5 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 29.11.2015- 10:58


Owert-Kürt siyasalını kimlikçi ağırlıklı poltikasına takınılacak ideoljik tutumla örgütlenmesi mümkündür.

Türkiye devrimci sosyalistleri bunu başardığı oranda ancak bağımsız örgütlenmesini yarattığı gibi ,toplumların önüne siyasal aktör olarak çıkabilir. Bunun dışın da herşey yalanıdır.


---------------------------------------------------
Owert kardeşim


Türkiye sosyalistlerinde umut bitmiş Bu umutsuzluk sosyalizm kavgasında davayı kucaklatmıyor her kes meseleyi parmağının ucu ile tutuyor.
Bu kadar çelişki olan bir ülkede küçücük bir muhalefet bile olarak dikkati çekemeyen   sosyalistlerinin tek sorunu umuttur.
Umut olmayınca heyecan üretgenlik ve çalışma programı olmuyor.

Hep eski ezberlerini tekrarlıyorlar yeni bir şey onlar için sürpriz oluyor İşte gezi olaylar önceleri anlamadılar bile halbuki benzerleri hindistanda ABD de Avrupanın bazı ülkelerin de olmuştu.

Sosyalistler kendileri dışında gelişen mücadele biçimleri ile uğraşıyor.
Kürt siyasi hareketi T. Erdoğan karşıtı muhalefet onlar için yeterli geliyor.

Önce sosyalistler geleceği kendilerinin kuracağına inanmalı umutlu olmalı o zaman bu ülkede özne olurlar.
Türkiye sosyalistleri çok deneyimli insanlar geçmiştede çok yaratıcı faaliyetleri oldu bir tek önlerinde rehber yok .
Kengilerine güvendiklerinde rehbere ihtiyaçta duymayacaklar.

Onun için Umut ve kendilerine güvenme onlar için yetecektir.





Bu ileti en son hakkı tarafından 29.11.2015- 10:59 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 29.11.2015- 12:31


Alıntı Çizelgesi: owert yazmış

Örgütlenme ,örgütlenme ,örgütlenme..

Türkiye sosyalistleri .
,cemaat,sol liberaller,Kürt siyasalı   birbirlerinden umutlar beslediği dansının bittiği seçimler öncesinde: yeni   AKP siyasal taktiği olan(cumhurriyetçi kemalist denilen ) ,ulusalcı ve muhafazarları bir araya gelme siyasettini görmektedir .Böyle bir siyasala devrimci sosyalistler olarak   yanaşması zaten   mümkün değildir ,

Dünün   sol Liberalerin ortaya çıkmasına neden olan koşullarda ,AKP Sol liberal ,kürt siyasalı,Cemaat   da dahil   kesimle yanaşıklığında net olarak koyamadığı sol liberaller kanca atma politikası gibi AKP-Ulusalcı muhafazakar poltikalar çerçevesinde kanca atma siyasettini izliyebilir.

Şimdi devrimci sosyalist politkasını   daha net ve açık yapabilme koşulları oluşmuş   Dünkü liberaller ve Kürt siyaslının   akp birliğinde yapamaması Devrimci   sosyalistler içinde bu sol liberal ve Kürt siyasalı kuyrukçularını içinde barındırmasıydı ve onlarla uğraşmak ve zamanını yitirmesiydi.

Bugün ise böyle bir durum yok artık Devrimci sosyalistler .Kürt siyasalının peşine takılanlarla takılmayan kendi bağımsız çizgisini oluşturması gerektiğini net olarak ortaya koyanlar saflaşmıştır.

Sosyalistler örgütlenmelerini:

AKP -Muhafazakar,ergenokon yada ulusalcı denilen ''cumhurriyetçi'' denilen kesimle olan itifağına karşı tutum tavır   ama ideolojik mücadelesini yürüterek

Yine Kürt siyasalının peşine takılan ve kürt siyasalıının öncülüğü yada ağırlığı   veya onun politkasının ağırlık kazandığı siyasetine karşı göstereceği tutum ve tavır ve ideolojik mücedele   karşıtlığında örgütlenebilir.  

Kısaca burada üçüncü bir yol gereklidir.

Türkiyde devrimci sosyalistler de bunu uzun zamadır hayata geçirmeye çalışmaktadır. Adetat bu artık amaç haline gelmiş bu uğurda elinden geleni yapmaktadır.

Taksimle ortaya çıkan spontane patlama bu amaçla forumla kanalize edilmeye çalışılmış türkiyenin dört yanında Forumlar oluşması tercih edilmişti. Ve son bu forumların üzerinde Haziran gibi var olan bu iki siyasal aktörün dışında bağımsız örgütlenme oluşturlmaya çalışmıştır.

Devrimci sosyalistlerin bu çabaları AKP -muhafazakar ulusal ergenokcu itifak yakaşımlarınca ve Kürt siyasalı egemenliğinde yürütülen mücedele aktörlerince englenediği,sabote edildiği ,içi boşaltılmaya çalışıldığı   de gerçektir. (hatılayınız. Cumurbaşkanlığı ,Yerel,Genel seçimler)

Bence devrimci sosyalistlerinin yürüyeceği hat bu iki AKP,Ulusalcı ergenokon diye ifade edilen kesimle ,Kürt siyasalını kimlikçi ağırlıklı poltikasına takınılacak ideoljik tutumla örgütlenmesi mümkündür.

Türkiye devrimci sosyalistleri bunu başardığı oranda ancak bağımsız örgütlenmesini yarattığı gibi ,toplumların önüne siyasal aktör olarak çıkabilir. Bunun dışın da herşey yalanıdır.





Türkiye'de AKP karşıtı ve kürt siyasalından bağımsız örgütlenmeler var. TKP böyle bir partiydi. Bölünmeden sonra ortaya çıkan KP ve TKH böyle partiler. Seçim öncesinde kürt siyasalı ve CHP'ye birleşme çağrısı yapsa da ÖDP de böyle bir parti sayılabilir. Bu partilerin doğru bir siyaset içinde olduğu söylenebilse de kitleselleşme konusunda gerçek bir atılım yapamamaktadır. Bence örgütlenme konusunda sadece doğru bir siyaset izlemek yeterli olmuyor. Sosyalist partilerin sayıca fazlalığı hepsinin de yanlış bir siyaset izlediği şeklinde yorumlanamaz. Sosyalist partilerin izlediği siyasette hiç mi doğru bir yan yok. Hepsi mi yanlış? Kitle kazanamıyorlarsa bunun başka bir nedeni omalı. Bana göre bunun nedeni Türkiye'de sosyalist mücadelenin Avrupa'ya göre çok geç tarihi olmasından. Zaman içinde bu konudaki zorluklar aşılacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 29.11.2015- 18:13


Kitle kazanamıyorlarsa bunun başka bir nedeni omalı. Bana göre bunun nedeni Türkiye'de sosyalist mücadelenin Avrupa'ya göre çok geç tarihi olmasından. Zaman içinde bu konudaki zorluklar aşılacaktır.


İşte sorun bu niçin kitle kazanamıyor.? Sorun ne Türkiye de refah seviyesi çok mu yükseldi. Burjuva demokrasisi bütün insanları başka arayışlar olmayacak derecede   rahatlatıyor mu. Siyasi ve ekonomik kriz yok mu.

Niçin Komünist Sosyalistler kitlelerle buluşamıyor.

Kitlelerin avupada komünistlerle buluşması onları daha önce kuruldukları için değil. Komünist ler orada yığınlara bir kültür sundukları içindir.

Zamanı anlamadınmı zorluklar aşılmaz. İşte dinciler yığınlarla buluşuyor demek buluşmanın zamanla ilgisi yok.

Hepimiz   ne yapacağımızı bilmiyoruz suç kendimizde. Sn Dayanışma.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 29.11.2015- 18:55


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Kitle kazanamıyorlarsa bunun başka bir nedeni omalı. Bana göre bunun nedeni Türkiye'de sosyalist mücadelenin Avrupa'ya göre çok geç tarihi olmasından. Zaman içinde bu konudaki zorluklar aşılacaktır.


İşte sorun bu niçin kitle kazanamıyor.? Sorun ne Türkiye de refah seviyesi çok mu yükseldi. Burjuva demokrasisi bütün insanları başka arayışlar olmayacak derecede   rahatlatıyor mu. Siyasi ve ekonomik kriz yok mu.

Niçin Komünist Sosyalistler kitlelerle buluşamıyor.

Kitlelerin avupada komünistlerle buluşması onları daha önce kuruldukları için değil. Komünist ler orada yığınlara bir kültür sundukları içindir.

Zamanı anlamadınmı zorluklar aşılmaz. İşte dinciler yığınlarla buluşuyor demek buluşmanın zamanla ilgisi yok.

Hepimiz   ne yapacağımızı bilmiyoruz suç kendimizde. Sn Dayanışma.




Arkadaşım nedir bu sendeki hazır cevaplık, bir üstte umut ve kendine güvenme diyordun, şimdi kültür sunmadıkları için diyorsun. Bu kadar basit olabilir mi, çözüm avrupa'daki komünist partiler gibi kültür üretememek olsa bu reçete oradan alınır, halka dönülür al sana kültür reçetesi denir. Bu mu yani? Her şey bu kadar basit mi? Adamlarda mücadele geleneği var. 1700'lerden beri sürdürdükleri bir mücadele içinde bir gelenek oluşmuş. Bizde bunun tarihi 50 yıl bile olmamış, o da darbelerle kesintiye uğramış. ne bekliyorsun bir reçete sun, herkes komünist olacak mı sanıyorsun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 29.11.2015- 19:43


Bu tarih 50 yıl önce başlamadı

1870-Osmanlı'da işçi hareketleri ve Osmanlı Sosyalist Fırkası
Osmanlı'da işçi hareketleri ve Osmanlı Sosyalist Fırkası
II.Meşrutiyetin getirdiği hürriyet ortamı işçi örgütlenmelerinin ve grev yoluyla haklarını aramalarının önünü açtı.Büyük şehirlerde o zamana dek görülmeyen grevler ve işçi eylemleri ortaya . II. Meşrutiyet&#8217;in hemen ardından, Ağustos- Eylül aylarında 30 gün içinde 30 ayrı grev yaşandı. Aynı dönemde İstanbul&#8217;da kurulan İşçiler Kulübü Amele gazetesi adıyla Türkçe, &#8220;Journal des Ouvrière&#8221; adlı bir de Fransızca iki ayrı gazete yayınlamaya başladı. İzmir&#8217;de ise Irgat adlı bir gazete yayın hayatına başlamıştı.
Ömer Aymalı / Tarih Dosyası / Dünya Bülteni


Yani işçi sınıfı mücadelesi anadoluda bundan 145 yıl önce başladı. Komünist örgütlenmenin tohumları o zaman atıldı. Komünist örgütlenme 1920 de 95 yıl önce başladı.
Öyle hafife alınacak tarih değil dünyanın bir çok ülkesinden eski.

1975-1980 arası bu ülke devrimci durum yaşadı hem de ne devrimci durum örgütlerdeki oportonizm   ve komşusunun desteğinden madur olan devrimciler faşizmle ağır bedeller ödedi
Hala bu ülkede devrimci kültürün olmadığını söylemek tarihi hafife almaktır.

İşte özgüvenden uzak solculuk denir. Umudunu başak güçlere bağlamak denir.
Sen yola çıkacaksın senin doğru yolda olduğunu görenler zaten sana katılacak önemli olan kendine güvendir.
Ben onu söyledim hala söylemekteyim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 30.11.2015- 04:41


Ender HELVACIOĞLU
A+ A-
Sosyalistlere düşen acil görev



Devrimci bir örgütün (aslında her siyasal örgütün) temel görevi bağımsız bir politik hat çizmektir. Yani döneme uygun devrimci stratejiyi berrak bir biçimde tespit etmektir.

Bu noktada yanlış yapmak yığınakta hata yapmak anlamına gelir; her şeyin sonu değildir ama ağır bir yenilgi yaşamak kaçınılmazdır.

Örneğin Çin Devrimi sürecinde, Mao Zedung ve birkaç arkadaşının itirazlarına karşın, Sovyet devrimi çizgisini aynen tekrar ederek şehir ayaklanmalarına girişen ÇKP ağır bir yenilgi alır, partinin tamamına yakını fiilen tasfiye edilir. Mao Zedung’un geride ne kaldıysa toplayıp Çin’in içlerine, kırsal bölgeye çekilmek amacıyla başlattığı “Uzun Yürüyüş” bir ricattır aslında. Ama o ricat, (Çin’in o günkü koşullarında doğru olan kırlardan kentlere stratejisini benimsediği için) dönmüş dolaşmış, başarılı bir devrimin başlangıcı olmuştur.

Taktik hatalar yapılabilir, irili ufaklı yenilgiler, tahribatlar yaşanabilir, kaçınılmazdır. Hayat o kadar renkli ve bol seçenekli ki, evdeki hesap her zaman çarşıya uymayabilir, normaldir. Aslında taktik hatalar, devrimci örgütün olgunlaşmasına, çelikleşmesine yol açtığı için sonuç olarak iyidir de…

Ama yığınaktaki (stratejideki) hata, bir dönemin ve bir kuşağın kaybı anlamına gelir.

Strateji yanlış ise, istenildiği kadar eylem yapılsın, örgütlenmeye çalışılsın, en donanımlı ve cesur kadrolara sahip olunsun, sonuç yine de hüsran olacaktır.

***

Türkiye sosyalist solunun önemli bir bölümü, Türkiye devriminin yolunun, sosyalistlerin Kürt hareketiyle acil bir ittifakından geçtiği tespiti ve uygulamasıyla ciddi bir stratejik hata yapmıştır.

Stratejideki bu hata, izleyicilerini bölmüş, parçalamış, zayıflatmış ve giderek gereksizleştirmiştir. Bağımsız bir politik odak olma niteliğini kaybetmişler, Kürt hareketine ve onun stratejisine eklemlenmişler, etkisiz bir “yancı” konumuna düşmüşlerdir.

Bugün kimse, örneğin bir EMEP’in, SDP’nin, ESP’nin ne dediğini, ne yaptığını merak etmiyor. Kürt hareketinin politikaları ortaya çıktığında onlarınki de otomatikman anlaşılıyor. Bu, varlık şartlarının yok olduğu anlamına gelir.

Başlangıcında tam tersi niyetlerle ortaya çıkmasına ve “Haziran’ı örgütleme” stratejisini benimsemesine karşın, ne yazık ki Birleşik Haziran Hareketi (BHH)’nin de aynı girdaba sürüklendiği görülüyor.

BHH’nin sözcüsü konumundaki arkadaşlar, bu yanlış stratejiyi dayatıyorlar, giderek derinleştiriyorlar ve hem örgütlü oldukları bileşenlerine hem de BHH’ye yazık ediyorlar. Çünkü sonuç, günümüz ülke koşullarının gereği olarak çok daha kısa sürede aynı olacaktır, olmaya başlamıştır: bağımsız bir siyasal odak olarak varlık şartlarının ortadan kalkması.

Bugün artık kimse BHH’nin ne dediğini, ne yapacağını merak etmiyor, izlemiyor. HDP’nin (Kürt hareketinin) ne dediği ve ne yapacağı belli olduğunda, BHH’nin sözcülerinin de o çizginin peşine takılacağı ve o çizginin eylemlerinde (sadece orada, başka bir yerde değil) boy göstereceği baştan biliniyor.

Gelinen nokta budur. Yığınaktaki hata BHH’yi “yancı” konumuna düşürmüştür. BHH temsilcileri, üstüne üstlük, başta toparlanan Haziran kitlesini Kürt hareketinin kuyruğuna takmanın da köprüsü olmuşlardır. Kuyruğa takılmayı reddedenleri de ortada bırakmışlardır.

Bu çizgide ısrar eden ve öncekiler gibi kendilerini gereksizleştiren bileşenleri için denebilecek fazla bir şey yok. Ama toplam olarak BHH geri dönülemez bir noktada mı? Ciddi bir müdahale, etraflı bir özeleştiri ve keskin bir dümen kırma ile BHH kurtarılamaz mı? Yoksa o eşik de aşıldı ve BHH’yi kayıp mı ettik? Bağımsız bir devrimci-sosyalist stratejiyi oluşturmak için başka araçlar mı gereklidir?

Bunu BHH yürütmesindeki durumun farkında olan arkadaşlar daha iyi bilir; fazla ayrıntıya girmek bize düşmez.   Ama hâlâ bir umut kaldıysa, sanırım acele etmek gerekiyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 20 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   7   8   9   [10]   11   12   13   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Devrimci örgüt anlayışı üzerine tartışma Köroğlu 1 2135 23.03.2020- 20:13
Etiketler   Örgüt.Örgüt.Örgüt.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS