SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 20 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   11   12   13   [14]   15   16   17   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 21.12.2015- 09:18


Hakkı arkadaş senin kafan karışmış. Söylediklerinin Marks ile ne ilgisi var? Gorz demişsin, Gorz'dan öğrendiğine önem veriyorsan, Marks'ı bırakmışsın demek. ''Ne yapalım'' diyerek okumaya başladığını söylüyorsun, Sovyetler yıkıldı yeni bir ideoloji lazım diyorsan Marks'ı terketmiş olmuyor musun? Marks ideolojiye karşıydı diyordun, sen marksistsin ama ideoloji arıyorsun! Bu düşüncelerin içinden çıkılabilir mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 21.12.2015- 11:36


solcu-Bir araba yazı yazmışsın, sonra da sorunu ''tüketimde!'' ve çözümü de Harwey'de bulmuşsun. Sana göre sorun ne idi ki, çözüm tüketimde olsun; sorun özel mülkiyetin kendisinde değil mi? ''Sorun tüketimde'' derken kastın ne? Bir şeyler söylemeye çalışıyorsun da, ne söylemeye çalıştığın anlaşılmıyor. Özel mülkiyet sorun değilse ve sorun üretilenin tüketilmesi ise o zaman tüketim konusundaki iyileştirmeler sorunu giderecek mi? Harwey'den bunu mu anladın, Harwey bunu mu söylüyor?
----------------------------------------------------------------------------
Evet biliyorum senin taşıyamayacağın kadar fazla .Senin kapasiten 10 cümleyi geçmeyen yazılar. Ne yapayım elim aklıma hakim olamıyor ha bire klevye tuşları hareket ediyor.

Tüketim Marxizmde yok biliyorum insan sadece üretir tüketimde sermayede yok .Hatta bankalar falan ne iş .Bunları da ben ilave edeyim canım.

Evet birde Harvey çıkardım bayağı sizi meşgul edeceğim canım boş zamanınızı alacağım .

O tüketime girdik mi reklam şirketlere kredi kartlarına borçlanmalara Tv dizilerine medyaya
da gireceğiz ki bayağı zaman alacak.
Halbuki sorunu kökünden çözmek var özel mülkiyet der bir de küfür sallar geçerdik Şimdi Harvey i çıkar bir sürü kitap oku zaten Marx var tuğla gibi kitaplar, bize ne zaman vakit kalacak

Demi solcu arkadaşım.!!!!! Harvey,i çıkardım sen yok say beni de bağışla senin zamanını aldım.




Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

[size=2]Hakkı arkadaş senin kafan karışmış. Söylediklerinin Marks ile ne ilgisi var? Gorz demişsin, Gorz'dan öğrendiğine önem veriyorsan, Marks'ı bırakmışsın demek. ''Ne yapalım'' diyerek okumaya başladığını söylüyorsun, Sovyetler yıkıldı yeni bir ideoloji lazım diyorsan Marks'ı terketmiş olmuyor musun? Marks ideolojiye karşıydı diyordun, sen marksistsin ama ideoloji arıyorsun! Bu düşüncelerin içinden çıkılabilir mi?




-----------------------------------------------------------------
Evet kafam çok karıştı acaba incil e mi inansam kuran a mı .
Kelimei şaadet mi getirsem 12 haverilere mi talip olsam bilemedim. Marx iyi tanrılık yapamıyor Lenin de iyi peygamber değil bak ikisi de başarı elde edemedi.

Ben en iyisi bir standar merkezine gidip ölçüm yaptırayım Marxist olmak için kaç kilo kaç metre olmak gerektiğini öğreneyim.
Umut arkadaşım bildiğin iyi bir standart merkezi varsa bana adresini Mail at. Özelden olsun ki kimse benden önce sıra kapmasın.
Bazen Gorz bazen Harvey diyorum sen bir iyilik yap bana
.[/size]




Bu ileti en son hakkı tarafından 21.12.2015- 11:38 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 22.12.2015- 18:21


Ben en iyisi bir standar merkezine gidip ölçüm yaptırayım Marxist olmak için kaç kilo kaç metre olmak gerektiğini öğreneyim.

Hakkı sen Marksizmi öğrenmişsin, yazdıklarından biliyoruz. Proleterya yoktu senin bilgilerinde, devrimin adı geçmiyor, proleter diktatörlüğün yerini liberal demokrasi almış, bin çiçek açsın diyerek AKP faşizmini de önemsemiyorsun, Elveda proleteryacılığı senden iyi anlayan yok, araya harwey'i de sıkıştırmaya başlamışsın. Bundan güzel Marksizm tarifi mi olur!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 22.12.2015- 19:44


Proleterya vadır hemde   Marxın döneminden 10 kat fazla .Teknolojik devrimle üretimden düşmekte yârini makinalara bırakmaktadır.
Proleterya diktatörlğü vardır onun bir adıda proleterya demokrasisidir.
Bütün insanların toplumsal mülkiyete dönmesi için mülksüzlerin iktidarı alması gerekir.
Proleteya devrimci bir sınıf olması için onuru için savşmayı göze alması lazımdır.

(Elveda) Proleterya üretici güç olarak makinalara teknolojiye yerini bırakmıştır (egemen üretimde).Bu kaygılanacak bir şey değil sevinilecek bir şeydir.

D.Harvey zamanımızın en iyi marxistlerindendir. Sorunu anlaması,   çözümü akla yatkındır.

Bundan güzeli vardır . Öğrenmek, merak, arayış, insan olmanın gereğidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 23.12.2015- 10:05


Evet kafam çok karıştı acaba incil e mi inansam kuran a mı .
Kelimei şaadet mi getirsem 12 haverilere mi talip olsam bilemedim. Marx iyi tanrılık yapamıyor Lenin de iyi peygamber değil bak ikisi de başarı elde edemedi.

Ben en iyisi bir standar merkezine gidip ölçüm yaptırayım Marxist olmak için kaç kilo kaç metre olmak gerektiğini öğreneyim.
Umut arkadaşım bildiğin iyi bir standart merkezi varsa bana adresini Mail at. Özelden olsun ki kimse benden önce sıra kapmasın.
Bazen Gorz bazen Harvey diyorum sen bir iyilik yap bana.


Kafanın karışıklığını kendin anlayamıyorsan sana kimse yardım edemez, boşuna otorite falan arama.

Proleterya vadır hemde   Marxın döneminden 10 kat fazla .Teknolojik devrimle üretimden düşmekte yârini makinalara bırakmaktadır.
Proleterya diktatörlğü vardır onun bir adıda proleterya demokrasisidir.
Bütün insanların toplumsal mülkiyete dönmesi için mülksüzlerin iktidarı alması gerekir.
Proleteya devrimci bir sınıf olması için onuru için savşmayı göze alması lazımdır.

(Elveda) Proleterya üretici güç olarak makinalara teknolojiye yerini bırakmıştır (egemen üretimde).Bu kaygılanacak bir şey değil sevinilecek bir şeydir.

D.Harvey zamanımızın en iyi marxistlerindendir. Sorunu anlaması,   çözümü akla yatkındır.

Bundan güzeli vardır . Öğrenmek, merak, arayış, insan olmanın gereğidir.


Mesele bunları birkaç kelimelik sözcüklerle yazmak değil, bu konuları derinleştirerek savunmaktır. Sende olan da olmayan da bu. Proleterya diktatörlüğünün liberal demokrasi olmadığını anlayamadıktan sonra ne yazsan boş. Bir yerde marksist olduğunu söyler, başka bir yerde liberalizmi savunursun. Memleket faşizmin pençesine düşmüş, sen demokrasi talep edelim diyerek marksizmi ne kadar anladığını ortaya koymuş oluyorsun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 23.12.2015- 11:20


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış


Mesele bunları birkaç kelimelik sözcüklerle yazmak değil, bu konuları derinleştirerek savunmaktır. Sende olan da olmayan da bu. Proleterya diktatörlüğünün liberal demokrasi olmadığını anlayamadıktan sonra ne yazsan boş. Bir yerde marksist olduğunu söyler, başka bir yerde liberalizmi savunursun. Memleket faşizmin pençesine düşmüş, sen demokrasi talep edelim diyerek marksizmi ne kadar anladığını ortaya koymuş oluyorsun.[/size]



Bazı insanlar arapça kuran okur okurken sallanır bu yaptığı icraat allah katında ona daha iyi bir yer sağlayacağına inanır.Bazı insanlar Türkçe kuran okur çünkü ne yazılmış anlamak ister ya inanır ya eleştirir.
İşte üstte yazılanlarda böyledir ne olduğunu anlamaya çalışmak .Anlamalısın ki savunasın veya eleştiresin.
İkimizin arasındaki fark işte bu anlamak inanmak

Üstte yazdığın yazıya bak Proleterya diktatörlüğünün liberal demokrasi olmadığını anlayamamışım.
Liberal demokrasi burjuva egemenliğinde olanlardır Proleterya diktatörlüğü proleterya demokrasisi içinde olanlardır..
Ama ikisinin arasında ortak olan sözcük demokrasidir. Yani egemen sınıfın iktidar biçimi.

İşte anlamak ve inanmak farkı burda başlıyor.

Her iki sistemde de demokrasi toplumsal gelişmeyi sağlar eğer diktatörlük demokrasiyi keserse ne üretici güçler gelişir ne toplum gelişir.

Evet eğer siz MARX ist seniz ben MARX ist değilim MARX ın   dediği gibi.
Memleket faşizmin bencesinde hala legal Komünist Partileri çalışıyor kitlelere gidebiliyor O zaman o partiler faşizmin yan örgütleri öyle mi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 25.12.2015- 19:23


Leninist Parti Modeli mi? Hangisi?  

Türk solunda çok yaygındır. Neredeyse her örgüt Leninist parti modeline göre örgütlendiğini savunur. Ama bütün bu örgütlerin leninist parti modelleri birbirinden farklıdı; kimisi illegal hücre örgütlenmelerinin leninizmin olmazsa olmazlarından olduğunu düşünür, kimisi yukarıdan aşağıya müthiş bir bürokratik mekanizmanın daha devrimci olduğunu iddia eder, bazı örgütlere göre her tür ittifaktan kaçınarak kendi küçük örgütünün zamandan ve mekandan bağımsız olarak en doğru ilkesel sloganı haykırması leninizmdir, işçiler bir gün uyandıklarında devrim yapmaya karar verecek, karar verdiklerinde de bu örgütü bulacaklardır.

Herkes için farklı bir “leninist örgüt modeli” bulunmasının temelinde stalinizmin bütün bürokratik parti mekanizmasını “leninist” olarak genelleştirmesinin yanı sıra Lenin'in örgüt anlayışının asla bir şablon olmaması, Lenin'in asla bütün dünyada ve bütün koşullar altında geçerli olacak bir modelden bahsetmemiş hatta uygulamamış olmasıdır.

Tabii ki, Lenin'in marksizme en büyük katkılarından bir tanesi örgüt teorisidir. Ancak Lenin'in örgüt teorisinin gücü asla basit bir şablona indirgenemeyecek olmasındadır. Lenin'in örgüt konusundaki düşünceleri Rusya'daki koşullardan ve de bir bütün olarak uluslararası işçi hareketi içindeki tartışmalar ayrı ele alınamaz. Tony Cliff'in de belirttiği gibi stalinizmin iddialarının aksine Lenin'in saçsız başından bir anda eksiksiz ve net bir örgüt fikri fırlamadı.

Lenin'in örgüt konusundaki fikirlerini ilk olarak ortaya attığı önemli çalışması 1902'de yazılan “Ne Yapmalı” isimli eseridir. Bu kitap, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi(RSDİP) içindeki ekonomistlere karşı bir polemik olarak yazılmış bir polemiktir. Lenin, bu kitapta marksistlerin neden kendilerini ekonomik mücadele ile sınırlı tutamayacaklarını uzun uzun anlattıktan sonra RSDİP'in ne şekilde örgütlenmesi gerektiği üzerine düşüncelerini aktarır

Ne Yapmalı'nın Lenin'ine göre işçi sınıfının kendiliğinden bilinci ancak sendikal bir aşamaya ulaşabilir. Bu ise burjuva düşüncelerine hizmet eder. Sınıf bu bilince kendiliğinden ulaşamayacağı için bu bilinç ona parti aracılığıyla dışarıdan götürülmelidir. Bu sebeple, “Ne Yapmalı”da ikili bir parti perspektifi sunar. Bu perspektife göre öncü parti sınıfın dışında profesyonel devrimcilerden oluşan bir gizli örgüt olmalıydı ve bu partinin çekirdeğine ancak gizlilik faaliyetini sürdürebilecek çelik disipline sahip üyeler kabul edilmelidir. Diğer tarafta ise bu parti çekirdeğine bağlı kılınacak bütün işçilere açık bir sendikal örgütlenme gerekir. Ne Yapmalı'daki parti modeli yukarıdan aşağı merkeziyetçidir. Lenin, bu modelin dönemin Rusya'sı için olduğunu özellikle belirtir.

1903'teki RSDİP kongresinde Lenin'in bu fikirlerinin hayata geçmesi üzerine ciddi tartışmalar yaşanmıştır. Bu kongrede RSDİP, Bolşevikler ve Menşevikler olarak ikiye bölünmüştür. Lenin, bütün kongre boyunca partinin sınıftan ayrı olması gerektiğine dikkat çekmiş. Aydınların partiye kazanılmasının öneminden bahsetmiştir.

1905'ten sonra ise Lenin artık “dışarıdan bilinç” götürmekten bahsetmemektedir. 1905 devrimi açık bir şekilde işçi sınıfının kendiliğinden eyleminin, burjuva düşüncesinden çok daha ilerilere gidebileceğini kanıtlamıştır. Lenin, artık partinin kapılarını işçi sınıfına açmaktan, partideki aydınların kat be kat fazlası işçiyi partiye kazanmak gerektiğinden bahsetmektedir. 1905 sonrasının Lenin'i için: “İşçi sınıfı içgüdüsel olarak, kendiliğinden sosyal demokrattır”. Parti hala sınıftan ayrıdır ancak artık sınıfın dışından bilinç götüren aydınların partisi değildir, sınıfın organik bir parçasıdır.

Lenin'in parti konusundaki katkısının özü ise demokratik merkeziyetçilik fikrinde yatar. Kapitalizm merkezi bir sistem olduğuna göre bunun karşısında proletarya da merkezi olarak örgütlenmek zorundadır. Lenin, partinin tartışmada özgür eylemde birlik içinde olmasını savunur. Böylece parti aşağıdan örgütlenebilir ve devrimde işçilere önderlik edebilir.

1917 Şubat ayında işçiler çarlığı devirdiklerinde bir ikili iktidar durumu ortaya çıkmıştı. Bir tarafta işçi sınıfının kendi öz iktidar aygıtı olan sovyetler(işçi konseyleri), bir tarafta ise burjuvazinin kurduğu geçici hükümet vardı. Ancak Bolşevikler, işçi sınıfının iktidarı ele geçirmeye hazır olmadığını düşünüyorlardı. Lenin, tutucu Bolşevik liderleri ile hesaplaştı. Bunu demokratik merkeziyetçilik sayesinde gerçekleştirdi. Parti tabanına, işçi sınıfa döndü ve Ekim ayında Bolşevikler önderliğinde işçiler iktidarı ele geçirdiler.

Sonuç olarak Lenin'in düşüncesi, işçi sınıfı pratiğiyle birlikte şekillenmiş ve olgunlaşmıştır. Eğer Bolşevik partisi, bugün Leninist olduğu iddia edilen katı şablonlardan herhangi birine sıkı sıkıya sarılıp tutuculaşsaydı Ekim Devrimi'nde işçilerin zafer kazanması mümkün olmayacaktı. Lenin, bunun yerine partiyi işçi sınıfından yola çıkarak, somut durumun tahlilini yapan ve buna göre hızla yeni koşullara uyum sağlayabilecek kolektif bir araç olarak ortaya koyduğu için devrim başarıya ulaştı. Devrimci partilerin olmadığı ya da yeterince örgütlenemediği ülkelerde ise devrimler yenilgiyle sonuçlandı.

Devrimci Sosyalistler için Lenin'in örgüt teorisi bir şablonlar öğretisi, devrimci parti ise amaç değildir. Bizim Lenin'den öğrendiğimiz devrimci parti, hem tarihten hem de güncel hareketin kendisinden öğrenen, dünyayı değiştirmek için vazgeçilmez bir araçtır.


Can Irmak Özinanır (Sosyalist İşçi, Ekim 2008)





Bu ileti en son spartakus tarafından 25.12.2015- 19:23 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 29.01.2016- 15:18


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış


Mesele bunları birkaç kelimelik sözcüklerle yazmak değil, bu konuları derinleştirerek savunmaktır. Sende olan da olmayan da bu. Proleterya diktatörlüğünün liberal demokrasi olmadığını anlayamadıktan sonra ne yazsan boş. Bir yerde marksist olduğunu söyler, başka bir yerde liberalizmi savunursun. Memleket faşizmin pençesine düşmüş, sen demokrasi talep edelim diyerek marksizmi ne kadar anladığını ortaya koymuş oluyorsun.[/size]



Bazı insanlar arapça kuran okur okurken sallanır bu yaptığı icraat allah katında ona daha iyi bir yer sağlayacağına inanır.Bazı insanlar Türkçe kuran okur çünkü ne yazılmış anlamak ister ya inanır ya eleştirir.
İşte üstte yazılanlarda böyledir ne olduğunu anlamaya çalışmak .Anlamalısın ki savunasın veya eleştiresin.
İkimizin arasındaki fark işte bu anlamak inanmak

Üstte yazdığın yazıya bak Proleterya diktatörlüğünün liberal demokrasi olmadığını anlayamamışım.
Liberal demokrasi burjuva egemenliğinde olanlardır Proleterya diktatörlüğü proleterya demokrasisi içinde olanlardır..
Ama ikisinin arasında ortak olan sözcük demokrasidir. Yani egemen sınıfın iktidar biçimi.

İşte anlamak ve inanmak farkı burda başlıyor.

Her iki sistemde de demokrasi toplumsal gelişmeyi sağlar eğer diktatörlük demokrasiyi keserse ne üretici güçler gelişir ne toplum gelişir.

Evet eğer siz MARX ist seniz ben MARX ist değilim MARX ın   dediği gibi.
Memleket faşizmin bencesinde hala legal Komünist Partileri çalışıyor kitlelere gidebiliyor O zaman o partiler faşizmin yan örgütleri öyle mi.




Bu yazdığından çıkan sonuç ne biliyor musun, ''ben okudum, anladım, anladığım için proleteryayı, devrimi, proleter diktatörlüğü reddediyorum, liberalizmi, liberalleri ve demokrasiyi savunuyorum'', anladığın bu Hakkı, çünkü bunları savunuyorsun. Kapitalde bunlar yazmıyor, kapitalden bu yorumlar çıkmaz. Birinin kuyruğuna takılmışsın, onun kim olduğu da belli, marksizme aykırı şeyleri marksizm adına savunur hale gelmişsin. İnançtan falan bahsediyorsun da, sen o kişiye biat etmişsin, onun söylediklerini kendi aklından geçirip yazmaya çalışıyorsun. Hadi biz Marks'a ve Lenin'e biat ediyoruz diyelim, senin iman ettiğin, biat ettiğin kişiyi marks ve lenin'den daha üstün mü sayıyorsun?

Sıkıştığında demogoji yapmaya çalışıyorsun. Demokrasi derken liberal demokrasiyi kastettiğini kaç defa yazdın, şimdi kalkmış demokrasi egemenin yönetim biçimidir demeye getiriyorsun. Devrimden sonra iktidarı alan proleterya ise egemen olan oysa liberalizme demokrasiyi talep etmek nerede yazıyor? Kapitalden bunu mu çıkardın? Sınıf mücadelesinden anladığın bu mu?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 20 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   11   12   13   [14]   15   16   17   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Devrimci örgüt anlayışı üzerine tartışma Köroğlu 1 2149 23.03.2020- 20:13
Etiketler   Örgüt.Örgüt.Örgüt.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS