SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.022
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 13:32



Hep aynı cümleleri ısrarla yazıyorum, sizin için hiç bir önemi olmadığını bile bile. Çünkü karşımda sanal bir ses var ve o ses Recep Tayyip Erdoğan'ın sesinden başka bir şey değil. Çok yadırgamıyorum; bu ülkede Cumhuriyet tarihinin gördüğü en gerici-faşist bir diktatörlüğü savunan önemli bir kesim var. ''G.tünün kılı olayım'' diyecek kadar çığırından çıkarılmış bir kesim yaratıldı bu ülkede. Hepsini anlayabilmek mümkün. Ama buraya gelip, ''Lenin' diyerek, sol algı yaratmaya çalışarak ve RTE'yi savunmak adına   bütün bu yaşanan iğrençlikleri, diktatörlüğü, faşizmi parlatmaya çalışmak, sosyalistlerin aklına saygısızlıktır. Sola saygısızlıktır. Takiyyenin bu kadarına da artık pes!

Boş yere Lenin falan demeye kalkmayın; savunduğunuz düşüncelerle o devrimci önderin yan yana getirilmesi bile sola saygısızlıktan başka bir şey değildir. Bari bunu anlayın; bari içinde bulunduğunuz ve artık iyice ortaya çıkan AKP'ciliğinizi bu boyutlara taşımayın. Çünkü maske düştü, kel göründü, Sn.Kaçak!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.022
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 13:58


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış



Lenin'in o sözünün ihtilal zamanıyla ilgili olduğunu biliyorum. Bunu Lenin'in zamanlamanın önemine gösterdiği politik hassasiyeti anlatmak için örnek olarak verdim.




Öyle mi?

Yani siz ''hükümet istifa'' sloganının ilkesel bir yanlışlık olduğunu değil de, zamanlamasının yanlış olduğunu söylüyorsunuz? Bu noktaya mı geldiniz! Bu zamanlama RTE'nin iktidarda olduğu dönem için mi geçerli? AKP'ciliğiniz öylesine fanatik bir boyutta ki, ne söylediğinizin farkında bile değilsiniz. Laf olsun diye yanıt veriyorsunuz!


[quote]Kavramları birbirine karıştırma hakkına sahip değilsiniz. Yolsuzluk ve kirlenmişlik ile diktatörlük aynı kapıya çıkmaz. Diktatöre böyle olduğunu söyleyemezsiniz. O kadar cesur da değilsiniz ama her gün sabah akşam bunu söyleyebiliyorsunuz. Bu nasıl iş?    



Her cümlemin başına ''AKP'cisiniz'' desem yine de içine yuvarlandığınız AKP'ciliğin boyutlarını betimlemekte zorlanırım.   ''Lenin'' diyerek sol algı yaratmaya çalışmak yerine doğrudan doğruya AKP'yi savunsanız, daha samimi olacak yazdıklarınız. Siyasal iktidarın boğazına kadar rüşvet ve yolsuzluğa bulaşmış olması, olan bitenin yanında sadece çerezdir. Adam yürütme ve yasamanın tek hakimi. Medyayı ele geçirmek adına yaptıkları öteden beri biliniyordu, şimdi bu ilişkilerin ne kadar iğrenç biçimde ortalığa saçıldı belgelendi. İşine gelmeyen yazarları kovan o, medyaya sürekli müdahil olan o, istediği medya kuruluşunu ele geçirip yandaş yapan o, bu konuda her türlü tehditleri savuran o, olmadı vergi cezaları kesen o... Bir yerde yemek tarifi dinlese medyanın yirmi kanalı tarafından naklen görüntülenen yine o?

Demokrat mı diyorsunuz?

Yargıyı iç eden o. Sizin de desteklediğiniz referandumda ''ileri demokrasi'' adına yargıyı, yüksek yargıyı ele geçiren o. İstediği kişileri içeri atan o. İstediğine dava açan o. Olmadı, bu kez yeni baştan yargıyı daha da yandaş hale getirmeye öçalışan o. HSYK'yı adalet bakanlığının herhangi bir birimi haline getiren o...

Hala mı demokrat!

Emniyetin mahkeme kararlarını dinlememesi gerektiğini söyleyen o. Bakanlarıyla birlikte soruşturmaların seyrini değiştiren o. Cumhuriyet döneminin en büyük soruşturmasını engelleyip, ipin ucunun kendisine gelmesini engelleyen o. İnternet yasaklarını savunan o. MİT yasasıyla artık iyice bir polis devletine dönüşecek sistemi kurmaya çalışan o. HSYK zaten başbakana bağlı bir hale geldi.

İhalelere bile karışan o. Bu ülkede 15 santimetrelik toprağın satışına bile olur veren o. İşine gelmeyince engelleyen de yine o. Ama size göre 12 eylül'ü yargılayan da o, ileri demokrasiye de   geçişin adımlarını atan da o...

Diyorum, aklımızı fazla küçümsemeye çalışıyorsunuz siz!

Alıntı Çizelgesi: kim yazmış
Adam acz içinde. Her konuşması dinlenen, görüntülenen, her adımı bilinen, kimseye güvenemeyen ve ipleri elinden kaçırmış birine, sizler sırf kaba politika ve halk dalkavukluğu adına "diktatör" diyorsunuz.



Vah vah! Adam acz içindeymiş. İpleri elinden kaçırmışmış.Demek ki her şey 17 Aralık'ta başladı. Ondan önce acz içinde değildi ve her şey ileri demokrasiye uygun bir şekilde yürüyordu! Evdeki istifler de tam 17 Aralıkta acz içine düşünce oluşuverdi? Yargıya baskı ve ele geçiriş de öyle! Medya saldırıları da yoktu ama, acz içine düşünce yani 17 Aralık sonrası başladı... Siz AKP'ye öylesine biat noktasına gelmişsiniz ki, ağzınızdan çıkanları duymaz hale gelmişsiniz. AKP'yi parlatma adına kendinize yazık etmişsiniz. İş aklınıza ihanet etmeye kadar varmış.

Yazık!






















































Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 14:45


"Hükumet istifa" sloganını tabii ki ilkesel yanlışlık değil, zamanlama itibarıyla yanlışlık olarak değrlendiriyorum. Hep bunu savundum. Neden ilkesel yanlışlık olarak göreyim ki?

Yeni kurulacak hükumete kıyısından da olsa girecek bir gücümüz varsa tabii ki bu sloganı atabiliriz. Ama binde birlik bir oya sahipken, mevcut hükumetin alternatifi başka burjuva gerici partileriyken, mevcut hükumetin istifa etmesi, abd-cia-cemaat karanlık kurullarında tezgahlanan bir senaryonun parçasıysa, o zaman neden bu sloganı atalım ki?

biz mazoşist miyiz?!

sizi bilmem ama sosyalistler mazoşist değildir. benim bu dediklerimi savunacak sosyalist devrimci gruplar olduğunu biliyorum. 1980 öncesindeki hemen hemen bütün sosyalist devrimci gruplar, partiler bunu savunurdu. "Tek yol devrim" sloganının en güçlü slogan olduğu dönemde atmaya kalksaydınız sizin o sloganı, devrimciler sizi sağlam fırçalarlardı.

meydanın boşluğunda, solun güçsüzlüğü sayesinde bu saçmalıkları sol adına savunabiliyorsunuz.

ben adama "demokrat" demiyorum. ama "hâlâ mı demokrat" diyorsunuz. ben "adam acz içinde" diyorum, siz "diktatör" diyorsunuz. hangisi? elinin altında güveneceği birkaç kadrosu bile olmayan biri bu ve dün "artık bıraktım önlemi. normal telefondan konuşuyorum. dinlerlerse dinlesinler." diyordu. o kadar zavallı durumda. mit'ile cemaate mensup kişilerin kısmen elinin altında olduğunu söyledi. Bu mu diktatörlük? Lenin2den "ikili iktidar" deyimini de mi durmadın? evet, başka amaçla söylemişti, biliyorum. ama burada da açıklayıcı. ikili iktidar var, paralel iktidar var ve sizler "diktatörlük" hayal ediyorsunuz.

haydi ediyorsunuz, tamam, diyelim öyle... ama şu soruma ısrarla cevap vermekten uzak duruyorsun: madem diktatör, nasıl oluyor da bu kadar cesur olabilyorsunuz, her gün sabah akşam adama sövüp sayabiliyorsunuz. bu nasıl diktatörlük? bu cesareti(!) neye borçlusunuz? :)

buna cevap vermenizi özellikle bekliyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.022
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 15:16


Bakın, solcu olduğunuz algısını yaratmaya çalıştığınızı boş yere söylemiyoruz. Bir kere solcu olan, Lenin örnekleriyle sosyalist olduğu algısını yaratmaya çalışan biri, her şeyden önce demokrasinin bile özde bir diktatörlük olduğunu bilir. Daha somutu, yöneten ve yönetilen ilişkisinin olduğu bir yerde nasıl tanımlarsanız tanımlayın, ister faşizm, ister askeri diktatörlük veya ister demokrasi, orada özde bir diktatörlük var demektir.

Birincisi bu. Kısaca savunmaya çalıştıklarınız konusundaki ısrarınızın bu çok temel sosyalist değerlendirmeyle bile ilgisizdir. Bu yüzden size Lenin örneklerine girmenin bulunduğunuz yer ile ilintisiz olduğunu ve bu konuda beyhude çaba içinde bulunduğunuzu söylüyorum.

İkincisi, her yönetim biçimi bir diktatörlük olmasına rağmen burjuva demokrasisi ile ''diktatörlük'' arasında biçimsel olsa da bir fark vardır. Burjuva demokrasisi kapitalizmin işleyiş sürecinde geldiği yönetim biçimidir, yasamanın, yürütmenin, yargının 'ayrılığı'' ve yürütme karşısında ''bağımsızlığı''nı kapsar. Ayrıca medyanın da benzer biçimde ''özerk''liği üzerine oturur. Erdoğan'ın 12 yıllık iktidarıyla gelen nokta artık burjuva demokrasisinin bu temel özelliklerinin ortadan kalktığı ve her şeyin diktatörün iki dudağı arasında olduğudur. Onun için Erdoğan hem eylem, hem söylemleriyle bir diktatördür. Bunda da şaşıracak bir yan yoktur. Erdoğan'ın içinden geldiği yapı böyle bir zihinsel koşullanmışlığı beraberinde taşıyor. Yazıyazforumda kaç kez söyleyip durduk. ''Demokrasi işimiz bittiğinde ineceğimiz bir duraktır'' diyen zihnin demokrasi söylemi sadece sandık ve seçimle ilgilidir. O kadar. Bugün gelinen notada da bu yüzden garipsenecek bir durum yoktur.

Diktatörlük denilince muz cumhuriyetlerindeki askeri diktatörlükler falan akla gelmesin. Ya da Hitler, mussolini dönemi. ''Gaz odaları'' örneğini onun için vermiştim. Cumhuriyetin aydınlanmacı birikimi bizim böyle konuşmamızı -bir yere kadar- sağlayabiliyor. Bu durum ERdoğan'ın bir lütfu falan değil. Türkiyenin aydınlanmacı birikiminin Erdoğan'ın zihinsel dünyasının içine sığmayacak kadar donanımlı ve deneyimli olmasındandır. Konuşuyor oluşumuzun nedeni bunlardır. Ve bunlar ülkede bir diktatörlüğün kurulmadığının göstergesi değildir.   BUrjuva demokrasisiyle faşizm-diktatörlük arssındaki farkı yan ana koyduğunuzda ve -eğer olabiliyorsa- AKP'ciliğnizi bir kez olsun rafa kaldırdığınızda çubuğun ne tarafa büküldüğünü anlayacaksınız.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 15:34


cesareti(!) neye borçlu olduğunuzu yine açıklamamışsınız. sanırım parti sırrı! :)

bakın melnur, sabırlı bir insanım ve size binbirinci kez, tane tane açıklayacağım...

ben de bir sosyalist olarak her sınıflı toplumun özünün sınıf diktatörlüğü demek olduğunu biliyorum. en burjuva demokratik toplum bile özünde burjuvazinin diktatörlüğüdür.

evet, oldu mu? ikna edebildim mi?

ikincisi, ben size daha önce de demokrasi saplantılı biri olmadığımı, halkın çıkarlarına uygunsa askerî bir darbeyi bile destekleyeceğimi yazmıştım. 9 mart'daki madanoğlu darbe girişimi başarılı olamazdı. ama olabilseydi, doğan avcıoğlu'ların etkisinde radikal kemalist ve halkçı bir rejim kurulsaydı iyi olurdu.

üçüncüsü, erdoğan'ın niyetinden, kültüründen, karakterinden bağımsız olarak söz ediyoruz; erdoğan'ın diktatör olmak steyeceğini, ama bunu yapamayacağını yazmıştım. koşulları yok. tıpkı hiç de yakın durmadığı kürd sorununda, onca idamlı, asmalı, kesmeli söylemine rağmen sonunda kürd hareketiyle anlaşma masasına oturmak zorunda kalması gibi, bu konuda da eli mahkum, diktatör olamaz ve olamayacak.

ama siz herhalde paralel evrende yaşıyorsunuz.

bana o nedenle erdoğan'ın yapıp ettiklerinden, söylediklerinden örnekler vermeyin. ben onları sizden iyi biliyorum. söze değil, yaptıklarına ve yapamadıklarına bakacaksınız. her konuşması dinlenen, her akşam bir ses kaydı ortaya saçılan birisi. arkasında kitle desteği var ve seçimlere bu nedenle soğuk bakmıyor. aksine, seçimleri istiyor ve meydan okuyor muhaliflerine.

seçimlerle meydan okuyan bir "diktatör"... olur mu böyle şey?

bana lütfen cesaretinizin kaynağını söyleyin. nasıl oluyor da ona korkmadan diktatör diyebiliyorsunuz? korkmuyor musunuz? :) ben olsaydım korkardım. evren de diktatördü ve ona kimse böyle şey diyemiyordu.

tek kanallı trt'den her gün "türkiyem türkiyem cennetim" şarkısı okunuyordu ve okuyan kadın da üzerine türk bayrağı desenli bir kıyafet giyiyordu. her gün, birkaç kez...

gırgır dergisi bunu karikatürize ederek tepki gösterdi. anında kapatıldı. o sayısı da toplatıldı.

bu şarkıyı içerde yatanlara da zorla dinletiyorlardı ve o yatanlardan birisi, bir devrimci genç, çıktıktan sonra o şarkının telif haklarını satın aldı ve çalınmasını yasakladı.

öyle günlerdi...

son olarak, siz bizdeki "diktatör"(!)e karşı çıkıyorsunuz ama güney komşumuz suriye'deki dikatörü "halkının meşru temsilcisi" diyerek göklere çıkarıyorsunuz. halkının katili olan bu adama "boyun eğme" yazan şallar hediye ediyorsunuz. bu da sizin solculuğunuz konusunda kafamızda oluşan soru işaretlerini kaldırıyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.022
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 15:56


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

cesareti(!) neye borçlu olduğunuzu yine açıklamamışsınız. sanırım parti sırrı! :)




[size=2]Diktatörlük denilince muz cumhuriyetlerindeki askeri diktatörlükler falan akla gelmesin. Ya da Hitler, mussolini dönemi. ''Gaz odaları'' örneğini onun için vermiştim. Cumhuriyetin aydınlanmacı birikimi bizim böyle konuşmamızı -bir yere kadar- sağlayabiliyor. Bu durum ERdoğan'ın bir lütfu falan değil. Türkiyenin aydınlanmacı birikiminin Erdoğan'ın zihinsel dünyasının içine sığmayacak kadar donanımlı ve deneyimli olmasındandır. Konuşuyor oluşumuzun nedeni bunlardır. Ve bunlar ülkede bir diktatörlüğün kurulmadığının göstergesi değildir.   BUrjuva demokrasisiyle faşizm-diktatörlük arssındaki farkı yan ana koyduğunuzda ve -eğer olabiliyorsa- AKP'ciliğnizi bir kez olsun rafa kaldırdığınızda çubuğun ne tarafa büküldüğünü anlayacaksınız.

İlk cümlenizden sonrasını okumadım. Sizi çok iyi tanıyorum artık. Siz AKP'ciliğiniz nedeniyle liberallerin sol düşmanlığını zihninize kazımış birisiniz. Kötü bir huyunuz da var. Gereksiz ısrarlarla ''solcuyum'' demeye çalışıyorsunuz. Arabanın önü başka yere, arkası başka yere gitmez Sn.Kaçak. Ve liberal geçinen ve kendini solcu-sosyalist olarak tanımlayan şarlatanları fazla dinlemeyin. Dinleye dinleye zihin kararmasına uğramışsınız. Solcu adam sisteme muhalif olur, solcu adam emperyalizme karşı olur. Solcu adam demokrasi özgürlük palavralarıyla sürdürülen laiklik karşıtı siyasetlere karşı olur. Solcu adam ne olursa olsun, sola alan açacak siyasetlerin yanında bulunur. Ve solcu adam ''AKP, Erdoğan diktatör değildir'' maskaralığının bu derece yanında bulunmaz.

Ne diyelim!
Haklısın!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 16:10


sevgili melnur, keşke okusaymışsın yazımın devamını. çok güzel yazmıştım. ben bile birkaç kez okuyabilirim sonra. :)

cesaretinizi türkiye'nin muz cumhuriyeti olmamasından ve "aydınlanmacı birikiminden" aldığınızı mı imâ ediyorsun? o zaman şu soru akla geliyor: türkiye 12 eylül döneminde muz cumhuriyeti miydi? "aydınlanmacı birikim" henüz o kadar birikmemiş miydi? o zaman neden sustunuz, sustuk?

insanları saf yerine koymayın. gülünç duruma düşüyorsunuz. ben gülüyorum ama siz de kendinize gülmek durumunda kalabilirsiniz. benim kendi yazılarımı okumam gibi, siz de kendi yazılarınıza gülebilirsiniz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 07.03.2014- 17:01


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış



Lenin'in o sözünün ihtilal zamanıyla ilgili olduğunu biliyorum. Bunu Lenin'in zamanlamanın önemine gösterdiği politik hassasiyeti anlatmak için örnek olarak verdim.




Öyle mi?

Yani siz ''hükümet istifa'' sloganının ilkesel bir yanlışlık olduğunu değil de, zamanlamasının yanlış olduğunu söylüyorsunuz? Bu noktaya mı geldiniz! Bu zamanlama RTE'nin iktidarda olduğu dönem için mi geçerli? AKP'ciliğiniz öylesine fanatik bir boyutta ki, ne söylediğinizin farkında bile değilsiniz.





Tabiiki zamanlama yanlış. Ne zanamki kitleleri sosyalizim için ayaklandırırsınız, emekciler sosyalizim yolunda grevlere başlarlar,...... o zaman bı tip sloganları söyleyebilirsiniz .
Yakında AKP'nin iktidardan gideceği çok açık, yani siz " hükümet istifa" demedende gidecek. Ve yerine CHP-MHP ve büyük olasılıkla cemaat koalisyonu gelecek ve siz bunlar içinde aynı sloganı söyleyeceksiniz, yani "hükümet istifa" demeye devam edeceksiniz ve onların yerine büyük bir ihtimal gene AKP geri gelecek. Sosyalistlerin görvi CHP, MHP, AKP ve cemaat arasındaki iktidar kavgasına ortak olmak, taraf olmak değildir. Asıl görevleri sosyalizim yolunda öncülük yapmaktır. Tabii sizin böyle bir göreviniz olmadığı için iktidar kavgasına taraf oluyorsunuz.






Bu ileti en son Alisan tarafından 07.03.2014- 17:18 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Hükümet istifa demek için saat 20:00'de Kadıköy'de ilkay 0 2772 25.12.2013- 16:26
Konu Klasör Diktatörler istifa etmez devrilir demek suç sayıldı melnur 1 5757 03.10.2013- 21:08
Konu Klasör Selahattin Demirtaş: HDP'li hükümet tartışılmalı... melnur 1 2737 17.02.2020- 22:07
Konu Klasör Ne kadar güç, o kadar taktik-Ender Helvacıoğlu umut 0 3438 28.05.2015- 10:58
Konu Klasör Suriye operasyonuna doğru: AKP macera arıyor melnur 5 2325 16.10.2019- 07:55
Etiketler   Hükümet,   istifa,   demek,   kadar,   doğru
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS