SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 09.10.2014- 22:37


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?



TSK,akp'nin,yerli-yabancı sermayenin kontrolünde bir yapıdır.TSK ayrı bir politik tutum belirleyip,bu yönde hükümete baskı yapıyor demek hayalcilikten,somut durumların somut tahlilini yapamamaktan başka bir şey değildir.
Tezkerenin veya bugün suriyeye karşı girişilmek istenen harekatın amacı,işid'i yok etmek bahanesi altında,baas hükümetinini devirmek,islamcıları işbaşına getirmektir.Davutoğlu da,erdoğan da harekatın işid'le sınırlı kalmamasını,esad'a karşıtı yönelmesini,muhaliflerin silahlandırılmasını açık açık söylüyorlar.Emperyalist devletler bile temkinli yaklaştığı halde erdoğan-davutoğlu ikilisi emperyalistlerin çıkarlarını emperyalistlerden daha da çok savunarak güvenli bölge,uçuşa yasak bölge,islamcıların silahlandırılıp esad'ın üzerine yürünmesini isteyebilecek kadar aymazlar.Bu politikaların sonu ise bizi baas hükümeti ve pyd ile sonu belirsiz bir savaşa sokar.Dolayısıyla akp'nin tezkeresine destek vermek,tampon bölge planlarını savunmak körüne körüne bir kürt düşmanlığı nedeniyle emperyalizmi desteklemek demektir.
Vandalizmi,bayrağın veya mustafa kemal heykellerin yakılmasını tabiki eleştiriyoruz ama bunun nedeni haklı protestosunu yapan insanların öldürülmesi,katledilmesidir.Ayrıca belki mit ajanlarının,belki de zeka seviyesi düşük bir kaç protestocunun yaptıkları bütün bir halka maledilemez.Bugün kendine solcuyum diyen herkes akp'nin katlettiği 18 belkide daha fazla yurttaşın hesabını sormalı,kürt halkının haklı mücadelesinin yanında durmalıdır.



AKP'nin Esat düşmanlığını biliyoruz, buna karşı da çıkıyoruz. Olayın bir yanı buysa diğer yanı bölgedeki kürt bölücülüğüne karşı önlemler almaktır. Bunun yolu bölgede uygun coğrafya üzerinde tampon bölge kurmaktır. TSK bunu savunuyor. Böyle bir tampon bölge IŞİD'i durdurabilir, bölgede PKK'nin güçlenmesinin önüne geçebilir. TSK ile AKP'nin bölgeye yaklaşımları bu açıdan aynı değil. AKP IŞİD ve bölgedeki İslamcı güçlere yardım etmekten yanaysa, TSK değil. TSK'nın AKP gibi Esat karşıtlığı da yok.

Kürt gençliğindeki bu vandalizm ilk defa ortaya çıkmıyor. Bu tür kitle gösterilerinde hep gördüğümüz resimler bunlar. Kürtleri destekleme bahanesiyle bu resimlerin arkasında ne olduğunu görmüyorsunuz. İşçi Partisi kürtlere düşmanlık yapmıyor, bölücülüğe karşı çıkıyor. Kürtlere düşmanlık, Türk halkındaki haklı tepkilere yol açan bu vandalizmi çağrıştıran görüntüler ve bunları gerçekleştirenlerdir.



TSK'nın natoya girilmesinin ardından yavaş yavaş emperyalizmin denetimine girdiği gerçeğiyle birlikte,12 mart,12 eylül darbeleri ardından yapılan tasfiyelerle gerici ve amerikancı yapı tam anlamıyla içselleşmiş ve tsk türkiyedeki gericiliği güçlendiren ve destekleyen bir yapıya dönüşmüştür.2000'li yıllarda ise ergenekon,balyoz,askeri casusluk gib siyasi davalarla laiklik veya amerikancılık konusunda itirazı olanlar tasfiye edilmiş,eski güçlü konumu bitmiş,siyasi iktidarın kontrolünde bir yapı haline gelmiştir.Bugün yapılan bir kaç açıklama bu gerçekleri değiştirmez.Dolayısıyla tsk ayrı bir politik tutum belirliyor(bu politik tutumda anladığımız kadarıyla millici ve antiemperyalist muhtevada),bu yönde hükümete baskı yapıyor,tezkere akp'ye ve emperyalizme hizmet etmiyor demek hayalcilikten başka bir şey değildir.TSK ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Bir tane bile açıklamanız var mı 20'den fazla sayıda ölen kürt yurttaşıyla ilgili,akp'nin devlet terörüyle ilgili,hizbullahçılarla ilgili.Tek yaptığınız herkesin yanlış olarak gördüğü ve provakasyon olarak nitelediği olayları öne sürüp haklı mücadeleyi gölgelemek,katliamları meşrulaştırmak.Bu çizginizle sol milliyetçilikten kopup gitgide ırkçı oluyorsunuz.




AKP'nin ordu üzerinde baskı kurduğunu bizim kadar kimse bilemez. Ergenekon ve özellikle Balyoz davaları bu yüzden açılmıştı ve bu yüzden yüzlerce subay AKP hukuku tarafından silahlı kuvvetlerden dışlanmıştı. Bu baskılar ve TSK'yı gerici bir siyasete bağlama hareketi bile TSK'nın özünde olan emperyalizm karşıtlığını değiştirmez. Bunu söylerken TSK'nın bugünkü hiyerarşisinden bahsetmiyorum. TSK'nın aldığı eğitimle yetişen subaylardan bahsediyorum. Bu subaylar Cumhuriyet'ten yana yetişiyorlar ve laiklikten ve tam bağımsız Türkiye'den yanalar. PKK'ye taviz verilmemesini istiyorlar. AKP'nin ordunun bu özelliğini görmemesi mümkün değil. Teskeredeki etkiden bahsederken bundan bahsediyorum.

Ölümlerden üzüntü duymamak mümkün değil. Bu konuya değinmeyişimin nedeni, bu konuda bir eleştiri getirileceğine ihtimal vermeyişimdir. Buradan bir kürt düşmanlığı çıkaracaksanız, boşuna tartışmış oluruz. Ben büyük resmi konuştuğumuzu sanıyordum. Bu konuları gündeme getirmek siyaseti küçük resimlerde tartışmak demektir ki, ne ben böyle bir tartışmanın içine girmek isterim, ne de size böyle bir tartışmayı yakıştırabilirim
.



12 Mart ve 12 Eylül faşist darbelerini gerçekleştiren ve devrimcileri silme işkencelerden geçiren ordu mu anti emperyalist, cumhuriyetçi ve laik?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 09.10.2014- 23:03


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?




Sayın abbas, yanlış olan şey, AKP'yi bunları yapacağına inanmanız ve   TSK'nın farklı bir ideolojiye sahip olduğuna inanmanız. Bunlara inandığınız için söyledikleriniz ne olursa olsun AKP'ye destek vermenizdir.



Genel başkanımız AKP hukuku tarafından beş yıl zulüm gördü. AKP karşıtlığı içindi bu. AKP'ye destek vermek sözü en son bize söylenebilecek sözdür.



İşçi Partisi'nin tavrını Ergenekon'dan önce ve Ergenekon'dan sonra diye ayırmak lazım. İşçi Partisi daha önce Türkiye'deki gericileştirme operasyonlarının AKP cemaat ortaklığıyla yürütüldüğünü söylerken ve mücadele çizgisini bunun üzerine oturturken Perincek'in hapisten çıkmasından sonra ağırlığı cemaate verdi ve dolaylı bir AKP yanlısı çizgi izledi. Bunu çok açık görüyoruz. Sol basında bu konuda çok eleştiri yapıldı. Teskere konusundaki tavır da böyle. İşçi Partisi öteden beri kürt sorununda milliyetçi bir tavır sergiliyordu, teskere konusunda da aynı tavrı takındı. İşçi partisinin Ergenekon sonrası tavrı, cemaate karşı AKP'den, teskere konusunda AKP'den, kürt sorununda da AKP'den yana tavır sergilediği yönündedir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 10.10.2014- 14:04


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?



TSK,akp'nin,yerli-yabancı sermayenin kontrolünde bir yapıdır.TSK ayrı bir politik tutum belirleyip,bu yönde hükümete baskı yapıyor demek hayalcilikten,somut durumların somut tahlilini yapamamaktan başka bir şey değildir.
Tezkerenin veya bugün suriyeye karşı girişilmek istenen harekatın amacı,işid'i yok etmek bahanesi altında,baas hükümetinini devirmek,islamcıları işbaşına getirmektir.Davutoğlu da,erdoğan da harekatın işid'le sınırlı kalmamasını,esad'a karşıtı yönelmesini,muhaliflerin silahlandırılmasını açık açık söylüyorlar.Emperyalist devletler bile temkinli yaklaştığı halde erdoğan-davutoğlu ikilisi emperyalistlerin çıkarlarını emperyalistlerden daha da çok savunarak güvenli bölge,uçuşa yasak bölge,islamcıların silahlandırılıp esad'ın üzerine yürünmesini isteyebilecek kadar aymazlar.Bu politikaların sonu ise bizi baas hükümeti ve pyd ile sonu belirsiz bir savaşa sokar.Dolayısıyla akp'nin tezkeresine destek vermek,tampon bölge planlarını savunmak körüne körüne bir kürt düşmanlığı nedeniyle emperyalizmi desteklemek demektir.
Vandalizmi,bayrağın veya mustafa kemal heykellerin yakılmasını tabiki eleştiriyoruz ama bunun nedeni haklı protestosunu yapan insanların öldürülmesi,katledilmesidir.Ayrıca belki mit ajanlarının,belki de zeka seviyesi düşük bir kaç protestocunun yaptıkları bütün bir halka maledilemez.Bugün kendine solcuyum diyen herkes akp'nin katlettiği 18 belkide daha fazla yurttaşın hesabını sormalı,kürt halkının haklı mücadelesinin yanında durmalıdır.



AKP'nin Esat düşmanlığını biliyoruz, buna karşı da çıkıyoruz. Olayın bir yanı buysa diğer yanı bölgedeki kürt bölücülüğüne karşı önlemler almaktır. Bunun yolu bölgede uygun coğrafya üzerinde tampon bölge kurmaktır. TSK bunu savunuyor. Böyle bir tampon bölge IŞİD'i durdurabilir, bölgede PKK'nin güçlenmesinin önüne geçebilir. TSK ile AKP'nin bölgeye yaklaşımları bu açıdan aynı değil. AKP IŞİD ve bölgedeki İslamcı güçlere yardım etmekten yanaysa, TSK değil. TSK'nın AKP gibi Esat karşıtlığı da yok.

Kürt gençliğindeki bu vandalizm ilk defa ortaya çıkmıyor. Bu tür kitle gösterilerinde hep gördüğümüz resimler bunlar. Kürtleri destekleme bahanesiyle bu resimlerin arkasında ne olduğunu görmüyorsunuz. İşçi Partisi kürtlere düşmanlık yapmıyor, bölücülüğe karşı çıkıyor. Kürtlere düşmanlık, Türk halkındaki haklı tepkilere yol açan bu vandalizmi çağrıştıran görüntüler ve bunları gerçekleştirenlerdir.



TSK'nın natoya girilmesinin ardından yavaş yavaş emperyalizmin denetimine girdiği gerçeğiyle birlikte,12 mart,12 eylül darbeleri ardından yapılan tasfiyelerle gerici ve amerikancı yapı tam anlamıyla içselleşmiş ve tsk türkiyedeki gericiliği güçlendiren ve destekleyen bir yapıya dönüşmüştür.2000'li yıllarda ise ergenekon,balyoz,askeri casusluk gib siyasi davalarla laiklik veya amerikancılık konusunda itirazı olanlar tasfiye edilmiş,eski güçlü konumu bitmiş,siyasi iktidarın kontrolünde bir yapı haline gelmiştir.Bugün yapılan bir kaç açıklama bu gerçekleri değiştirmez.Dolayısıyla tsk ayrı bir politik tutum belirliyor(bu politik tutumda anladığımız kadarıyla millici ve antiemperyalist muhtevada),bu yönde hükümete baskı yapıyor,tezkere akp'ye ve emperyalizme hizmet etmiyor demek hayalcilikten başka bir şey değildir.TSK ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Bir tane bile açıklamanız var mı 20'den fazla sayıda ölen kürt yurttaşıyla ilgili,akp'nin devlet terörüyle ilgili,hizbullahçılarla ilgili.Tek yaptığınız herkesin yanlış olarak gördüğü ve provakasyon olarak nitelediği olayları öne sürüp haklı mücadeleyi gölgelemek,katliamları meşrulaştırmak.Bu çizginizle sol milliyetçilikten kopup gitgide ırkçı oluyorsunuz.




AKP'nin ordu üzerinde baskı kurduğunu bizim kadar kimse bilemez. Ergenekon ve özellikle Balyoz davaları bu yüzden açılmıştı ve bu yüzden yüzlerce subay AKP hukuku tarafından silahlı kuvvetlerden dışlanmıştı. Bu baskılar ve TSK'yı gerici bir siyasete bağlama hareketi bile TSK'nın özünde olan emperyalizm karşıtlığını değiştirmez. Bunu söylerken TSK'nın bugünkü hiyerarşisinden bahsetmiyorum. TSK'nın aldığı eğitimle yetişen subaylardan bahsediyorum. Bu subaylar Cumhuriyet'ten yana yetişiyorlar ve laiklikten ve tam bağımsız Türkiye'den yanalar. PKK'ye taviz verilmemesini istiyorlar. AKP'nin ordunun bu özelliğini görmemesi mümkün değil. Teskeredeki etkiden bahsederken bundan bahsediyorum.

Ölümlerden üzüntü duymamak mümkün değil. Bu konuya değinmeyişimin nedeni, bu konuda bir eleştiri getirileceğine ihtimal vermeyişimdir. Buradan bir kürt düşmanlığı çıkaracaksanız, boşuna tartışmış oluruz. Ben büyük resmi konuştuğumuzu sanıyordum. Bu konuları gündeme getirmek siyaseti küçük resimlerde tartışmak demektir ki, ne ben böyle bir tartışmanın içine girmek isterim, ne de size böyle bir tartışmayı yakıştırabilirim
.


Hangi laik,tam bağımsız eğitim?Yalçın Küçük kendi söylüyor 30 yıldır Tsk da kemalist bir eğitmen yok diye.TSK'nın harbiyelilikten gelen enver,mustafa kemal gibi ihtilalci subaylara dayanan geleneği,faşist darbeler bu darbeler sonucu yaşanan tasfiyelerle birlikte sona erdi.Bu tasfiye 2000'li yıllarda da devam etti siyasi davalarla.Bugün tsk da hiyerarşiden bağımsız olarak,alt kadrolardanda bir şey beklenemez.Alt kadrolarında amerikancılıktan rahatsız olanları yada laiklik konusunda duyarlı olanları bu siyasi davalarda tasfiye edildi.Ayrıca nato üyeliği sonrası emperyalizmin tsk da içselleşmesi unutulmamalı.Zaten içselleşmemiş olsaydı 9 mart başarılı olur,12 eylülle karşılaşmaz,2000'li yıllarda ise yaşanan tasfiyelere genelkurmay başkanı dahil kimse ses çıkarmadan oturmazdı.Bu olguları reddedip tsk ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Diğer taraftan ben ölümlerle ilgili sizi değil aydınlık hareketini eleştirdim.2 gündür aydınlık gazetesinin manşetlerine bakın,akp'nin devlet terörünü,hizbullahın yaptığı katliamları,bu nedenlerle olayların tırmandığı gerçeğini gözardı ediyor,son çırpınışlar,yaktılar yıktılar gibi havuz medyasının manşetlerini atıyor.Aydınlığın bu çizgisi de bir yandan hem türkiye solundan hem de sol milliyetçilikten kopup ırkçılığa doğru ilerlemeye başladığının göstergesi olduğu gibi,diğer taraftan akp destekçiliğine çıkıyor.



AKP'nin orduya darbe yaptığını söylüyoruz, ordu içinde ilerici subayları tasfiye ettiğini de söylüyoruz. Ama ne yaparsa yapsın TSK'yı AKP'nin gerici ideolojisinin bir parçası olarak değerlendirmek doğru değildir. Onlarca yıllık aydınlanmadan ve laiklikten yana tavır biriktiren Türkiye'nin en güçlü kurumunu üç beş yıl içinde teslim alabilmek olanaklı değildir. TSK içinde özellikle orta hiyerarşik kesimde aynı ilerici özellikle varlığını korumaktadır. Bunları söylerken TSK'nın bir darbe yapması gerektiğini söylemek istemiyorum. Türkiye solunun bu konuda çekingen davrandığını ve düşüncelerini açıkça ifade etmediğini, halkta ve aydın kesimlerde karşılık bulamayan subayların böyle bir girişim içinde olmayacaklarını düşünüyorum. Türkiye'de devrim olacaksa, bu devrimin altyapısını emekçi halk ve aydınlarla birlikte bu bahsettiğim ilerici subaylar damga vuracaktır. Böyle bir beraberliğin gerçekleşeceği ideoloji de anti emperyalist Kemalist ideolojidir. Bu karanlık süreçten başkada bir çıkış yolu olduğunu düşünmüyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 10.10.2014- 15:19


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?



TSK,akp'nin,yerli-yabancı sermayenin kontrolünde bir yapıdır.TSK ayrı bir politik tutum belirleyip,bu yönde hükümete baskı yapıyor demek hayalcilikten,somut durumların somut tahlilini yapamamaktan başka bir şey değildir.
Tezkerenin veya bugün suriyeye karşı girişilmek istenen harekatın amacı,işid'i yok etmek bahanesi altında,baas hükümetinini devirmek,islamcıları işbaşına getirmektir.Davutoğlu da,erdoğan da harekatın işid'le sınırlı kalmamasını,esad'a karşıtı yönelmesini,muhaliflerin silahlandırılmasını açık açık söylüyorlar.Emperyalist devletler bile temkinli yaklaştığı halde erdoğan-davutoğlu ikilisi emperyalistlerin çıkarlarını emperyalistlerden daha da çok savunarak güvenli bölge,uçuşa yasak bölge,islamcıların silahlandırılıp esad'ın üzerine yürünmesini isteyebilecek kadar aymazlar.Bu politikaların sonu ise bizi baas hükümeti ve pyd ile sonu belirsiz bir savaşa sokar.Dolayısıyla akp'nin tezkeresine destek vermek,tampon bölge planlarını savunmak körüne körüne bir kürt düşmanlığı nedeniyle emperyalizmi desteklemek demektir.
Vandalizmi,bayrağın veya mustafa kemal heykellerin yakılmasını tabiki eleştiriyoruz ama bunun nedeni haklı protestosunu yapan insanların öldürülmesi,katledilmesidir.Ayrıca belki mit ajanlarının,belki de zeka seviyesi düşük bir kaç protestocunun yaptıkları bütün bir halka maledilemez.Bugün kendine solcuyum diyen herkes akp'nin katlettiği 18 belkide daha fazla yurttaşın hesabını sormalı,kürt halkının haklı mücadelesinin yanında durmalıdır.



AKP'nin Esat düşmanlığını biliyoruz, buna karşı da çıkıyoruz. Olayın bir yanı buysa diğer yanı bölgedeki kürt bölücülüğüne karşı önlemler almaktır. Bunun yolu bölgede uygun coğrafya üzerinde tampon bölge kurmaktır. TSK bunu savunuyor. Böyle bir tampon bölge IŞİD'i durdurabilir, bölgede PKK'nin güçlenmesinin önüne geçebilir. TSK ile AKP'nin bölgeye yaklaşımları bu açıdan aynı değil. AKP IŞİD ve bölgedeki İslamcı güçlere yardım etmekten yanaysa, TSK değil. TSK'nın AKP gibi Esat karşıtlığı da yok.

Kürt gençliğindeki bu vandalizm ilk defa ortaya çıkmıyor. Bu tür kitle gösterilerinde hep gördüğümüz resimler bunlar. Kürtleri destekleme bahanesiyle bu resimlerin arkasında ne olduğunu görmüyorsunuz. İşçi Partisi kürtlere düşmanlık yapmıyor, bölücülüğe karşı çıkıyor. Kürtlere düşmanlık, Türk halkındaki haklı tepkilere yol açan bu vandalizmi çağrıştıran görüntüler ve bunları gerçekleştirenlerdir.



TSK'nın natoya girilmesinin ardından yavaş yavaş emperyalizmin denetimine girdiği gerçeğiyle birlikte,12 mart,12 eylül darbeleri ardından yapılan tasfiyelerle gerici ve amerikancı yapı tam anlamıyla içselleşmiş ve tsk türkiyedeki gericiliği güçlendiren ve destekleyen bir yapıya dönüşmüştür.2000'li yıllarda ise ergenekon,balyoz,askeri casusluk gib siyasi davalarla laiklik veya amerikancılık konusunda itirazı olanlar tasfiye edilmiş,eski güçlü konumu bitmiş,siyasi iktidarın kontrolünde bir yapı haline gelmiştir.Bugün yapılan bir kaç açıklama bu gerçekleri değiştirmez.Dolayısıyla tsk ayrı bir politik tutum belirliyor(bu politik tutumda anladığımız kadarıyla millici ve antiemperyalist muhtevada),bu yönde hükümete baskı yapıyor,tezkere akp'ye ve emperyalizme hizmet etmiyor demek hayalcilikten başka bir şey değildir.TSK ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Bir tane bile açıklamanız var mı 20'den fazla sayıda ölen kürt yurttaşıyla ilgili,akp'nin devlet terörüyle ilgili,hizbullahçılarla ilgili.Tek yaptığınız herkesin yanlış olarak gördüğü ve provakasyon olarak nitelediği olayları öne sürüp haklı mücadeleyi gölgelemek,katliamları meşrulaştırmak.Bu çizginizle sol milliyetçilikten kopup gitgide ırkçı oluyorsunuz.




AKP'nin ordu üzerinde baskı kurduğunu bizim kadar kimse bilemez. Ergenekon ve özellikle Balyoz davaları bu yüzden açılmıştı ve bu yüzden yüzlerce subay AKP hukuku tarafından silahlı kuvvetlerden dışlanmıştı. Bu baskılar ve TSK'yı gerici bir siyasete bağlama hareketi bile TSK'nın özünde olan emperyalizm karşıtlığını değiştirmez. Bunu söylerken TSK'nın bugünkü hiyerarşisinden bahsetmiyorum. TSK'nın aldığı eğitimle yetişen subaylardan bahsediyorum. Bu subaylar Cumhuriyet'ten yana yetişiyorlar ve laiklikten ve tam bağımsız Türkiye'den yanalar. PKK'ye taviz verilmemesini istiyorlar. AKP'nin ordunun bu özelliğini görmemesi mümkün değil. Teskeredeki etkiden bahsederken bundan bahsediyorum.

Ölümlerden üzüntü duymamak mümkün değil. Bu konuya değinmeyişimin nedeni, bu konuda bir eleştiri getirileceğine ihtimal vermeyişimdir. Buradan bir kürt düşmanlığı çıkaracaksanız, boşuna tartışmış oluruz. Ben büyük resmi konuştuğumuzu sanıyordum. Bu konuları gündeme getirmek siyaseti küçük resimlerde tartışmak demektir ki, ne ben böyle bir tartışmanın içine girmek isterim, ne de size böyle bir tartışmayı yakıştırabilirim
.


Hangi laik,tam bağımsız eğitim?Yalçın Küçük kendi söylüyor 30 yıldır Tsk da kemalist bir eğitmen yok diye.TSK'nın harbiyelilikten gelen enver,mustafa kemal gibi ihtilalci subaylara dayanan geleneği,faşist darbeler bu darbeler sonucu yaşanan tasfiyelerle birlikte sona erdi.Bu tasfiye 2000'li yıllarda da devam etti siyasi davalarla.Bugün tsk da hiyerarşiden bağımsız olarak,alt kadrolardanda bir şey beklenemez.Alt kadrolarında amerikancılıktan rahatsız olanları yada laiklik konusunda duyarlı olanları bu siyasi davalarda tasfiye edildi.Ayrıca nato üyeliği sonrası emperyalizmin tsk da içselleşmesi unutulmamalı.Zaten içselleşmemiş olsaydı 9 mart başarılı olur,12 eylülle karşılaşmaz,2000'li yıllarda ise yaşanan tasfiyelere genelkurmay başkanı dahil kimse ses çıkarmadan oturmazdı.Bu olguları reddedip tsk ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Diğer taraftan ben ölümlerle ilgili sizi değil aydınlık hareketini eleştirdim.2 gündür aydınlık gazetesinin manşetlerine bakın,akp'nin devlet terörünü,hizbullahın yaptığı katliamları,bu nedenlerle olayların tırmandığı gerçeğini gözardı ediyor,son çırpınışlar,yaktılar yıktılar gibi havuz medyasının manşetlerini atıyor.Aydınlığın bu çizgisi de bir yandan hem türkiye solundan hem de sol milliyetçilikten kopup ırkçılığa doğru ilerlemeye başladığının göstergesi olduğu gibi,diğer taraftan akp destekçiliğine çıkıyor.



AKP'nin orduya darbe yaptığını söylüyoruz, ordu içinde ilerici subayları tasfiye ettiğini de söylüyoruz. Ama ne yaparsa yapsın TSK'yı AKP'nin gerici ideolojisinin bir parçası olarak değerlendirmek doğru değildir. Onlarca yıllık aydınlanmadan ve laiklikten yana tavır biriktiren Türkiye'nin en güçlü kurumunu üç beş yıl içinde teslim alabilmek olanaklı değildir. TSK içinde özellikle orta hiyerarşik kesimde aynı ilerici özellikle varlığını korumaktadır. Bunları söylerken TSK'nın bir darbe yapması gerektiğini söylemek istemiyorum. Türkiye solunun bu konuda çekingen davrandığını ve düşüncelerini açıkça ifade etmediğini, halkta ve aydın kesimlerde karşılık bulamayan subayların böyle bir girişim içinde olmayacaklarını düşünüyorum. Türkiye'de devrim olacaksa, bu devrimin altyapısını emekçi halk ve aydınlarla birlikte bu bahsettiğim ilerici subaylar damga vuracaktır. Böyle bir beraberliğin gerçekleşeceği ideoloji de anti emperyalist Kemalist ideolojidir. Bu karanlık süreçten başkada bir çıkış yolu olduğunu düşünmüyorum.


Türkiye de ordunun gericileşme ve emperyalizmin kontrolüne girme süreci 3-5 yıla değil 60 yıla dayanan bir altyapıya sahiptir.Bugün ordunun içinde ilerici,devrimci genç subaylar var gibi tespitler de bulunmak(ben kesinlikle olmadığını söylemiyorum) soyut,nesnelliğe dayanmayan tespitlerdir ve konumlanışını buna göre almak,ordu üzerinden bir şeyler beklemek,bu nedenlerle orduya destek çıkmak dolaylı olarak akp destekçiliğine varır ki,sizin de bugün yaptığınız budur.
Türkiyeyi bugün ileriye taşıyabilecek yegane kesim emekçilerdir,ordunun içinde varsayalım ki ilerici subaylar var,onlar da emekçi kesimlerin bu hareketliliği ve liderliği altında devrim sürecine dahil olacaktır.Emekçi kesimlerin liderliği altında tüm ezilenleri kapsayacak bu devrim ise sistemin restorasyonunu değil yeni bir sistemi getirecektir.Burjuvaziyle işbirliği yaparak,sistemi reformize ederek sorunlar çözülemez.Sorunlar sistem tamamen yıkılarak çözülür.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 10.10.2014- 17:06


Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?





TSK,akp'nin,yerli-yabancı sermayenin kontrolünde bir yapıdır.TSK ayrı bir politik tutum belirleyip,bu yönde hükümete baskı yapıyor demek hayalcilikten,somut durumların somut tahlilini yapamamaktan başka bir şey değildir.
Tezkerenin veya bugün suriyeye karşı girişilmek istenen harekatın amacı,işid'i yok etmek bahanesi altında,baas hükümetinini devirmek,islamcıları işbaşına getirmektir.Davutoğlu da,erdoğan da harekatın işid'le sınırlı kalmamasını,esad'a karşıtı yönelmesini,muhaliflerin silahlandırılmasını açık açık söylüyorlar.Emperyalist devletler bile temkinli yaklaştığı halde erdoğan-davutoğlu ikilisi emperyalistlerin çıkarlarını emperyalistlerden daha da çok savunarak güvenli bölge,uçuşa yasak bölge,islamcıların silahlandırılıp esad'ın üzerine yürünmesini isteyebilecek kadar aymazlar.Bu politikaların sonu ise bizi baas hükümeti ve pyd ile sonu belirsiz bir savaşa sokar.Dolayısıyla akp'nin tezkeresine destek vermek,tampon bölge planlarını savunmak körüne körüne bir kürt düşmanlığı nedeniyle emperyalizmi desteklemek demektir.
Vandalizmi,bayrağın veya mustafa kemal heykellerin yakılmasını tabiki eleştiriyoruz ama bunun nedeni haklı protestosunu yapan insanların öldürülmesi,katledilmesidir.Ayrıca belki mit ajanlarının,belki de zeka seviyesi düşük bir kaç protestocunun yaptıkları bütün bir halka maledilemez.Bugün kendine solcuyum diyen herkes akp'nin katlettiği 18 belkide daha fazla yurttaşın hesabını sormalı,kürt halkının haklı mücadelesinin yanında durmalıdır.



AKP'nin Esat düşmanlığını biliyoruz, buna karşı da çıkıyoruz. Olayın bir yanı buysa diğer yanı bölgedeki kürt bölücülüğüne karşı önlemler almaktır. Bunun yolu bölgede uygun coğrafya üzerinde tampon bölge kurmaktır. TSK bunu savunuyor. Böyle bir tampon bölge IŞİD'i durdurabilir, bölgede PKK'nin güçlenmesinin önüne geçebilir. TSK ile AKP'nin bölgeye yaklaşımları bu açıdan aynı değil. AKP IŞİD ve bölgedeki İslamcı güçlere yardım etmekten yanaysa, TSK değil. TSK'nın AKP gibi Esat karşıtlığı da yok.

Kürt gençliğindeki bu vandalizm ilk defa ortaya çıkmıyor. Bu tür kitle gösterilerinde hep gördüğümüz resimler bunlar. Kürtleri destekleme bahanesiyle bu resimlerin arkasında ne olduğunu görmüyorsunuz. İşçi Partisi kürtlere düşmanlık yapmıyor, bölücülüğe karşı çıkıyor. Kürtlere düşmanlık, Türk halkındaki haklı tepkilere yol açan bu vandalizmi çağrıştıran görüntüler ve bunları gerçekleştirenlerdir.



TSK'nın natoya girilmesinin ardından yavaş yavaş emperyalizmin denetimine girdiği gerçeğiyle birlikte,12 mart,12 eylül darbeleri ardından yapılan tasfiyelerle gerici ve amerikancı yapı tam anlamıyla içselleşmiş ve tsk türkiyedeki gericiliği güçlendiren ve destekleyen bir yapıya dönüşmüştür.2000'li yıllarda ise ergenekon,balyoz,askeri casusluk gib siyasi davalarla laiklik veya amerikancılık konusunda itirazı olanlar tasfiye edilmiş,eski güçlü konumu bitmiş,siyasi iktidarın kontrolünde bir yapı haline gelmiştir.Bugün yapılan bir kaç açıklama bu gerçekleri değiştirmez.Dolayısıyla tsk ayrı bir politik tutum belirliyor(bu politik tutumda anladığımız kadarıyla millici ve antiemperyalist muhtevada),bu yönde hükümete baskı yapıyor,tezkere akp'ye ve emperyalizme hizmet etmiyor demek hayalcilikten başka bir şey değildir.TSK ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Bir tane bile açıklamanız var mı 20'den fazla sayıda ölen kürt yurttaşıyla ilgili,akp'nin devlet terörüyle ilgili,hizbullahçılarla ilgili.Tek yaptığınız herkesin yanlış olarak gördüğü ve provakasyon olarak nitelediği olayları öne sürüp haklı mücadeleyi gölgelemek,katliamları meşrulaştırmak.Bu çizginizle sol milliyetçilikten kopup gitgide ırkçı oluyorsunuz.




AKP'nin ordu üzerinde baskı kurduğunu bizim kadar kimse bilemez. Ergenekon ve özellikle Balyoz davaları bu yüzden açılmıştı ve bu yüzden yüzlerce subay AKP hukuku tarafından silahlı kuvvetlerden dışlanmıştı. Bu baskılar ve TSK'yı gerici bir siyasete bağlama hareketi bile TSK'nın özünde olan emperyalizm karşıtlığını değiştirmez. Bunu söylerken TSK'nın bugünkü hiyerarşisinden bahsetmiyorum. TSK'nın aldığı eğitimle yetişen subaylardan bahsediyorum. Bu subaylar Cumhuriyet'ten yana yetişiyorlar ve laiklikten ve tam bağımsız Türkiye'den yanalar. PKK'ye taviz verilmemesini istiyorlar. AKP'nin ordunun bu özelliğini görmemesi mümkün değil. Teskeredeki etkiden bahsederken bundan bahsediyorum.

Ölümlerden üzüntü duymamak mümkün değil. Bu konuya değinmeyişimin nedeni, bu konuda bir eleştiri getirileceğine ihtimal vermeyişimdir. Buradan bir kürt düşmanlığı çıkaracaksanız, boşuna tartışmış oluruz. Ben büyük resmi konuştuğumuzu sanıyordum. Bu konuları gündeme getirmek siyaseti küçük resimlerde tartışmak demektir ki, ne ben böyle bir tartışmanın içine girmek isterim, ne de size böyle bir tartışmayı yakıştırabilirim
.



12 Mart ve 12 Eylül faşist darbelerini gerçekleştiren ve devrimcileri silme işkencelerden geçiren ordu mu anti emperyalist, cumhuriyetçi ve laik?



TSK içinde böyle bir damardan bahsediyorum. TSK'yı hiyerarşik yapısıyla bu şekilde değerlendirmiyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 10.10.2014- 17:14


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?



TSK,akp'nin,yerli-yabancı sermayenin kontrolünde bir yapıdır.TSK ayrı bir politik tutum belirleyip,bu yönde hükümete baskı yapıyor demek hayalcilikten,somut durumların somut tahlilini yapamamaktan başka bir şey değildir.
Tezkerenin veya bugün suriyeye karşı girişilmek istenen harekatın amacı,işid'i yok etmek bahanesi altında,baas hükümetinini devirmek,islamcıları işbaşına getirmektir.Davutoğlu da,erdoğan da harekatın işid'le sınırlı kalmamasını,esad'a karşıtı yönelmesini,muhaliflerin silahlandırılmasını açık açık söylüyorlar.Emperyalist devletler bile temkinli yaklaştığı halde erdoğan-davutoğlu ikilisi emperyalistlerin çıkarlarını emperyalistlerden daha da çok savunarak güvenli bölge,uçuşa yasak bölge,islamcıların silahlandırılıp esad'ın üzerine yürünmesini isteyebilecek kadar aymazlar.Bu politikaların sonu ise bizi baas hükümeti ve pyd ile sonu belirsiz bir savaşa sokar.Dolayısıyla akp'nin tezkeresine destek vermek,tampon bölge planlarını savunmak körüne körüne bir kürt düşmanlığı nedeniyle emperyalizmi desteklemek demektir.
Vandalizmi,bayrağın veya mustafa kemal heykellerin yakılmasını tabiki eleştiriyoruz ama bunun nedeni haklı protestosunu yapan insanların öldürülmesi,katledilmesidir.Ayrıca belki mit ajanlarının,belki de zeka seviyesi düşük bir kaç protestocunun yaptıkları bütün bir halka maledilemez.Bugün kendine solcuyum diyen herkes akp'nin katlettiği 18 belkide daha fazla yurttaşın hesabını sormalı,kürt halkının haklı mücadelesinin yanında durmalıdır.



AKP'nin Esat düşmanlığını biliyoruz, buna karşı da çıkıyoruz. Olayın bir yanı buysa diğer yanı bölgedeki kürt bölücülüğüne karşı önlemler almaktır. Bunun yolu bölgede uygun coğrafya üzerinde tampon bölge kurmaktır. TSK bunu savunuyor. Böyle bir tampon bölge IŞİD'i durdurabilir, bölgede PKK'nin güçlenmesinin önüne geçebilir. TSK ile AKP'nin bölgeye yaklaşımları bu açıdan aynı değil. AKP IŞİD ve bölgedeki İslamcı güçlere yardım etmekten yanaysa, TSK değil. TSK'nın AKP gibi Esat karşıtlığı da yok.

Kürt gençliğindeki bu vandalizm ilk defa ortaya çıkmıyor. Bu tür kitle gösterilerinde hep gördüğümüz resimler bunlar. Kürtleri destekleme bahanesiyle bu resimlerin arkasında ne olduğunu görmüyorsunuz. İşçi Partisi kürtlere düşmanlık yapmıyor, bölücülüğe karşı çıkıyor. Kürtlere düşmanlık, Türk halkındaki haklı tepkilere yol açan bu vandalizmi çağrıştıran görüntüler ve bunları gerçekleştirenlerdir.



TSK'nın natoya girilmesinin ardından yavaş yavaş emperyalizmin denetimine girdiği gerçeğiyle birlikte,12 mart,12 eylül darbeleri ardından yapılan tasfiyelerle gerici ve amerikancı yapı tam anlamıyla içselleşmiş ve tsk türkiyedeki gericiliği güçlendiren ve destekleyen bir yapıya dönüşmüştür.2000'li yıllarda ise ergenekon,balyoz,askeri casusluk gib siyasi davalarla laiklik veya amerikancılık konusunda itirazı olanlar tasfiye edilmiş,eski güçlü konumu bitmiş,siyasi iktidarın kontrolünde bir yapı haline gelmiştir.Bugün yapılan bir kaç açıklama bu gerçekleri değiştirmez.Dolayısıyla tsk ayrı bir politik tutum belirliyor(bu politik tutumda anladığımız kadarıyla millici ve antiemperyalist muhtevada),bu yönde hükümete baskı yapıyor,tezkere akp'ye ve emperyalizme hizmet etmiyor demek hayalcilikten başka bir şey değildir.TSK ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Bir tane bile açıklamanız var mı 20'den fazla sayıda ölen kürt yurttaşıyla ilgili,akp'nin devlet terörüyle ilgili,hizbullahçılarla ilgili.Tek yaptığınız herkesin yanlış olarak gördüğü ve provakasyon olarak nitelediği olayları öne sürüp haklı mücadeleyi gölgelemek,katliamları meşrulaştırmak.Bu çizginizle sol milliyetçilikten kopup gitgide ırkçı oluyorsunuz.




AKP'nin ordu üzerinde baskı kurduğunu bizim kadar kimse bilemez. Ergenekon ve özellikle Balyoz davaları bu yüzden açılmıştı ve bu yüzden yüzlerce subay AKP hukuku tarafından silahlı kuvvetlerden dışlanmıştı. Bu baskılar ve TSK'yı gerici bir siyasete bağlama hareketi bile TSK'nın özünde olan emperyalizm karşıtlığını değiştirmez. Bunu söylerken TSK'nın bugünkü hiyerarşisinden bahsetmiyorum. TSK'nın aldığı eğitimle yetişen subaylardan bahsediyorum. Bu subaylar Cumhuriyet'ten yana yetişiyorlar ve laiklikten ve tam bağımsız Türkiye'den yanalar. PKK'ye taviz verilmemesini istiyorlar. AKP'nin ordunun bu özelliğini görmemesi mümkün değil. Teskeredeki etkiden bahsederken bundan bahsediyorum.

Ölümlerden üzüntü duymamak mümkün değil. Bu konuya değinmeyişimin nedeni, bu konuda bir eleştiri getirileceğine ihtimal vermeyişimdir. Buradan bir kürt düşmanlığı çıkaracaksanız, boşuna tartışmış oluruz. Ben büyük resmi konuştuğumuzu sanıyordum. Bu konuları gündeme getirmek siyaseti küçük resimlerde tartışmak demektir ki, ne ben böyle bir tartışmanın içine girmek isterim, ne de size böyle bir tartışmayı yakıştırabilirim
.


Hangi laik,tam bağımsız eğitim?Yalçın Küçük kendi söylüyor 30 yıldır Tsk da kemalist bir eğitmen yok diye.TSK'nın harbiyelilikten gelen enver,mustafa kemal gibi ihtilalci subaylara dayanan geleneği,faşist darbeler bu darbeler sonucu yaşanan tasfiyelerle birlikte sona erdi.Bu tasfiye 2000'li yıllarda da devam etti siyasi davalarla.Bugün tsk da hiyerarşiden bağımsız olarak,alt kadrolardanda bir şey beklenemez.Alt kadrolarında amerikancılıktan rahatsız olanları yada laiklik konusunda duyarlı olanları bu siyasi davalarda tasfiye edildi.Ayrıca nato üyeliği sonrası emperyalizmin tsk da içselleşmesi unutulmamalı.Zaten içselleşmemiş olsaydı 9 mart başarılı olur,12 eylülle karşılaşmaz,2000'li yıllarda ise yaşanan tasfiyelere genelkurmay başkanı dahil kimse ses çıkarmadan oturmazdı.Bu olguları reddedip tsk ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Diğer taraftan ben ölümlerle ilgili sizi değil aydınlık hareketini eleştirdim.2 gündür aydınlık gazetesinin manşetlerine bakın,akp'nin devlet terörünü,hizbullahın yaptığı katliamları,bu nedenlerle olayların tırmandığı gerçeğini gözardı ediyor,son çırpınışlar,yaktılar yıktılar gibi havuz medyasının manşetlerini atıyor.Aydınlığın bu çizgisi de bir yandan hem türkiye solundan hem de sol milliyetçilikten kopup ırkçılığa doğru ilerlemeye başladığının göstergesi olduğu gibi,diğer taraftan akp destekçiliğine çıkıyor.



AKP'nin orduya darbe yaptığını söylüyoruz, ordu içinde ilerici subayları tasfiye ettiğini de söylüyoruz. Ama ne yaparsa yapsın TSK'yı AKP'nin gerici ideolojisinin bir parçası olarak değerlendirmek doğru değildir. Onlarca yıllık aydınlanmadan ve laiklikten yana tavır biriktiren Türkiye'nin en güçlü kurumunu üç beş yıl içinde teslim alabilmek olanaklı değildir. TSK içinde özellikle orta hiyerarşik kesimde aynı ilerici özellikle varlığını korumaktadır. Bunları söylerken TSK'nın bir darbe yapması gerektiğini söylemek istemiyorum. Türkiye solunun bu konuda çekingen davrandığını ve düşüncelerini açıkça ifade etmediğini, halkta ve aydın kesimlerde karşılık bulamayan subayların böyle bir girişim içinde olmayacaklarını düşünüyorum. Türkiye'de devrim olacaksa, bu devrimin altyapısını emekçi halk ve aydınlarla birlikte bu bahsettiğim ilerici subaylar damga vuracaktır. Böyle bir beraberliğin gerçekleşeceği ideoloji de anti emperyalist Kemalist ideolojidir. Bu karanlık süreçten başkada bir çıkış yolu olduğunu düşünmüyorum.


Türkiye de ordunun gericileşme ve emperyalizmin kontrolüne girme süreci 3-5 yıla değil 60 yıla dayanan bir altyapıya sahiptir.Bugün ordunun içinde ilerici,devrimci genç subaylar var gibi tespitler de bulunmak(ben kesinlikle olmadığını söylemiyorum) soyut,nesnelliğe dayanmayan tespitlerdir ve konumlanışını buna göre almak,ordu üzerinden bir şeyler beklemek,bu nedenlerle orduya destek çıkmak dolaylı olarak akp destekçiliğine varır ki,sizin de bugün yaptığınız budur.
Türkiyeyi bugün ileriye taşıyabilecek yegane kesim emekçilerdir,ordunun içinde varsayalım ki ilerici subaylar var,onlar da emekçi kesimlerin bu hareketliliği ve liderliği altında devrim sürecine dahil olacaktır.Emekçi kesimlerin liderliği altında tüm ezilenleri kapsayacak bu devrim ise sistemin restorasyonunu değil yeni bir sistemi getirecektir.Burjuvaziyle işbirliği yaparak,sistemi reformize ederek sorunlar çözülemez.Sorunlar sistem tamamen yıkılarak çözülür.



Söylemeye çalıştıklarımı farklı bir ifadeymiş gibi ele almamalısınız. Türkiye'de anti emperyalist, aydınlanmacı, laik ve Cumhuriyet'ten yana olan TSK'nın bu özellikleri kapitalizmin gelişmesine bağlı olarak kaybetmeye başladığını, ama ne yapılırsa yapılsın, TSK içinde Kemalist bir damarın bulunduğunu söylüyorum. Sizin verdiğiniz cevabın bu söylediklerimle bir ilgisi yok. Daha ileri giderek ordu içinde AKP gericiliğinden rahatsız olan kesimlerin var olduğunu da düşünüyorum. Ordu dışındaki koşulların hiç bir önemi yok, bu Kemalist subaylar hiyerarşiye karşı çıkarak devrim yapmalılar da demiyorum. Önceki yazımda bir tespitte bulundum. AKP'nin teskeresine ordunun dahil olduğunu ve tampon bölge isteğinin ondan geldiğini söylüyorum. IŞİD ve PKK'nin bölgedeki etkinliğinin kırılabilmesinin başka yolu olmadığını söylüyorum. Siz neye karşı çıkıyorsunuz?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 10.10.2014- 20:46


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Aydınlık hareketinin tezkereyi destekleyerek emperyalist işgal planlarına destek vermesi yetmediği gibi,kürt halkının haklı protestosunu gözmezden gelerek ve aşağılayarak,öldürülen kürtlerle ilgili neredeyse bunu normal görecek bir tavır içerisine girerek,bölgede akp'nin ohaline onay vererek soldan koptuğunu iyice göstermiştir.Zaten bu tavrı daha önce Medeni Yıldırım'ın ölümünde de,kalekol protestosu yapanların ölümünde de görmüştük.



PKK terörünü Türkiye için tehdit ve tehlike görüyorum. Siz görmüyor musunuz? PKK'nin Suriye sınırı boyunca de facto oluşumunu da tehlike olarak görüyorum. AKP'nin meclisten geçen teskeresi sadece askerin teskeresi değildir. TSK bu konuda etkili olmuş, IŞİD'i de PKK'yı da tehlike olarak saptamıştır. Türkiye'nin Suriye kürtlerini PKK'dan ve ve IŞİD'ten koruyabilmesinin yolu sınır boyunca bir tampon bölge kurabilmesinden geçer. Bu konuda dinamik tavır bu olmalıdır.Bunun nesi yanlış!

Kürt halkının haklı protestosu olarak otobüslerin yakılmasını ve binaların ateşe verilmesini mi söylüyor, bunu mu savunuyorsunuz?



TSK,akp'nin,yerli-yabancı sermayenin kontrolünde bir yapıdır.TSK ayrı bir politik tutum belirleyip,bu yönde hükümete baskı yapıyor demek hayalcilikten,somut durumların somut tahlilini yapamamaktan başka bir şey değildir.
Tezkerenin veya bugün suriyeye karşı girişilmek istenen harekatın amacı,işid'i yok etmek bahanesi altında,baas hükümetinini devirmek,islamcıları işbaşına getirmektir.Davutoğlu da,erdoğan da harekatın işid'le sınırlı kalmamasını,esad'a karşıtı yönelmesini,muhaliflerin silahlandırılmasını açık açık söylüyorlar.Emperyalist devletler bile temkinli yaklaştığı halde erdoğan-davutoğlu ikilisi emperyalistlerin çıkarlarını emperyalistlerden daha da çok savunarak güvenli bölge,uçuşa yasak bölge,islamcıların silahlandırılıp esad'ın üzerine yürünmesini isteyebilecek kadar aymazlar.Bu politikaların sonu ise bizi baas hükümeti ve pyd ile sonu belirsiz bir savaşa sokar.Dolayısıyla akp'nin tezkeresine destek vermek,tampon bölge planlarını savunmak körüne körüne bir kürt düşmanlığı nedeniyle emperyalizmi desteklemek demektir.
Vandalizmi,bayrağın veya mustafa kemal heykellerin yakılmasını tabiki eleştiriyoruz ama bunun nedeni haklı protestosunu yapan insanların öldürülmesi,katledilmesidir.Ayrıca belki mit ajanlarının,belki de zeka seviyesi düşük bir kaç protestocunun yaptıkları bütün bir halka maledilemez.Bugün kendine solcuyum diyen herkes akp'nin katlettiği 18 belkide daha fazla yurttaşın hesabını sormalı,kürt halkının haklı mücadelesinin yanında durmalıdır.



AKP'nin Esat düşmanlığını biliyoruz, buna karşı da çıkıyoruz. Olayın bir yanı buysa diğer yanı bölgedeki kürt bölücülüğüne karşı önlemler almaktır. Bunun yolu bölgede uygun coğrafya üzerinde tampon bölge kurmaktır. TSK bunu savunuyor. Böyle bir tampon bölge IŞİD'i durdurabilir, bölgede PKK'nin güçlenmesinin önüne geçebilir. TSK ile AKP'nin bölgeye yaklaşımları bu açıdan aynı değil. AKP IŞİD ve bölgedeki İslamcı güçlere yardım etmekten yanaysa, TSK değil. TSK'nın AKP gibi Esat karşıtlığı da yok.

Kürt gençliğindeki bu vandalizm ilk defa ortaya çıkmıyor. Bu tür kitle gösterilerinde hep gördüğümüz resimler bunlar. Kürtleri destekleme bahanesiyle bu resimlerin arkasında ne olduğunu görmüyorsunuz. İşçi Partisi kürtlere düşmanlık yapmıyor, bölücülüğe karşı çıkıyor. Kürtlere düşmanlık, Türk halkındaki haklı tepkilere yol açan bu vandalizmi çağrıştıran görüntüler ve bunları gerçekleştirenlerdir.



TSK'nın natoya girilmesinin ardından yavaş yavaş emperyalizmin denetimine girdiği gerçeğiyle birlikte,12 mart,12 eylül darbeleri ardından yapılan tasfiyelerle gerici ve amerikancı yapı tam anlamıyla içselleşmiş ve tsk türkiyedeki gericiliği güçlendiren ve destekleyen bir yapıya dönüşmüştür.2000'li yıllarda ise ergenekon,balyoz,askeri casusluk gib siyasi davalarla laiklik veya amerikancılık konusunda itirazı olanlar tasfiye edilmiş,eski güçlü konumu bitmiş,siyasi iktidarın kontrolünde bir yapı haline gelmiştir.Bugün yapılan bir kaç açıklama bu gerçekleri değiştirmez.Dolayısıyla tsk ayrı bir politik tutum belirliyor(bu politik tutumda anladığımız kadarıyla millici ve antiemperyalist muhtevada),bu yönde hükümete baskı yapıyor,tezkere akp'ye ve emperyalizme hizmet etmiyor demek hayalcilikten başka bir şey değildir.TSK ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Bir tane bile açıklamanız var mı 20'den fazla sayıda ölen kürt yurttaşıyla ilgili,akp'nin devlet terörüyle ilgili,hizbullahçılarla ilgili.Tek yaptığınız herkesin yanlış olarak gördüğü ve provakasyon olarak nitelediği olayları öne sürüp haklı mücadeleyi gölgelemek,katliamları meşrulaştırmak.Bu çizginizle sol milliyetçilikten kopup gitgide ırkçı oluyorsunuz.




AKP'nin ordu üzerinde baskı kurduğunu bizim kadar kimse bilemez. Ergenekon ve özellikle Balyoz davaları bu yüzden açılmıştı ve bu yüzden yüzlerce subay AKP hukuku tarafından silahlı kuvvetlerden dışlanmıştı. Bu baskılar ve TSK'yı gerici bir siyasete bağlama hareketi bile TSK'nın özünde olan emperyalizm karşıtlığını değiştirmez. Bunu söylerken TSK'nın bugünkü hiyerarşisinden bahsetmiyorum. TSK'nın aldığı eğitimle yetişen subaylardan bahsediyorum. Bu subaylar Cumhuriyet'ten yana yetişiyorlar ve laiklikten ve tam bağımsız Türkiye'den yanalar. PKK'ye taviz verilmemesini istiyorlar. AKP'nin ordunun bu özelliğini görmemesi mümkün değil. Teskeredeki etkiden bahsederken bundan bahsediyorum.

Ölümlerden üzüntü duymamak mümkün değil. Bu konuya değinmeyişimin nedeni, bu konuda bir eleştiri getirileceğine ihtimal vermeyişimdir. Buradan bir kürt düşmanlığı çıkaracaksanız, boşuna tartışmış oluruz. Ben büyük resmi konuştuğumuzu sanıyordum. Bu konuları gündeme getirmek siyaseti küçük resimlerde tartışmak demektir ki, ne ben böyle bir tartışmanın içine girmek isterim, ne de size böyle bir tartışmayı yakıştırabilirim
.


Hangi laik,tam bağımsız eğitim?Yalçın Küçük kendi söylüyor 30 yıldır Tsk da kemalist bir eğitmen yok diye.TSK'nın harbiyelilikten gelen enver,mustafa kemal gibi ihtilalci subaylara dayanan geleneği,faşist darbeler bu darbeler sonucu yaşanan tasfiyelerle birlikte sona erdi.Bu tasfiye 2000'li yıllarda da devam etti siyasi davalarla.Bugün tsk da hiyerarşiden bağımsız olarak,alt kadrolardanda bir şey beklenemez.Alt kadrolarında amerikancılıktan rahatsız olanları yada laiklik konusunda duyarlı olanları bu siyasi davalarda tasfiye edildi.Ayrıca nato üyeliği sonrası emperyalizmin tsk da içselleşmesi unutulmamalı.Zaten içselleşmemiş olsaydı 9 mart başarılı olur,12 eylülle karşılaşmaz,2000'li yıllarda ise yaşanan tasfiyelere genelkurmay başkanı dahil kimse ses çıkarmadan oturmazdı.Bu olguları reddedip tsk ile ilgili gerçeklikten kopuk tespitlerde bulunanlar ya durum tahlilini iyi yapamıyorlar yada akp destekçiliğini gölgelemek için bahanelere sığınıyorlar.
Diğer taraftan ben ölümlerle ilgili sizi değil aydınlık hareketini eleştirdim.2 gündür aydınlık gazetesinin manşetlerine bakın,akp'nin devlet terörünü,hizbullahın yaptığı katliamları,bu nedenlerle olayların tırmandığı gerçeğini gözardı ediyor,son çırpınışlar,yaktılar yıktılar gibi havuz medyasının manşetlerini atıyor.Aydınlığın bu çizgisi de bir yandan hem türkiye solundan hem de sol milliyetçilikten kopup ırkçılığa doğru ilerlemeye başladığının göstergesi olduğu gibi,diğer taraftan akp destekçiliğine çıkıyor.



AKP'nin orduya darbe yaptığını söylüyoruz, ordu içinde ilerici subayları tasfiye ettiğini de söylüyoruz. Ama ne yaparsa yapsın TSK'yı AKP'nin gerici ideolojisinin bir parçası olarak değerlendirmek doğru değildir. Onlarca yıllık aydınlanmadan ve laiklikten yana tavır biriktiren Türkiye'nin en güçlü kurumunu üç beş yıl içinde teslim alabilmek olanaklı değildir. TSK içinde özellikle orta hiyerarşik kesimde aynı ilerici özellikle varlığını korumaktadır. Bunları söylerken TSK'nın bir darbe yapması gerektiğini söylemek istemiyorum. Türkiye solunun bu konuda çekingen davrandığını ve düşüncelerini açıkça ifade etmediğini, halkta ve aydın kesimlerde karşılık bulamayan subayların böyle bir girişim içinde olmayacaklarını düşünüyorum. Türkiye'de devrim olacaksa, bu devrimin altyapısını emekçi halk ve aydınlarla birlikte bu bahsettiğim ilerici subaylar damga vuracaktır. Böyle bir beraberliğin gerçekleşeceği ideoloji de anti emperyalist Kemalist ideolojidir. Bu karanlık süreçten başkada bir çıkış yolu olduğunu düşünmüyorum.


Türkiye de ordunun gericileşme ve emperyalizmin kontrolüne girme süreci 3-5 yıla değil 60 yıla dayanan bir altyapıya sahiptir.Bugün ordunun içinde ilerici,devrimci genç subaylar var gibi tespitler de bulunmak(ben kesinlikle olmadığını söylemiyorum) soyut,nesnelliğe dayanmayan tespitlerdir ve konumlanışını buna göre almak,ordu üzerinden bir şeyler beklemek,bu nedenlerle orduya destek çıkmak dolaylı olarak akp destekçiliğine varır ki,sizin de bugün yaptığınız budur.
Türkiyeyi bugün ileriye taşıyabilecek yegane kesim emekçilerdir,ordunun içinde varsayalım ki ilerici subaylar var,onlar da emekçi kesimlerin bu hareketliliği ve liderliği altında devrim sürecine dahil olacaktır.Emekçi kesimlerin liderliği altında tüm ezilenleri kapsayacak bu devrim ise sistemin restorasyonunu değil yeni bir sistemi getirecektir.Burjuvaziyle işbirliği yaparak,sistemi reformize ederek sorunlar çözülemez.Sorunlar sistem tamamen yıkılarak çözülür.



Söylemeye çalıştıklarımı farklı bir ifadeymiş gibi ele almamalısınız. Türkiye'de anti emperyalist, aydınlanmacı, laik ve Cumhuriyet'ten yana olan TSK'nın bu özellikleri kapitalizmin gelişmesine bağlı olarak kaybetmeye başladığını, ama ne yapılırsa yapılsın, TSK içinde Kemalist bir damarın bulunduğunu söylüyorum. Sizin verdiğiniz cevabın bu söylediklerimle bir ilgisi yok. Daha ileri giderek ordu içinde AKP gericiliğinden rahatsız olan kesimlerin var olduğunu da düşünüyorum. Ordu dışındaki koşulların hiç bir önemi yok, bu Kemalist subaylar hiyerarşiye karşı çıkarak devrim yapmalılar da demiyorum. Önceki yazımda bir tespitte bulundum. AKP'nin teskeresine ordunun dahil olduğunu ve tampon bölge isteğinin ondan geldiğini söylüyorum. IŞİD ve PKK'nin bölgedeki etkinliğinin kırılabilmesinin başka yolu olmadığını söylüyorum. Siz neye karşı çıkıyorsunuz?


Birincisi yazdıklarımın alakası vardı.Siz son 3-5 yılda yaşan değişimin orduyu değiştiremeyeceğini,ben ise 60 yıldır yaşanan bir değişim olduğunu,ordunun emperyalizmle bütünleşmiş bir yapı içerisinde olduğunu anlattım.
İkincisi akp'nin tezkeresine ordunun dahil olması sadece teknik meselerle ilgilidir,tezkerenin nihai hedefi tampon bölge ile islamcıları eğitip,silahlandırmak,baas hükümetini devirmek için faaliyet yürütmektir.Akp tampon bölgenin neyi hedeflediğini bu kadar açık seçik söylerken,akp'nin tek kelimesiyle tsk suriyeye girecekken hangi bağımsız insiyatiften bahsediyoruz? Bu kadar bağımsız bir insiyatife sahipse tsk,güvenli bölge şart değil günlerdir işid ve pyd'ye saldırabilirdi.İP çevresi milliyetçilik histerileri nedeniyle başarılı bir durum tahlili yapmaktan ne yazıkki uzaklar.
Neye karşı çıktığımı söyleyeyim emperyalist işgal planlarına,emperyalizme hizmet edecek tampon bölge planlarına,kürt halkının kazanımlarını ve örgütlülüğünü yok etmeyi hedefleyen planlara karşıyım.Her solcu da karşı olmalıdır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 11.10.2014- 13:13


PKK'yi IŞİD kadar tehlikeli bir terör örgütü göremediğiniz sürece her söylediğime karşı çıkacaksınız ve tartışma da bir adım ileri gidemeyecek. Sınırlarımız dışında iki büyük tehlike vardır, bunlardan biri PKK diğeri IŞİD'tir. İkisi de emperyalizmin çıkarları için kullandığı terör örgütleridir. Kobane'de bu ikisi karşı karşıya gelmiştir. Türkiye'nin bu iki terör örgütünden sadece birinin karşısında olması diğerinin güçlenmesine yol açar. AKP IŞİD'e doğrudan yardım yaparak onun güçlenmesine katkı yapıyor. PKK ve kürt hareketini de çözüm süreci adı altında oyalıyor, iç politikada kendisini çözümden yana bir parti olarak gösteriyor. Türkiye'nin bu iki terör örgütüne karşı güçlü bir karşı koyuş gerçekleştirebilmesi Suriye'de bir tampon bölge kurmasından geçiyor. Böylece hem IŞİD'e karşı koyabilir ve onun saldırılarını püskürtebilir ve hem de PKK'nin PYD ile birlikte bölgede güçlenmesinin ve Türkiye için bir tehlike oluşturmaya devam etmesinin önüne geçebilir. TSK'nın önerisi bu yöndedir ve AKP de bu öneriyi kabul ederek teskere haline getirmiştir. AKP bundan sonra ne yapar, bu iki güce karşı Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda bir konum alabilir mi, bunu bilmiyoruz ve bunu biraz da kamuoyunun yönlendirmesi tayin eder. Söylemeye çalıştıklarım, AKP'nin ne yapacağından bağımsız görüşlerdir ve siz benim söylediklerimi değil, AKP'nin ne olduğuyla ilgili eleştiri yapıyorsunuz.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör İnsan insan olmaktan utanıyor... melnur 0 1184 02.05.2021- 05:12
Konu Klasör 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü... melnur 3 4398 08.03.2022- 02:34
Konu Klasör “HDP içindeki ‘ödünç milletvekilleri’ Türk solunun utançlarıdır” melnur 0 2165 14.03.2019- 12:47
Konu Klasör Sosyal medyada Kabataş ilkay 6 4087 14.02.2014- 21:51
Konu Klasör Sosyal medyada 1 Mayıs yansımaları solcu 5 5310 29.04.2014- 21:21
Etiketler   Türkiye,   yanarken,   medyada,   utanç,   günü
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS