Konu Tarihi: 16.04.2015- 18:42

---

Yemezler Selahattin Demirtaş

 
Selahattin Demirtaş zaman zaman “Apo HDP’yi yönetmiyor, ben de PKK’yı yönetmiyorum” mealli sözler sarf ediyor. (En son bu minvalde sözleri 14 Nisan Gecesi Fatih Portakal’ın FOX TV’de sunduğu akşam haberlerinde yayınlandı.)

Ben de bu sözleri duyunca sadece gülüyorum.

İçimden “yemezler!” diyorum.

Kendisini çok dikkatle takip ediyorum. Ancak, aşağıda alıntı yaptığım duygularım bende başat duygular:

“Seçimden önce 17 Temmuz’da bu köşede ‘Duygu ile Aklın Sentezi: Selahattin Demirtaş’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazımda Demirtaş’ın beni olumlu etkileyen yönlerini sıralamış ama yine de gerekçelerimle birlikte neden kendisine oy vermeyeceğimi açıklamıştım.

Şimdi tekrar yazıyorum. Demirtaş’a şu gerekçelerle oy vermedim: 1) Geldiği geleneğin hunharca işlediği cinayetleri henüz zihnimden silemedim. 2) Bir partinin lideri ama o partinin ipleri başkalarının (Kandil ve İmralı’nın) elinde. 3) Kendisinin değil ama partisinin Kürt halkı adına neler istediği hâlâ somutlaşmadı.” (Odatv-17.08.2014)

                                  ***

Israrla yazıyorum:

“Kim ne derse desin seçimin belirleyici sadece iki unsuru var:

1)HDP

2)RTE.

Seçim sonucunu belirleyecek en dinamik kitle ise:

‘RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular’dır!

Seçimin kilit partisi HDP bu kez ilaveten kimlerden oy alabilir?

1) Daha önce AKP’ye oy veren Kürtler.

2) RTE’yi durdurmanın tek yolunun HDP’nin barajı aşması olduğunu düşünen ‘RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular’. (Odatv-12.04.2015)

Tarihi bir fırsat yakaladığını düşünen HDP (Selahattin Demirtaş) seçimden önce verdiği:

“i)Katiyen AKP ile koalisyon yapmam,

ii)Katiyen Başkanlık Rejimine cevaz vermem ” (ibid-12.04.2015) sözleri ile “RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular”ı yanına çekmeye çalışıyor.

HDP’yi PKK’dan bağımsız “Türkiye partisi” olarak göstermek istiyor.

                                  ***

AKP de var gücü ile HDP’ye yükleniyor. Amacı HDP’yi tekrar “terör” ile ilişkilendirmek ve “çözüm süreci” sırasında kendisinden kaçan “milliyetçi oyları” tekrar kendisinde toplamak!

Bu amaçla AKP her türlü dehşetengiz oyunu denemeye hazır.

En son Ağrı’da oynanan oyunun çok basit bir açıklaması var.

“Çözüm süreci” sırasında PKK ülkeyi katiyen terk etmedi. Güneydoğu’da fiilen “düzen kurucu” olarak rol aldı. İki yıldır TSK ve Emniyet Güçleri PKK’yı seyrediyor, PKK uzaktan TSK’yı ve Emniyet Güçlerini izliyor.

Bu abuk-sabuk ve sürdürülemez durum da “çatışmasızlık” yaratıyor.

“Çözüm süreciyle birlikte ortaya çıkan zımni anlaşma bölge halkı tarafından ‘Asfalta kadar askerin, sonrası PKK’nın’ diye özetleniyor. Çatışmanın yaşandığı bölgede PKK varlığından güvenlik kuvvetleri de haberdar. Hatta Tendürek dağında PKK’nin büyük bir karargâhı olduğunu bölge halkı bile dillendiriyor.” (Cumhuriyet-Ağrı’da çıkan çatışmanın ardından Ahmet Şık’ın Bölge’de edindiği izlenimler- 15.04.2015)

Bu kez Hükümet’in işareti ile Vali emir verdi, TSK “PKK Bölgesi”ne müdahale etti. Zımni anlaşma bozulunca çatışma çıktı. Hâlbuki geçen sene de kimsenin kaşı gözü kanamadan aynen benzer etkinlikler icra edilmişti.

Belli ki devlet Hükümet’in emri ile “çatışmazlık sözleşmesi”ni ihlal etti!

Bazıları da herhalde artık AKP ile HDP ölümüne dek bir araya gelemez diye düşünüyor.

                                  ***

Benim iki yazıdır yapmaya çalıştığım:

1)AKP ile HDP’nin birbiri ile kıyasıya kapışmasına,

2)HDP’nin “ölürüm de AKP ile seçim sonrası koalisyon yapmam, Başkanlık Rejimine katiyen cevaz vermem” sözlerine dayanarak HDP’ye oy vermeyi düşünen “RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular”ı uyarmak.

Siyaset rakıya benzer.

Rakı şişede durduğu gibi bünyede durmaz!

Siyasetçi de seçimden önce verdiği sözü (şartlar elverirse) seçimden sonra tutmaz!

                                  ***

Selahattin Demirtaş Beyaz Türklere verdiği sözlerde samimi bile olabilir. Ama HDP içinde kimse PKK (hem Kandil, hem İmralı) cevaz vermeden siyaset yapamaz.

HDP silahsız siyaset yapıyor ama ipler hali ile/doğal olarak ona can/hayat veren PKK’nın (Kandil-İmralı) elinde!

HDP’de kim fazla sivrilirse dersini alır! (Bkz: Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e verilen derse. 30 Mart’ta kazanamayacağı bilini biline Şanlıurfa’dan aday yapıldı. Diyarbakır’da fazla sivrilmişti. Burnu sürtüldü.)

HDP’de son sözü söyleme hakkı Abdullah Öcalan, Cemil Bayık, Murat Karayılan gibi 40 yılını silahların gölgesinde yaşamaya adayanlarındır.

                                  ***

Medeni hayattan hiç yararlanmadan ömürlerini “Dava”ya adayanlar 2015 yılının dünyasında İslamcı teröre karşı Ortadoğu’da cansiperane savaşan tek laik ve Batı yanlısı Örgüt olarak tarihi bir şans yakaladılar. ABD ve AB şimdi yanlarında!

Düşünün, bir de %10 barajını aşıp, TBMM’ye girer ve AKP ile koalisyon kurma şansını yakalarlarsa ne olur?

Merkezde Başkanlığı vermek şartı ile; RTE’den Yerelde Özerklik için istedikleri her koşulu koparabilirler!

Hem dünya, hem ülke konjonktüründe “şans” yüzlerine bir daha bu kadar güler mi?

Allah bilir!

Barajı aşamazlarsa ne olur?

“Kürt Hareketi kendi başına “Özerklik” ilan eder, “Yerel Parlamento” kurar. Bölgesel Özerkliğin ve Yerel Parlamentonun güvenliği PKK güçlerine emanet edilir!” (Odatv-12.04.2015)

En kısa sürede “erken seçim”e gidilir!

HDP/PKK her durumda “kazan-kazan”ı oynuyor.

                                  ***

Bu tahlillerim sadece “eşyanın tabiatı”nı izleme tahlilleridir.

Herhalde PKK/HDP RTE’yi sevmiyor, Başkan falan yapmak istediği de yok!

Ama 40 yılını namlunun ucunda/mapusana damında/dağdaki mağarada “Dava”ya adamış her PKK’lı “Dava”sını her şeyden fazla sever/her şeyden fazla sayar!

Cüneyt Ülsever


Odatv.com

Cevap Tarihi: 16.04.2015- 18:51

---

hdp barajı geçerse, koalisyon olma ihtimali ortaya çıkarsa hdp akp ile koalisyon yapar. chp mhp ile koalisyon yapmaz. akp ile koalisyon yapmama garantisi var mı. demirtaş istediği kadar akp ile koalisyona girmeyeceğini söylesin imralı ne derse o olur. akp yi iktidarda tutanlar, bundan sonra neden tutmasınlar. demirtaş'ın akp'yi geriletme iddiası seçimden sonra seçim iddiası olarak kalacaktır.