SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Yaratılış teorisi biyoloji kitabında...           (gösterim sayısı: 169)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 23.02.2024- 07:17


Yaratılış teorisi biyoloji kitabında

Eğitim müfredatını, “dini ve milli temeller” üzerine yeniden inşa etmek için kolları sıvayan iktidarın çabası, biyoloji dersiyle somutlaştı. Türkiye Yüzyılı çerçevesinde hazırlanan içerikte “Yaratılış Teorisi” merkeze alındı.

Mustafa BİLDİRCİN

Resim Ekleme

Saray’ın talimatıyla hayata geçirildiği belirtilen müfredat değişikliği ile eğitimi, “dini ve milli temeller” üzerine inşa etmek için harekete geçen MEB’in hazırladığı öğretim programı, “Bu kadarı da olmaz” dedirtti. Matematikten tarihe, coğrafyadan kimyaya kadar hemen her derste dine referans ile hazırlanan müfredattaki, “yaratılış teorisi” detayı dikkati çekti.

AKP iktidarında yapılan hemen her müfredat değişikliği, laik ve bilimsel eğitimi biraz daha geri plana itti. Özellikle 2007 sonrası eğitime yapılan müdahaleler ile müfredat, belli bir inancı ve mezhebi temel alır hale getirildi.

MÜFREDATTA EVRİMİN ADI YOK

İktidarın müfredatta yaptığı en köklü değişikliklerden biri ise 2016 yılında yaşandı. MEB, Biyoloji dersi müfredatından 2017-2018 eğitim öğretim yılı itibarıyla, “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesini kaldırdı. Öte yandan, evrim teorisini çağrıştıran tüm bilgiler de ders kitaplarından çıkarıldı.

YARATILIŞ TEORİSİ MERKEZE ALINDI

Ortaöğretim kademesindeki Biyoloji dersinin 2024-2025 eğitim öğretim yılı için hazırlanan öğretim programının detayları ise MEB’in laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşan politikalarda ısrarcı olacağını gözler önüne serdi. Programda evrim teorisi “doğruluğu ispatlanmamış teoriler” arasında sayılırken “yaratılış teorisi” merkeze yerleştirildi.

MEB tarafından hazırlanan, “Biyoloji Dersi Öğretim Programı'nın Temel Felsefesi ve Özel Amaçları” başlığı altında, “Türkiye YüzYılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir” ifadeleri kullanıldı. Programda yer alan skandal ifadeler bunlarla da sınırlı kalmadı. Eğitimcilerin tepkisini çeken programda, şu ifadelere yer verildi:

“Biyolojik olaylar; bir plân ve programın gereği olarak ortaya çıkar, kâinat ve içindeki canlı cansız tüm varlıklarda görülen mükemmel dengeye ve düzene işaret eder. Canlılar hem kendi yapı ve işleyişlerinde hem de birbirleriyle tam bir uyum içinde mükemmel bir denge oluşturur. Biyoloji bilimi ise yaşamın bu kusursuz düzenini, canlılığın ince detaylarını ve yaratılışın muhteşem tasarımlarını anlamaya kapı açar.”

“ÖĞRETİM PROGRAMLARI BİLİMSEL OLMALI”

BirGün’e konuşan Eğitim Sen Eğitim ve Yükseköğretim Sekreteri Evrim Gülez, MEB’in laik ve bilimsel eğitimi hedef aldığını söyledi. Bilimsel bir gerçek olduğu genetik kıyaslamalar ve analizlerle kanıtlanmış olan evrimin öğretilmesinden rahatsızlık duyulduğunu belirten Gülez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“MEB, öyle anlaşılıyor ki bilimsel gerçeklere gözlerini kapatarak hareket ederek bilim ile arasına net bir mesafe koymayı tercih etmiştir. Üstelik bununla da yetinmeyerek, ‘yaratılış teorisi’ gibi son derece tartışmalı bir konu, biyoloji öğretim programının içine temel felsefe olarak yerleştirilmiştir. MEB’in ortaöğretim biyoloji öğretim programında benimsediği anlayış ve yapmak istediği şey bilime ve bilimsel gerçeklere doğrudan meydan okumaktır.

Öğretim programları, bilimsel bilgileri aktarmayı, doğayı ve yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedeflemeli, öğrencilerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren bir içerikte olmalıdır.”

“Evrensel bilimsel gerçekleri yok sayan büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı öğretim programlarının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur” diyen Gülez şöyle devam etti: “Eğitim Sen olarak, yeni müfredat hazırlıklarını yakından takip etmeyi sürdürecek, laik bilimsel eğitime meydan okuma anlamına gelen benzeri girişimler karşısında laikliği, bilimi ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz.”

∗∗∗

YARATILIŞ TEORİSİ NEDİR?

Yaratılış teorisi evrim teorisi yerine ABD merkezli tarikatlar tarafından ortaya atılan bir teoridir. Özellikle inanç kurumlarının görüşü olan yaratılış teorisi, içinde yaşadığımız doğanın (toprak, su, bitki, canlı) altı günde yaratıldığını, canlılığın 6 bin ile 8 bin yıllık bir geçmişi olduğunu ve bu sürenin Darwinizmin iddia ettiği evrimin oluşması için yetersiz olduğunu savunur. Bu teorinin merkezinde   “yeni yaratılışçılık” olarak da bilinen “akıllı tasarım” yaklaşımı yer alır. Akıllı tasarım savunucuları genellikle özellikle biyolojik organizmaların yapısı, evrenin düzeni ve yaşamın karmaşıklığı gibi durumları, MEB’in biyoloji öğretim programında yaptığı gibi, bir üstün varlığın veya tasarımcının etkisi üzerinden açıklar.

Aldığı yüzlerce yıl hapis cezası nedeniyle tutuklu bulunan tarikat lideri Adnan Oktar, Türkiye’de yaratılış teorisinin en yılmaz savunucuları arasında yer alıyor. Oktar’ın 2000’li yılların başında açtığı Yaratılış Müzesi’nin yanı sıra bir de “Yaratılış Atlası” isimli kitabı bulunuyor. İktidarın, “Oktar’a dokunmadığı” dönemde üniversitelerde dahi açılan Yaratılış Müzesi isimli sergide evrim karşıtı görüş ve ifadeler renkli ve resimli kuşe kağıtlarda sergilendi.

∗∗∗

DARBEDEN SONRA YOĞUNLAŞAN SALDIRI

Türkiye'de evrim kuramına yönelik saldırıların, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından daha da yoğunlaştığı görülüyor. Darbenin sonuçlarından biri laik ve bilimsel eğitimin ortadan kaldırılması olurken 1985 yılında, dönemin Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçler’in ABD merkezli Yaratılış Araştırmaları Enstitüsü’nü ziyaret ettiği biliniyor. Ziyaretin ardından Türkiye'de, enstitü tarafından hazırlanan kitapların çevirilerinin yaygınlaştığı ve bu çevirilerin öğretmenlere dağıtıldığı belirtiliyor.

https://www.birgun.net/haber/yaratilis-teorisi-biyoloji-kitabinda-508735



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.03.2024- 08:22


Evrimsiz eğitim

Amerika ve İngiltere siyaset ve ekonomisinin etkin mezhebi Evanjelist Hıristiyanların yaydığı yaratılışçılık, başta Suudi Arabistan olmak üzere (İran hariç) diğer Müslüman ülkelerde aynı çizgideki tarikat ve cemaatler tarafından kolaylıkla benimsedi.

Ünal Özmen

Fazilet Partisi Adana Milletvekili Ali Gören, 2000 yılında verdiği bir soru önergesinde Milli Eğitim bakanına "Biyolojide akıllı tasarıma yer verilecek midir?" diye sormuştu. Aynı partiden Konya milletvekili Lütfi Yalman da "Evrim ne zaman müfredattan çıkartılacak?" diye soruyordu.

O tarihlerde evrim öğretimi ilköğretim 8. sınıfta başlardı. Lisede biyoloji dersi alacak 8. sınıf öğrencisi, fen bilgisi dersinde "Evrimin türdeki değişimler olduğunu belirttir", "Bilim tarihi boyunca biliminsanları tarafından farklı görüşlerle evrimin nasıl olduğuna ilişkin açıklamalara örnekler verir" kazanımlarını edinerek mezun olurdu. Evrim, öğretim programı ve ders kitaplarındaki yerini 2008’de "Bilinçli Tasarım" başlığı ile yaratılışçılığa bıraktı. MEB’in program komisyonlarından sızan bilgilere göre o tarihte bir bilgi olarak kısaca değinilen yaratılışçılık, kazanımları olan kapsamlı bir ders konusu olacakmış. Muhalefetteyken iktidara "Evrim ne zaman müfredattan çıkartılacak?" diye soran şeriatçının iktidar olduğunda evrim eğitimine devam etmesi çelişki olurdu. Peki evrim konusunda çelişkiye düşmeyen şeriatçı, tanrının bütün kitaplarıyla çelişen yaratılışçılığı eğitimin konusu yaparken neden çeliştiğini düşünmüyor?

Yaratılışçılık, bilimin, bilimsel süreç ve sonuçlarının insan zihninde yarattığı değişimi durdurmaya çalışan postmodern hareketlerden biri. Amacı bilimi, bilimsel düşünceyi değersizleştirmek. Evrim kuramını tartışmaya açmış ve taraftarlarının çoğunlukla dinci olması onun dini bir hareket gibi algılanmasına yol açıyor. Oysa değil... Yaratılışçılık, kutsal kitaplardan farklı olarak canlı türlerin bugünkü formlarıyla 500 milyon yıl önce Kambriyen Patlaması’yla aniden ortaya çıktığını savunur. İbrahimî dinlere göre bu tarih 6 ile 10 bin yıl arasında değişiyor. Kutsal kitaplardaki yaratılış hikâyelerine aykırı olmasına rağmen üç büyük dinin ortodoks taraftarları yaratılışçılığı dinsel bir argüman olarak kabullendi. Amerika ve İngiltere siyaset ve ekonomisinin etkin mezhebi Evanjelist Hıristiyanların yaydığı yaratılışçılık, başta Suudi Arabistan olmak üzere (İran hariç) diğer Müslüman ülkelerde aynı çizgideki tarikat ve cemaatler tarafından kolaylıkla benimsedi. Hareketin ABD ve İngiltere dışındaki iki merkez misyonundan biri Türkiye’de diğeri Rusya’da.

Bilimsel yasalar hakkında kuşku yaratma, bilimin yöntemlerini geçersiz gösterme, düşünme ve doğru akıl yürütme yollarını tıkama çabasındaki her hareketin ilk hedefi her daim evrim kuramı olmuştur. Çünkü Evrim Kuramı, bilimin yöntemini ve sonuçlarını bilim eğitimi almamış sıradan insanların da anlayabileceği açıklıkta göstermektedir. Özellikle kendini ve çevresini tanıma, farklılıkları ve benzerlikleri anlama çabasındaki çocukların sorusuna doğadan yanıt vermesi onu hedef haline getiriyor. Evrimsel kanıtlar dinlerin temel dayanağı yaratılış mitini çürüttüğü gibi bilimsel düşünceye olan güveni de artırıyor. Bilimin yalnızlığına, bunca dini ders, baskı ve talimata rağmen dinler, canlılığın 6 bin yıl önce bir bahçenin ortasında 6 günlük bir işçiliğinin ardından ortaya çıktığını anlatmakta zorlanıyor. O nedenle dini olmayan endüstriyel dogmaların desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Piyasaya sürüldüğü dönemin, kapitalizmin ve onun postmodern kültürünün bilginin göreceli olduğu iddiasının ardından gündeme geldiği göz önüne alınırsa yaratılışçılığın dinlere argüman üretme iddiasıyla ortaya çıkan teolojik bir görüşten ziyade ideolojik olduğu görülür. Kitaplı dinlerin, yaratılış tezlerini çürüten dini olmayan bu görüşe ilgisinin evrim teorisine, dolayısıyla bilime ve bilimsel bilgi karşıtlığından kaynaklandığı anlaşılır.

ABD’den dünyaya yayılan bu "sahte bilim", evrim savunucularının mücadelesiyle eğitimin gündeminden çıkartıldı. Evrim kuramının müfredattan çıkartılıp yaratılışçılığın müfredata alınması ABD’de 80’li yıllarda tartışmaya açıldı. ABD Ulusal Bilimler Akademisi, Ulusal Mühendislik Akademisi, Tıp Enstitüsü ve Ulusal araştırma konseyi 1984’te hazırladığı bir raporla (Bilim ve Yaratılışçılık Raporu) yaratılışçılığın bilimle ilişkisi olmadığını kanıtlarıyla kamuoyuna duyurdu. Raporu kanıt sayan ABD yüksek mahkemesi, 1987’de yaratılışçılığın bilimsel değil, dinsel bir kavram olduğuna ve bu nedenle devlet okullarında öğretilemeyeceğine karar verdi (TÜBA bu raporu 2002’de Türkçeye çevirdi).

Tartışma İngiltere’de de 2000’li yıllarda doruğa ulaştı. Hümanist Derneği, Bilim Derneği, Eğitim Derneği, biliminsanları ve öğretmenler örgütlü tepkileriyle kamuoyunu ve hükümetleri harekete geçirdi. 2014’te evrim öğretimi ilkokul birinci sınıftan itibaren müfredata eklendi. Yaratılışçılık ders konusu olamadı. Yaratılışçılık, Avrupa’da zemin bulamadı, kültürü ve siyaseti etkileyemeyen cılız seslendirmeler başladığı anda Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 4 Ekim 2007’de Eğitimde Yaratılışçılığın Tehlikeleri başlıklı 1580 sayılı kararı kabul etti. Evrimi ders konusu yapan ilk ülke Japonya. Çin’de evrim temel ders. Evrim, İran’da 5. sınıftan itibaren fen dersinde öğretiliyor. Yaratılışçılığın benimseme oranının en yüksek olduğu ülke Suudi Arabistan. Yaratılışçılık Brezilya’da yasak.

Bilimdışı görüşlerin bilimsel faaliyet olan eğitime konu olduğu ülkeler dinlerin güçlü, bilimin zayıf olduğu ülkelerdir. Türkiye’de her ikisi de orta düzeyde; hatta bilimin din ve din dışı hurafelerle baş edebilecek güçte olduğu söylenebilir. Ama baş edemiyor, çünkü bilimi savunacak kurumlardan, biliminsanlarından ve bilim kültürüne sahip eğitimcilerden yoksunuz. Bugün okullarda yaratılışçılık ders, evrim yasak ise etkili biliminsanları ve bilim kurulları olmadığındandır. İngiltere’de yaşayan Nobel ödüllü biliminsanları evrim mücadelesine aktif olarak katılmışlardı. Siz Nobel ödüllü, üstelik evrim biyoloğu olan Aziz Sancar’ın adını taşıyan okullarda evrim okutulmamasına tepki verdiğini duydunuz mu? Üzücü ama gerçek şu ki Türkiye’de bilimin kendinden başka savunucusu yok.

https://www.birgun.net/makale/evrimsiz-egitim-512802



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör BHÇ'de ışıktan madde yaratıldı... melnur 1 1320 21.06.2021- 03:25
Konu Klasör Her şeyin teorisi mi? melnur 3 4577 28.03.2016- 17:35
Konu Klasör Her şeyin teorisi mi? melnur 3 4349 29.03.2020- 13:41
Konu Klasör Seçimler ve oyun teorisi solcu 0 3330 17.03.2015- 20:27
Konu Klasör Leninist Kesintisiz Devrim Teorisi spartakus 0 4331 08.03.2015- 19:10
Etiketler   Yaratılış,   teorisi,   biyoloji,   kitabında.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS