SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 12:53


Alıntı Çizelgesi: kim yazmış
Bu ülkenin AKP’li, AKP’siz sermayenin bütün gericilerinden kurtulmanın yolu düzen karşıtı devrimci bir odağın yaratılmasından geçecektir. Bunun için sosyalist hareket başta sınıf hareketi olmak üzere yıllardır teğet geçtiği toplumsal dinamiklerle bağ kurmak durumundadır. Söz konusu Kürt dinamiği olduğunda da ayrı bir odak olmak zorunludur.



Okuyorum, yine okuyorum, olmuyor. Bu ülkede düzen karşıtı devrimci bir odak yok mu yani? Var tabii, hep vardı, şimdi de var.

Peki "sosyalist hareket, başta sınıf hareketi olmak üzere yıllardır teğet geçtiği toplumsal dinamiklerle bağ kurmak zorunda" ne demek? Yani sosyalist hareketin kendisi sınıf hareketi değil mi? Bir sosyalist nasıl söyler bunu?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 13:58


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

tarihselmaddeci arkadaş, senin bir konuyu   yorumlama şeklin forum tartışmalarına uygun değil. Sürekli alıntılar yapıyorsun, bunu yapacağına konuyla ilgili yorumlarda bulunsan bence daha iyi olur. Sen seninle değil, Kıvılcımlı ile tartışmamızı istiyorsun. Tartışmaya uygun değil. Tek bir sözcük seni nerelere götürmüş? Derleniş ile solun ülkedeki dağınıklığın topralanması kastedilmiş. Bunun karşılığı da cephe! BHH de onu temsil ediyor. Sen ne diyorsun, ''Derleniş'i Kıvılcımlı kullandı, ondaki karşılık bu!'' Başkaları çok daha doğru bir anlamda kullanamaz mı, yasak mı var?



Nasıl uygun değil ya? Kendi görüşüm gibi Kıvılcımlı'nın görüşünü mü aşırayım? Bunun neresi bilimsel? Kaynak aldığın görüşü tabii ki aktaracaksın.

Derleniş dediğin birleşik, proleterya partisinin kurulmasıdır. Gevurcası da(!) "Reorganizasyon"dur. Sadece tek bir proleterya hareketinin, komünist hareketin mevcut olmasıdır.

Bilimsel olarak kavramları birbirine sokunca iş işten geçer. Eğer derlenip toparlanmaktan, cephe kurmaktan bahsediliyorsa onun adı derleniş(reorganizasyon) değildir. Ben bu yanlışı gösteriyorum, sen bana diyorsun ki "Kıvılcımlı'yı bizimle tartıştırıyorsun". Kıvılcımlı ile tartışmaktan, yani yanlışlarınızı görmekten bu kadar korkmayın yahu!

Biz kafamıza göre her gün farklı bir şey söyleyen insanlar değiliz, bu işin bir bilimi var, bilimine göre iş yapmazsanız böyle tepelenip yuvarlanır, her kafadan ayrı ses çıkarırsınız.




Derlenişten kasıt solun bugünkü dağınıklığının ortadan kaldırılması, sen una başka bir anlam vermeye çalışıyorsun. İki üç parti veya iki üç ayrı fraksiyona mensup bireylerin yan yana gelmesi parti biçiminde değil, cephe şeklinde olur. Senin burada Kıvılcımlı'ya dayanarak yazdıkların bu basit çözümün karşılığı değil. Cephe anlayışının karşısına parti anlayışını koyuyorsun.   Türkiye'de yaşananlara nasıl çözüm getirileceği konusunda en ufak faydanız olmuyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 14:41


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

tarihselmaddeci arkadaş, senin bir konuyu   yorumlama şeklin forum tartışmalarına uygun değil. Sürekli alıntılar yapıyorsun, bunu yapacağına konuyla ilgili yorumlarda bulunsan bence daha iyi olur. Sen seninle değil, Kıvılcımlı ile tartışmamızı istiyorsun. Tartışmaya uygun değil. Tek bir sözcük seni nerelere götürmüş? Derleniş ile solun ülkedeki dağınıklığın topralanması kastedilmiş. Bunun karşılığı da cephe! BHH de onu temsil ediyor. Sen ne diyorsun, ''Derleniş'i Kıvılcımlı kullandı, ondaki karşılık bu!'' Başkaları çok daha doğru bir anlamda kullanamaz mı, yasak mı var?



Nasıl uygun değil ya? Kendi görüşüm gibi Kıvılcımlı'nın görüşünü mü aşırayım? Bunun neresi bilimsel? Kaynak aldığın görüşü tabii ki aktaracaksın.

Derleniş dediğin birleşik, proleterya partisinin kurulmasıdır. Gevurcası da(!) "Reorganizasyon"dur. Sadece tek bir proleterya hareketinin, komünist hareketin mevcut olmasıdır.

Bilimsel olarak kavramları birbirine sokunca iş işten geçer. Eğer derlenip toparlanmaktan, cephe kurmaktan bahsediliyorsa onun adı derleniş(reorganizasyon) değildir. Ben bu yanlışı gösteriyorum, sen bana diyorsun ki "Kıvılcımlı'yı bizimle tartıştırıyorsun". Kıvılcımlı ile tartışmaktan, yani yanlışlarınızı görmekten bu kadar korkmayın yahu!

Biz kafamıza göre her gün farklı bir şey söyleyen insanlar değiliz, bu işin bir bilimi var, bilimine göre iş yapmazsanız böyle tepelenip yuvarlanır, her kafadan ayrı ses çıkarırsınız.



Derleniş kelimesinin mutlak bilimsel bir anlamı yok ki ''derleniş demek birleşik proleterya partisinin kurulması'' diyorsun. Antiemperyalist, antioligarşik, aydınlanmacı bir cephe oluşturarak ve bu cephede solun bir çok öznesinin yan yana hareket etmesi sağlanarak da ''derleniş'' gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla Kıvılcımlı'nın derlenişi kullandığı anlam üzerinden gelip burada eleştiri yapman saçmalık. Bu birlikteliği sağlayanlar Kıvılcımlı'cı olsa anlarım ama böyle bir iddia da yok. Kurtuluş Kılçer iyi niyetli bir gönderme yapmış o kadar...

Şu 'yenilgi hareketisiniz' saçmalığını da bir aç istiyorsan. Bir yenilgi varsa bu Sol'un tümünün yenilgisidir. Ne yazık ki 12 Eylül ve ardından gelen SSCB'nin ve Sosyalist Blok'un dağılması, Çin'in piyasa sistemiyle bağıntılarının arttırması gibi olgular karşısında sol direnemedi ve sadece Türkiye'de değil dünyada büyük bir yenilgiye uğradı. Siz kendinizi bu sürecin dışında mı tutuyorsunuz da gidiyorsun herkese 'siz yenilgi hareketisiniz' diyorsun?

Ayrıca 'özeleştiri yapmıyorsunuz' diyorsun ama burada senin bahsettiğin 'yenilgiye' karşı solun çeşitli özneleri bu 'yenilgiyi' aşma noktasında nasıl hamleler yapabiliriz diye düşünüp böyle bir oluşuma gidiyor. Zaten bu oluşumun oluşturulması bile başlı başına bir 'özeleştiridir'. Sol'un iç çekişmeler içinde kaybolup gitmesinin yanlışlığına dair bir özeleştiridir. Bu sürecin zaman içinde nereye ilerleyeceğini göreceğiz. Daha eleştirilerinde acele etmene gerek yok belki süreç içinde bir partileşmeye gidilir. Kaldı ki partileşmeye gidilmese bile Sol'un böylesine geniş bir birlikteliği sağlayıp, salon toplantılarına sıkışmadan kitlelerin kapsanması noktasında ağırlıklı olarak sokağa vurgu yaparak böyle bir ileri adım atması büyük bir kazanımdır...

'Teorik mücadele verilmiyor' iddian da ya bilgisizliğinin yada gerçekliği eğip bükmek isteyen tavrının yansıması. Sen git BHH'nin içindeki bileşenlerin sadece gazetelerini değil teorik yayın organlarını da oku ondan sonra bu iddian da ısrar edebilecek misin bakalım? Gerçi edede bilirsin çünkü sizin teorik savaşım anlayışınız PDA çevresini eleştirmek... Bu arada hem gazetecilik, hem internet yayıncılığı hem teorik yayın organları konusunda siz çok daha gerisiniz bir çok bileşenden onu da belirteyim...

Şu 'kıvılcımlı ne yaptı ki' konusunu da bir açayım. Sen tıpkı bu yazında yaptığın gibi 'yenilgi hareketisiniz', 'hiçsiniz', 'teorik sefalet içindesiniz' gibi vesaire ithamlarda bulununca bende 'Kıvılcımlı proleteryanın öncü örgütünü yarattı da haberimiz mi yok, devrimin sübjektif koşullarını yaratabildi mi, bu konuda ne yapabildi' dedim. Yani benim yaptığım Kıvılcımlı'yı küçümseyip, onun hayatı boyunca verdiği mücadeleyi reddetmek değil senin herkese sataşan ve küçümseyen bu kibirli tavrın karşısında sizin durumunuza ayna tutmak oldu. Ancak sen bir magazin gazetecesi edasıyla lafları cımbızlıyorsun...






Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 13.03.2015- 14:44 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 15:40


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Ya arkadaş ne diyosun sen ya? Benim BHH üzerine girdiğim tartışmalar bir sürü madde halinde, daha ne yazayım?

Kusura bakma ama derleniş kelimesi ile BHH yan yana gelemez, alakaları yoktur. BHH yenilgi hareketidir, 1996 ÖDP'si gibi yenilmiş hareketlerin birbirlerinden ve çevre çeperinden adam devşirip "AKP devrildikten sonra" kendi yoluna bakma hareketidir. Dolayısıyla derleniş kelimesi bunun için kullanılmaz. BHH cephe bile değildir, cephe dediğinin bile şekli şemali vardır.

Ayrıca "Kıvılcımlı'dan yuttukların" demek ne demek ya? Ben sana "Aydemir'den, Kemal'den yuttukların" desem burada yaygarayı basarsın. Ancak burada yutan birisi varsa kusura bakma o da sensin, çünkü onlar da senin savunduğun şekilde yazı yazarlar. Kusura bakma yazı uzun tutuyor ama sevsen de sevmesen de o alıntıyı okuyacaksın.




Derleniş sözcüğünün kullanım hakkını mı aldınız, ne demek derlenişle BHH yan yana gelemez. Sosyalistlerin toparlanması anlamına kullanılmış, sen ne anlatıyorsun?



Abi İP'lilerle aynı kafadasın ya, "Vatan Partisi adını aldık, çünkü başka kimsede yoktu". Nasıl bir siyasal ahlak anlayışınız var merak ediyorum, konunun derleniş kelimesinin kullanımı ile alakası da yok ama kafa hep İP'liler gibi çalışıyor işte.

Derleniş tabii ki bizim tekelimizde olan bir kelime değil, ancak sosyalist grupların bir parti altında birleşmesidir derleniş. Reorganizasyonla eş anlamlıdır. Sen bunu cephe kurulması, toparlanma, yan yana durma ile karıştıramazsın. Yazar da Kıvılcımlı'yı anıyor zaten, anıyorsa doğru anmalı, o broşürde neyden bahsedildiğini bilerek anmalı diyorum ben de.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 15:48


Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Derlenişten kasıt solun bugünkü dağınıklığının ortadan kaldırılması, sen una başka bir anlam vermeye çalışıyorsun. İki üç parti veya iki üç ayrı fraksiyona mensup bireylerin yan yana gelmesi parti biçiminde değil, cephe şeklinde olur. Senin burada Kıvılcımlı'ya dayanarak yazdıkların bu basit çözümün karşılığı değil. Cephe anlayışının karşısına parti anlayışını koyuyorsun.   Türkiye'de yaşananlara nasıl çözüm getirileceği konusunda en ufak faydanız olmuyor.


Öncelikle fraksiyon ile grup arasındaki farkı ortaya koymalıyız. Fraksiyon, birleşmiş (reorganize edilmiş, derlenmiş) partideki gruplaşma eğilimidir. Leninist parti modelinde fraksiyon "tam bir pisliktir Rıza baba", ancak Troçkist parti modelinde "candır". Bugün farklı grupların (yuvarların) yan yana gelmesi ve belli ilkelerde ortak mücadelesi cepheleşmedir (yani fraksiyonların değil).

Ayrıca sadece ben değil, yazar da Kıvılcımlı'ya dayanıyor. Ben zaten bunun üzerine Kıvılcımlı'nın ne yazdığını aktarıyorum. Siz yazıyı iyi okuduğunuza emin misiniz öncelikle? Ayrıca Derleniş kelimesi Kıvılcımlı'dan başka hiçbir devrimcide yoktur. Reorganizasyon konusu başka hiçbir hareketin gündemi olmamıştır (Devrimci Yol ekibi hariç). Çünkü bizim çok bilmiş gruplarımızın şeflerine göre, parti çoktan reorganize edildi, çoktan grup olmaktan çıkıldı! Nasıl oldu o da? Türkiye Komünist Partisi / xyz adını alınca ya da devlete resmi başvuru yaparak. Kusura bakma da öyle olmuyor.

Bugün bütün adı parti olanların hepsi GRUP'tur. Bir partinin dağılmış kollarıdır. Buna kendi hareketim de dahildir (bkz: Kuruluş Gerekçesi)

Ayrıca sorunun nasıl çözüleceği konusunda en ufak bir faydamız olmadığını söyleyenler yukarıdaki broşürü bir daha okusun. Çünkü bu sorun bu şekilde çözülmediği için büyümektedir. HKP her zaman bu sorunun çözümünü bu şekilde savunmuştur, buna göre hareket etmiştir. 1989'daki Kuruçeşme toplantısı da dahil, derlenişi önermiştir. En ufak bir fikri olmadan bunları yazan, en hafif tabirle haksızlık eder.




Bu ileti en son tarihselmaddeci tarafından 13.03.2015- 15:48 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 16:16


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış


Derleniş kelimesinin mutlak bilimsel bir anlamı yok ki ''derleniş demek birleşik proleterya partisinin kurulması'' diyorsun. Antiemperyalist, antioligarşik, aydınlanmacı bir cephe oluşturarak ve bu cephede solun bir çok öznesinin yan yana hareket etmesi sağlanarak da ''derleniş'' gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla Kıvılcımlı'nın derlenişi kullandığı anlam üzerinden gelip burada eleştiri yapman saçmalık. Bu birlikteliği sağlayanlar Kıvılcımlı'cı olsa anlarım ama böyle bir iddia da yok. Kurtuluş Kılçer iyi niyetli bir gönderme yapmış o kadar...

Şu 'yenilgi hareketisiniz' saçmalığını da bir aç istiyorsan. Bir yenilgi varsa bu Sol'un tümünün yenilgisidir. Ne yazık ki 12 Eylül ve ardından gelen SSCB'nin ve Sosyalist Blok'un dağılması, Çin'in piyasa sistemiyle bağıntılarının arttırması gibi olgular karşısında sol direnemedi ve sadece Türkiye'de değil dünyada büyük bir yenilgiye uğradı. Siz kendinizi bu sürecin dışında mı tutuyorsunuz da gidiyorsun herkese 'siz yenilgi hareketisiniz' diyorsun?

Ayrıca 'özeleştiri yapmıyorsunuz' diyorsun ama burada senin bahsettiğin 'yenilgiye' karşı solun çeşitli özneleri bu 'yenilgiyi' aşma noktasında nasıl hamleler yapabiliriz diye düşünüp böyle bir oluşuma gidiyor. Zaten bu oluşumun oluşturulması bile başlı başına bir 'özeleştiridir'. Sol'un iç çekişmeler içinde kaybolup gitmesinin yanlışlığına dair bir özeleştiridir. Bu sürecin zaman içinde nereye ilerleyeceğini göreceğiz. Daha eleştirilerinde acele etmene gerek yok belki süreç içinde bir partileşmeye gidilir. Kaldı ki partileşmeye gidilmese bile Sol'un böylesine geniş bir birlikteliği sağlayıp, salon toplantılarına sıkışmadan kitlelerin kapsanması noktasında ağırlıklı olarak sokağa vurgu yaparak böyle bir ileri adım atması büyük bir kazanımdır...

'Teorik mücadele verilmiyor' iddian da ya bilgisizliğinin yada gerçekliği eğip bükmek isteyen tavrının yansıması. Sen git BHH'nin içindeki bileşenlerin sadece gazetelerini değil teorik yayın organlarını da oku ondan sonra bu iddian da ısrar edebilecek misin bakalım? Gerçi edede bilirsin çünkü sizin teorik savaşım anlayışınız PDA çevresini eleştirmek... Bu arada hem gazetecilik, hem internet yayıncılığı hem teorik yayın organları konusunda siz çok daha gerisiniz bir çok bileşenden onu da belirteyim...

Şu 'kıvılcımlı ne yaptı ki' konusunu da bir açayım. Sen tıpkı bu yazında yaptığın gibi 'yenilgi hareketisiniz', 'hiçsiniz', 'teorik sefalet içindesiniz' gibi vesaire ithamlarda bulununca bende 'Kıvılcımlı proleteryanın öncü örgütünü yarattı da haberimiz mi yok, devrimin sübjektif koşullarını yaratabildi mi, bu konuda ne yapabildi' dedim. Yani benim yaptığım Kıvılcımlı'yı küçümseyip, onun hayatı boyunca verdiği mücadeleyi reddetmek değil senin herkese sataşan ve küçümseyen bu kibirli tavrın karşısında sizin durumunuza ayna tutmak oldu. Ancak sen bir magazin gazetecesi edasıyla lafları cımbızlıyorsun...





Sözlerimin muhattabı da gelmiş. Kendisini bilmesi ne güzel insanın.

Sondan başlayayım, ben laf falan cımbızlamadım. Sen bütün o tartışmalar boyunca Kıvılcımlı'dan tek bir satır bile okumadan "Kıvılcımlı ne yapmış ki" tavrına girdin. Bunu bir defa tekrar ettirsen neyse, cevabını alıyorsun, yine devam ettiriyorsun. Tekrar cevap vereyim, öncelikle bu soruyu sormak "Marks ve Engels devrim yapmadı ki" mantığını yürütmekle aynı kafadır. İkincisi siz teorik sefaletlersiniz, bunda abartı yoktur. Kıvılcımlı'yı araştırmamış, sürekli tercümecilikle siyaset üreten hareketler sefalettir. Bu sadece x hareket için değil, Enverci, Maocu, Castrocu, aklına ne geliyorsa onlar için de geçerlidir. Üçüncüsü, Kıvılcımlı'nın Türkiye'yi kavrayışı, ortaya koyuşu ve projektör tutuşu dışında Türkiye'de devrimi yapmaya çalışan ekibin besin kaynağı yoktur. Kıvılcımlı'nın proleterya partisini kurmak için verdiği çabalardan dolayı TİP'e karşı bir grup partisi kurmayışı, Sosyalist Birlik Toplantılarına bakılabilir. Ama sen bunlara bir baksan, benim "güya" abartılı "sefalet" iddiama böyle bir saçma soru ile cevap veremezdin.

Baştan devam edersek, reorganizasyon ile cepheleşmeyi birbirine karıştıramazsın. Bu bilimsel tahriftir. Burada biz "derlenişçi" olarak (ilk yayının adı Devrimci Derleniş'tir) "aman efendim derleniş demiş tüüüü ayıp" gibi bir tavrımız yok, bu başka bir siyasetin "gelenek" adını ya da "kurtuluş" adını kullanması ile ilgili de değil. İtirazımız sanki böyle bir sahiplenmeye aitmiş gibi göstermek de başka bir kafanın ürünü. Ancak madem ki kullanılıyor, onun ne olduğu bilinecek önce. Kurtuluş Kılıçer bence bunu bilmiyor. Bu kelimeyi duymuş, yarın da İleri'de köşesinde kullanmış. Kullanmış iyi hoş da, doğru kullanacak kusura bakmasın.

Yenilgi hareketini de kerelerce açıkladım. Bin defa bir şeyi izah ederek zaman harcayamayacağım kusura bakma. En kısaca tekrar edilirse, Taksim-Gezi isyanındaki "yönetememezlik" ve oradan "kan alamamazlık", giderek erimektir yenilgi hareketi olmak. Ayrıca sizin dışınızda da bir "sol" var ve onlar işçi sınıfını örgütlemeye devam ediyor.

Özeleştiri meselesine gelelim, kusura bakma ama kazın ayağı öyle değil. Ya belki öyle olacak diyerek olmaz bu iş. Biz bu hareketlerin karakter olarak özeleştiri yapamayacağını biliyoruz ve görüyoruz. Ha sen diyorsan ki yan yana geliş bile bir özeleştiri, o zaman yenilgi hareketi dediğimde neden kızıyorsunuz, kabarıyorsunuz ki? Teorilerin çürüklüğnden dolayı politika üretilemedi ve bu defa da "bu denendi". Ayrıca olaylar değişiyor, ancak sebepsellikten bağımsız değildir olaylar. Yıllarca bu kadar hata yapan hareketler "bizce" bırak partileşmeyi, birazcık güç aldıktan sonra dağılıverecektir. Kendi kafa sayısını kaptırmak istemeyen Halkevleri, bu sebeple girmedi zaten BHH'ye.

Son eleştirini kabul ediyorum, biz çok gerideyiz bu bileşenlerden. Çünkü bizim Avrupa'daki diasporalarımızdan para yağmıyor. Çünkü bizim işçi çalışmalarından, gençlik çalışmalarından başını kaldıracak ve profesyonel anlamda bu işlere zaman ayıracak arkadaş sayımız yok. Ha bu şartlarımız eşitlendiğinde sen hiç merak etme hepsine eşitleniriz. Bu şekilcil, gereksiz ve konu dışı eleştiriyi geçersek, teorik olarak yapılan tartışmalar ve yazılan yazılar kusura bakma da okutmuyor bile kendini. Bir Kemal Okuyan yazısı okurken içim kararıyor, canım sıkılıyor. Bir Erkan Baş yazısı okurken "ya ne diyor bu liseli" diyesim geliyor. Çünkü kolejli dili ile yazıyor bu arkadaşlar.

Sadece İP eleştirisi yaptığımız iddiasına gelince, siz yapmamakla kaybedersiniz, AKP'nin yedek gücü bugün İP'dir. Yarın sizin arkadaşlarınız (başta da senin gibi Bilim ve Ütopya sevicileri başta olmak üzere) bir Can Perinçek muhabbeti ile sökülüp alınınca "giden gider". Zaten HTKP içinde bunun etkileri de görülüyor. Ancak biz almayalım, biz o bilimsel "kalitenin" altındaki kirli yüzü teşhir ettik zaten.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 16:29


''Yenilgi hareketini de kerelerce açıkladım. Bin defa bir şeyi izah ederek zaman harcayamayacağım kusura bakma. En kısaca tekrar edilirse, Taksim-Gezi isyanındaki "yönetememezlik" ve oradan "kan alamamazlık", giderek erimektir yenilgi hareketi olmak. Ayrıca sizin dışınızda da bir "sol" var ve onlar işçi sınıfını örgütlemeye devam ediyor.''

Siz yönetebildiniz mi veya kan alıyor musunuz? Çok merak ediyorum gerçekten...











Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 13.03.2015- 16:29 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 13.03.2015- 16:33


''Biz bu hareketlerin karakter olarak özeleştiri yapamayacağını biliyoruz ve görüyoruz. Ha sen diyorsan ki yan yana geliş bile bir özeleştiri, o zaman yenilgi hareketi dediğimde neden kızıyorsunuz, kabarıyorsunuz ki? Teorilerin çürüklüğünden dolayı politika üretilemedi ve bu defa da "bu denendi".''

Kendinle çelişiyorsun. Hem sol bir araya gelmeli, birleşmeli diyorsun hem de bir araya gelince bu sefer yenilgi hareketi olduğunuzu, teorik olarak çürük olduğunuzu kabul ettiniz diyorsun. Senin bu kafana ne yapsak beğendiremeyiz zaten.






Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 13.03.2015- 16:33 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 2 kişi görüntülüyor:  2 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Solun cirmi, solun cürmü denizcan 0 3223 15.02.2016- 18:44
Konu Klasör Solun bölünmüşlüğü... melnur 1 1122 21.03.2022- 03:29
Konu Klasör Solun seçim ittifakları ve HDP... melnur 5 1247 10.12.2021- 01:34
Konu Klasör 'Ama'cı solun umacıları umut 1 4472 12.01.2015- 21:18
Konu Klasör Sosyalist solun referandumu... melnur 10 1568 15.12.2022- 09:07
Etiketler   Solun,   derlenişi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS