SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
VforVendetta
[ VforVendetta ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 10.11.2013
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: VforVendetta
Cevap Tarihi: 10.03.2014- 21:17





[quote] Évrim konusuna deginmissiniz. Evrim teorisi her canlinin dogal secilim yoluyla olustugunu, rekabet ile ustun ozelliklerini ön plana   cikarip ortama en iyi adepte olan canlının genlerini sonraki nesillere aktarabildigini anlatır. Sanırım bu noktada hemfikiriz. Bu hayatta kalma, rekabet, güçlünün gucsuzu ezerek var olması bana kapitalizmi ve üst modeli emperyalizmi çağrıştırıyor sosyalizmden ziyade. Oysa merkezi plallllllanlamada rastlantıya, rekabete yer olamaz. Eğer insan maymunla ortak atadan geldiyse ve insan ayrı bir canlı olmayıp hayvanlar aleminin bir alt turu ise evrim teorisi pekala kapitalizm ile cok uyumludur sonucu çıkıyor. Bu konudaki görüşünüzü merak ediyorum.  



Konuya kendinizi ''demokrat sosyalist'' olarak niteleyerek girdiniz. Bize bu konularda açıklama yapar mısınız? Sorduğunuz soruların sosyalizmle çok da bağdaşır bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Açıklama yaparsanız, en azından ben de sizdeki sosyalizm algısının ne oduğunu anlamış olurum.


Merkezi planlama stalinist uygulamada görüldüğü üzere bürokratik yapıyı şişirip hantallastirmistir.merkezi planlama gerekli olmakla birlikte özel girişimciligi ve rekabeti tümden ortadan kaldıran bir uygulamanin kalkınmayi sekteye uğratıp sistemin tıkanmasına yol acacagini düşünüyorum. Venezuela su an sosyalist bir ülke olmakla birlikte herşeyi devlet tekeline almamıştır.sscbnin ekonomisi eğer gerçekten bilimsel bir temele otursaydi herhalde tıkanıp kapitalizme yenik düşmezdi. Ben planlamanın yerel yönetimler tarafından da yapılabileceğini düşünüyorum. Paris komunü bunun en güzel örneği




Bu ileti en son VforVendetta tarafından 14.03.2014- 00:40 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.03.2014- 11:43


Alıntı Çizelgesi: VforVendetta yazmış


Merkezi planlama stalinist uygulamada görüldüğü üzere bürokratik yapıyı şişirip hantallastirmistir.merkezi planlama gerekli olmakla birlikte özel girişimciligi ve rekabeti tümden ortadan kaldıran bir uygulamanin kalkınmayi sekteye uğratıp sistemin tıkanmasına yol acacagini düşünüyorum. Venezuela su an sosyalist bir ülke olmakla birlikte herşeyi devlet tekeline almamıştır.sscbnin ekonomisi eğer gerçekten bilimsel bir temele otursaydi herhalde tıkanıp kapitalizme yenik düşmezdi. Ben planlamanın yerel yönetimler tarafından da yapılabileceğini düşünüyorum. Paris komunü bunun en güzel örneği



''Özel girişim ve rekabet'' ortadan kaldırılmayacaksa sosyalizme ne gerek var, komünizme nasıl varılır? Ve çok daha önemlisi, böyle bir düşünceyle insan kendini nasıl sosyalist olarak niteler.?

Bu başlıktaki yazım aslında tam da bu durumu anlatıyordu. Bence bir daha okumanızda yarar var.

Bir konunun anlaşılabilirliği kullanmaya çalıştığımız kavramların ne anlama geldiğinin açık seçik bilince çıkarabilmesiyle olanaklıdır. Bizim böyle bir sorunumuz var ve öncelikle hepimiz böyle bir sorunun üstesinden gelebilmenin bir yolunu bulabilmeliyiz. Sosyalizm kavramı da böyle bir kavram. Sosyalizmin bilimsel-kuramsal anlamı bir şekilde açıklığa kavuşturulmadan, açıklığa kavuşturulmuş haliyle içselleştirilmeden bu konularda söylenecek her şey flu kalıyor ve çok da anlaşılmıyor. Çok daha önemlisi, bu sorundan kurtulmadıkça yapmaya çalıtığımız değerlendirmeler de sorunlu bir hale geliyor ve en azından somut bir anlama sahip olamıyor. Böyle bir durum var.

Merkezi planlama olmalı mıdır, olmamalı mıdır sorusunun yanıtını sağlıklı verebilmek her şeyden önce sosyalizme yüklediğimiz anlamla ilgilidir. Önemli bir konu bu. Aslında sosyalizmle doğrudan veya dolaylı olarak ilintili herhangi bir konuda konuşurken de önemli. Çünkü söyleyeceklerimizin doğruluğunun veya yanlışlığının anlaşılabilirliği sosyalizmle doğrudan ilişkilidir. ( Bir konunun sosyalist olanlarla olmayanlar arasında tartışılması bu anlamda farklıdır). Eğer söylediklerimiz sosyalist ideolojinin bütünlüğüne aykırıysa, ne söylemeye çalışırsak ve hangi gerekçeyle söylemeye çalışırsak çalışalım daha baştan yanlış olacaktır. Sosyalizm mi, demokratik sosyalizm mi konusu da böyle bir zemine oturmalıdır; yoksa anlaşılabilirliği olmamaktadır.

Konuyu biraz açarsak, sosyalizm dediğimiz kuruculuk dönemi en genel anlamıyla kapitalizmden komünizme ( sınıfsız topluma) geçiş sürecidir. Ekonomik anlamda kapitalizmin kaotik üretiminden sosyalizmin ( kuruculuk döneminin) planlı ekonomisine geçiştir. Bu bir zorunluluktur. Sosyalist kuruculuğun olmazsa olmazıdır. Sınıfsız toplumu amaçlıyorsanız ki, sosyalist ideolojiden yana olmak bu anlama gelir, o zaman böyle bir konunun tartışılır olması bile sosyalizme aykırıdır. Yasaklansın anlamında söylemiyorum, oraya da geliriz ama, söylemek istediğim hem sosyalistim deyip hem merkezi planlamayı reddetmek daha baştan sakat ve çelişik bir tavırdır. İlk paragrafta söylemeye çalıştığım da budur.

Bu konu bizim toplumumuzda ve özellikle AKP dönemi boyunca çok büyük bir sorun halini aldı. Sol ve sosyalizm kavramları içeriğinden öylesine farklı anlamlarda zihinlere sokuldu ki, sosyalizmi içselleştirmeden somut bir biçimde zihnimize akıtmadan bu konuda düşünceler ileri sürmeye başladık. Dolayısıyla anlaşabilmek de kolay olmadığı gibi, konuşmaya çalıştığımız konuyu anlaşılabilir hale getirmek de mümkün olamıyor.

Bu konuları tartışmaya çalışırken, bir başka önemli konu da yine yukarda söylenilmeye çalışılanlarla doğrudan ilgili olarak kuram üzerinden tartışmaya özen göstermektir. Kuram anlaşılmadan pratiği yorumlamak mümkün değildir. Kuram yanlışlanmadığı sürece pratikteki hataların kuramdan kaynaklanacağı öngörüsü de her zaman yanlıştır. Bu hatayı da çok yapıyoruz. Ve bu sorundan da kurtulamıyoruz. Herhangi bir konuda, herhangi bir hata-yanlışlık ortaya çıkıyorsa, beklemediğimiz durumlar oluşuyorsa, anlaşılması gereken şey, ortada bir hata olduğudur. Sadece budur. Hata kuramdan da kaynaklanabilir, uygulamadaki herhangi bir hatadan da. Dönüp kuramdaki ortaya koyamıyorsuk, hata pratikteki işlemlerdedir. Çok tekrar ettiğim bir örnek var, onu vereyim; Yerçekiminden kurtulabilmek için bir cisme saniyede 11 km. hız-itme gücü- vermek gerekir. Bir uzay gemisi inşa ediyoruz, bir rokete yerleştiriyoruz, hesaplarımızı kontrol ediyoruz ve ateşleme yapıyoruz. Ama roket ya rampadan daha ayrılmadan infilak ediyor, ya da havalandıktan sonra patlıyor. Hata pratikte de olur, kuramda da. Kuramı ele alıyoruz; doğru; bir cisim yerçekiminden kurtulmak için saniyede 11 km. itme gücüne sahip olabilmeli. Eeee, o zaman? Pratikte bir hata var. Bu sonuçlarla çok karşılaştık. Uzaya gönderdiğimiz araçlarımızın önemli bir kısmı, başarılı olamadı. Ama hep denedik. Olmadı yine denedik. Bilimsel bakış, bilimsel yöntem de bunu gerektirir.

Bilimsel sosyalizmi temel çıktılarıyla da içselleştirebilmeliyiz. Bilimsel sosyalist ideolojiyi bütünlüklü bir biçimde kavrayabilmeliyiz. Ne kadar samimi olursak olalım, sosyalist ideolojinin bütünselliğini bozabilecek bir reddiye içine girmek gerçekte sosyalizmi reddetmek demektir. Proleter diktatörlük, merkezi planlama, ''sosyalizmde demokrasi'' veya ''sosyalizmde ifade özgürlüğü'' konuları hep bu çerçeve içinde değerlendirilmelidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
VforVendetta
[ VforVendetta ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 10.11.2013
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: VforVendetta
Cevap Tarihi: 11.03.2014- 12:14


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: VforVendetta yazmış


Bu yazdıklarınızın hepsini okudum. Lakin günümüzde bir karşılığı yok. Sizde benim yazdıklarımı tam olarak anlamış değilsiniz gördüğüm kadarı ile. Hala 19.yyda kalmışsınız. Türkiyede zaten komunizm imkansız. Keşke dediğim gibi paris komünü gibi birşey olsa. Gezi parkında insan sanki kendini Taksim komününde gibi hissetmişti. Ama gerisi gelmedi. En azından sosyal, demokratik bir hukuk devleti olalım. Demokrasi de ancak yerelin gücünün artırılması, merkezden özerk kurumlar, devletin şeffaf ve denetlenebilir olması ile mümkün olabilir. Bugün maliye bakanlığı, sayıştaya rapor sunamaz duruma gelmiştir. Hep teorik konuşacaksak konuştuklarımız burada kalır. Marksizmi günün koşullarında değerlendirmeniz gerekir. Ayrıca piyasa ekonomisinin itici gücünde yararlanmak neden sosyalizme aykırı olsun ki? Marx, sosyalizmin gelişmiş kapitalsit sanayi ülkelerinde gerçekleşirse başarı ulaşacağını söylemedi mi?Lenin ve stalinin uyguladığı bir çeşit devlet sosyalizmi idi. Oysa Engels, komün düzenine en iyi örneğin paris komünü deneyimi olduğunu söylemiştir. Mahalli işçi konseyleri aracılığı ile emekçilerin kendi seçtikleri ve gereğinde geri çağırdıkları yöneticiler vasıtası ile yapılan yönetim. Bu arada katı bir merkeziyetçi ekonomiden devlet nasıl sönümlenip yerele ve dolayısı ile idareyi halka teslim edecek, merak ediyorum. Teorik olarak bile imkansız. Hele hele tek parti diktası ile. Bugün en çok uğraştığımız sorun akpnin tek parti ve kuvvetler birliği anlayışı değil mi?. Ayrıyeten her ne kadar işçiler ve emekçiler adına hareket etse de eğer proleter devrim partisi bağımsız yargı ve özerk mali kurumlar aracılığı ile denetlenemezse yolsuzlukların önüne nasıl geçeceksiniz, insanların ahlaklı sosyalist olmalarına işi bırakırsanız sistem çöker. Tıpkı SSCB örneğinde olduğu gibi. Keşke sovyetler daha demokratik olup dağılmasaydı böyle meydan abd emperyalizmine kalmazdı.




Bu ileti en son VforVendetta tarafından 11.03.2014- 12:17 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.03.2014- 12:29


Sizi çok iyi anladım; ilk yazımda anlatmaya çalıştım. Sol ve sosyalizm kavramları öncelikle bilimsel*kuramsal anlamlarıyla içselleştirilmelidir. ''Özel girişimcilik ve rekabet'' gibi kapitalizme özgü olgulara methiyeler düzülerek sosyalist olunmaz. Sosyalizm her şeyden önce özel mülkiyet karşıtlığı üzerinde temellenen bir süreçtir. Komünizm ise tek bir ülkede zaten gerçekleşmez; enternasyonal bir formasyondur.




Bu ileti en son melnur tarafından 11.03.2014- 12:33 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
VforVendetta
[ VforVendetta ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 10.11.2013
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: VforVendetta
Cevap Tarihi: 12.03.2014- 03:06


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Sizi çok iyi anladım; ilk yazımda anlatmaya çalıştım. Sol ve sosyalizm kavramları öncelikle bilimsel*kuramsal anlamlarıyla içselleştirilmelidir. ''Özel girişimcilik ve rekabet'' gibi kapitalizme özgü olgulara methiyeler düzülerek sosyalist olunmaz. Sosyalizm her şeyden önce özel mülkiyet karşıtlığı üzerinde temellenen bir süreçtir. Komünizm ise tek bir ülkede zaten gerçekleşmez; enternasyonal bir formasyondur.



Sosyalizmi dar bir çerçeveye sıkıştırırsanız dediğiniz doğru. Dayanışmacı, komünal, paylaşımcı bir dünya hepimizin özlemi. Keşke kimse kimseyi birbirinin rakibi olarak görmese, kula kulluk etmese. Lakin şöyle birşey var. Mesela bir şirket ister kamu olsun, ister özel, kendisinin ürettiklerini mukayese edebileceği başka bir şirket olmazsa kendi eksiklerini nasıl ortadan kaldırıp daha iyi ürünler ortaya koyabilir? Bunun haricinde merkezi kamucu ekonominin yapılabilmesi aynı zamanda yüksek vergiler gerektirir. Bunu komunist manifestonun ilk maddesinde yazmıştır Marx yapılacaklar listesinde. Bu da halkın üzerine yük bindirmeyecek mi?Benim kapitalizme methiyeler yağdırmak gibi amacım yok ancak yaşadığımız sanayi devrimi, bilişim çağı kapitalizm içerisinde gerçekleşti. Kullandığımız internetten cep telefonlarına kadar hep bilişim devriminin ürünü değil mi, demek istediğim kapitalizmin de ilerici vasıflarının halen geçeli olduğu.sistemin birçok kötü yönü olabilir, zaten sömürüye dayalı bir sistem. Yalnız ironik olan sömürünün dik alasının kendisini halen komünist bir devlet olarak niteleyen Çin Halk Cumhuriyetinde olması. Emeğin en ucuz olduğu ülke olduğu için tüm sermaye oraya akıyor. Liberal ülkelerde sendikal özgürlük varken Çin'de olmaması da ayrıca düşündürücü değil mi??? Sosyalist-komünist ideolojiyi bir din gibi kabul ederseniz doğal olarak onu analiz edip eleştirel bir bakış açısıyla geliştirmeniz mümkün olmaz.




Bu ileti en son VforVendetta tarafından 12.03.2014- 03:09 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 12.03.2014- 09:25


Sosyalist olduğunuzu kapitalizme kaşı olduğunuzu söylüyor sonra da merkezi planlamaya karşı çıkıp özel girişimciliği ve rekabeti savunuyorsunuz. Bunlar bir çelişki değil mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 12.03.2014- 13:09


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sosyalist olduğunuzu kapitalizme kaşı olduğunuzu söylüyor sonra da merkezi planlamaya karşı çıkıp özel girişimciliği ve rekabeti savunuyorsunuz. Bunlar bir çelişki değil mi?

Sayın umut sizin anladığınız şekliyle Sosyalizim yanlış ve hiç bir zaman gerçek anlamda kapitalizmin alternatifi olamadı ve sonunda kendi kendıne iflas etti. Sizin anladığınız şekliyle sosyalizim emekciye, halka,....... ne özgürlük nede refah getiriyor.
Ben sizin gibi dişünen Sosyalistleri din bazında kıyasladığımızda İslam dinine katı şekilde inananlara benzetiyorum. Nasıl onlar İslam'ın reform olmasına karşılar ve her şeyin bundan 1450 yıl önce ön görüldüğü gibi uygulanmasını savunuyorlar ve reforma uğrayan dinleride acımasızca eleştiriyorlar ve hatta saldırıyorlar aynen siz ve sizin gibi düşünen Sosyalistlerde sosyalist düşüncede ve teoride değişim gerekli, geçmiş yanlışlardan ders çıkartmak gerekli, sosyalizmi gerçek anlamda dünya halklarının bir kurtuluşu olma yolunda reform yapılmalı diyenlere sert bir şekilde karşı çıkıyorsunuz ve. U harketiniz aynen İslamcılar gibi olduğunuzu gösteriyor.
Benim gibi dişünen milyonlarca sol sosyalist düşünceye ait insanlar var ama siz işin kolayına kaçıp, geçmişi doğru irdelemeyip,..... günümüz dünyasında dahi 100 yılı aşkın bir zaman içerisinde söylenen öngörülerle sosyalizmi savunuyorsunuz. Sosyalizim matemati bir kavram değilki her dönem aynı olsun. Nerede yanlış varsa, eksik algılama varsa,..... masaya yatırıp günümüze uygun bir şekilde oluşturup topluma sunmak gerekli. Fundamentalizim anlayışıyla sunulan Sosyalizim ne yazıkki kabul görmüyor ve görmeyecekte. Bunları söylemek size göre sosyalizim düşmanlığı olabilir ve öylede görüyorsunuz ama gözlerinizi ve kulaklarınızı kapattığınız sürece İslam fundamentalistlerinden fazla bir farkınız ve konumunuz olmayacak.




Bu ileti en son Alisan tarafından 12.03.2014- 13:13 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 13.03.2014- 16:05


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış


Sayın umut sizin anladığınız şekliyle Sosyalizim yanlış ve hiç bir zaman gerçek anlamda kapitalizmin alternatifi olamadı ve sonunda kendi kendıne iflas etti. Sizin anladığınız şekliyle sosyalizim emekciye, halka,....... ne özgürlük nede refah getiriyor.




Alişan hadi bize senin anladığın ve halka özgürlük getirecek sosyalist anlayışı anlat. Bakalım liberalliği sosyalizm mi sanıyorsun, yoksa gerçek bir liberal misin?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 2 kişi görüntülüyor:  2 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Eskişehir'de sosyalislerden ortak eylem: Gericiliğe ve faşizme karşı laikliği ve özgürlüğü savunuyoruz... melnur 0 779 25.05.2022- 01:07
Konu Klasör Bilal Erdoğan ifade vermeye gitmedi ilkay 2 5204 02.01.2014- 20:45
Konu Klasör Sosyalist devrimin güncelliği ne ifade eder? melnur 0 3819 29.12.2016- 06:43
Konu Klasör Sosyalizmde çok parti mi? melnur 7 3968 04.08.2021- 02:31
Konu Klasör Sosyalizmde temas yüzeyleri... melnur 0 2069 05.05.2020- 09:34
Etiketler   Sosyalizmde,   ifade,   özgürlüğü
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS