SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 9 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   5   6   7   [8]   9   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 11.11.2014- 16:12


Sosyalizmin ne olduğunu bilmeyen insanlarla sosyalist devrim gerçekleştirilemez

Kapitalizme devam diyorsunuz bu görüşünüzle, farkında değilsiniz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.020
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 24.11.2014- 01:57


Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Sosyalizmin ne olduğunu bilmeyen insanlarla sosyalist devrim gerçekleştirilemez. Böyle bir örnek yaşanmadı. Rusya'daki devrimin koşulları çok farklıydı. Kapitalizmin yerleştiği ve belli derecede orta sınıfın oluştuğu bir ülkede büyük kitleleri devrim sürecine katamazsınız. Kitleler kapitalizmden ne kadar hoşnut olmasalar da kapitalizm altında sahip oldukları bir şeyler var ve onları sonu ne olacağı belirsiz maceralara atılarak riske sokmazlar. Bu yüzden hiç bir kapitalist ülkede sosyalist devrim olmadı. Türkiye de aynı durumda. Burada da toplum böyle bir maceraya sürüklenmez. Kapitalizm altında sosyalist devrimin zorluğu, bana göre imkansızlığı bu nedenle oluyor. Demokratikleşmeye, demokratikleşme sonucunda insanların bilinçlenmesine ihtiyaç var. Devrim küçük bir azınlığın stratejileriyle değil, büyük bir çoğunluğun sosyalist bilince erişmesiyle gerçekleşir. Böyle bir devrim olduğunda bilinçli insanların o devrimi savunabilmeleri de kolay olacaktır. Sosyalistler açısından savunulması gereken siyaset bu olmalıdır.



Sn.tekyoldevrim;

Emperyalist dönemde sosyalist devrimin nasıl gerçeklik kazanacağını Lenin formüle etmiştir. Devrimin batıdan doğuya, gelişmiş ülkelerden gelişmemişlere kaydığını öngördü ve tarih de Lenin'i haklı çıkardı. Söylediğiniz gibi bir ülkede siyasal devrim yoksulların kitlesel olarak sosyalist bilince ulaşmasıyla gerçekleşmeyecek. Çünkü kapitalizm altında sınıfın böyle bir olanağı yok ve olmayacak. ''Kitleler kapitalizmden memnun olmasa bile kaybedecek bir şeyleri olduğu için maceraya atılmak istemiyorlar'' diyorsunuz; yanılıyorsunuz, söyledikleriniz maddi gerçekliğe temelden aykırı! Kimin nesi var bu ülkede? Devletin kendisi açıklıyor açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayanlar toplumun yarısından fazlasını oluşturuyor. Kimin neye sahip olduğuna değinecekseniz, bu yoksul ülkede japonya'dan daha fazla milyoner olmasını anlatmayı deneyin!

Toplumun çok büyük bir çoğunluğu içinde bulunduğu koşullardan mutlu değil. Gelecekten umutsuz. Yaşanan bu memnuniyetsizliğe rağmen sistem varlığını sürdürüyorsa, sistemin sürdürülübilirliğini sağlayan ideolojik ve siyasal mekanizmalara sahip olmasındandır. Kilit önemde sorun burada yatmaktadır. Sistem kendini yeniden üretecek mekanizmalara sahip. Önemli olan bu ideolojik ve siyasal mekanizmaların toplum üzerindeki basıncını bertaraf edebilmektir. Problem burada yatıyor. Sosyalist solun yapması gereken ve büyük çoğunluğuyla yaptığı sınıf ve emekçi halk üzerindeki bu basınca karşı basınç üretmek ve kitleyi siyasete taşımak ve kendi geleceğinin kendi elinde olduğu duygusunu yaratabilmektir. Bu sistemin kendi çıkarına işlemediğinin ayırdına varmasını sağlamaktır. Bu kitle koşullar olgunlaştığında bir şekilde isyan edebilmektedir. Haziran hiç bir zaman son değil. Bu ülkede daha çok Haziranlar olacaktır; mesele o sürece sosyalist partiler( öncü parti-ler-) olarak hazır   girebilmektedir. Hiç kuşkunuz olmasın, bu ülkede de, başka ülkelerde de devrim gerçekleşecektir. Çünkü insanlık hiç bir şekilde barbarlığa rıza göstermez. Barbarlığın alternatifi ise sosyalizmdir. Tarihsel süreç bunu ortaya koyuyor.

Çözüm komünist ideolojiyi, leninist örgütlenmeyi savunan bir siyasal partide örgütlenmekten geçiyor. Başka bir çözüm yok. Örgütlü olmayan bir mücadelenin başarı şansı da yoktur. Ne ulusalcılık ne de kürt hareketine kuyrukçuluğun sosyalizmle, sınıf mücadelesiyle ilişkisi vardır. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmamalı. Kürt sorunu bu ülkenin önemli sorunlarından biridir. Sadece biridir. Siyasal iktidarın işçi sınıfı üzerindeki ideolojik ve fiziki saldırılarına gözlerini kapayan bir kişi neyi savunursa savunsun solculuğu-sosyalistliği tartmaya açıktır. Önce bu konuyu da bir güzel halletmek gerek. Sosyalist adam sosyalist mücadelenin, örgütlü sınıf mücadelesinin içinde olandır.

Ötesi laf-ü güzaf!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 24.11.2014- 09:50


''Kitleler kapitalizmden memnun olmasa bile kaybedecek bir şeyleri olduğu için maceraya atılmak istemiyorlar'' diyorsunuz; yanılıyorsunuz, söyledikleriniz maddi gerçekliğe temelden aykırı! Kimin nesi var bu ülkede? Devletin kendisi açıklıyor açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayanlar toplumun yarısından fazlasını oluşturuyor. Kimin neye sahip olduğuna değinecekseniz, bu yoksul ülkede japonya'dan daha fazla milyoner olmasını anlatmayı deneyin!

Haziran bu görüşün yanlışlığını ispatladı. Bu görüş siyasetten ve sorumluluk almaktan kaçmanın bir gerekçesi olarak ileri sürülüyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 25.11.2014- 18:28


Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Tek ülkede devrim olmaz demiyorum, tek ülkede sosyalizm olmaz diyorum. Geri kalmış bir ülkede bireyler kendi sınıfsal bilincine varmadıkça ve kendi kaderini eline almadıkça sınıfsızlığa gidecek bir süreç yaşanmayacaktır. Bu süreç dar kadrolu parti ve örgütler eliyle gerçekleştirilemez. Böyle bir süreç sınıf diktatörlüğü yerine parti diktatörlüğüne dönüşür. SSCB'de olan buydu. Söylediğim bu.



Önerin var mı? Böyle olmazsa nasıl olur?



Sosyalizm bilinçli insanlar tarafından kurulacaktır. Kapitalizmin krizlerinin de tetiklemesiyle insanlar kapitalizmin toplumun çıkarına bir sistem olduğunu anlamaları gerekir. Bu olmadığı sürece sosyalizm yaşanamaz. Bugün Türkiye'de sosyalist, komünist partilerin yüzde bir oy bile alamamasının nedeni insanların bilinçsiz oluşlarıdır. Böyle bir toplumu bir aydın grubu sosyalizme taşıyamaz. Bu söylediklerim ulus devletler için de geçerli değildir. Sosyalizm enternasyonal bir düzendir. Kapitalizm sonrası sistemdir. Dünyada emperyalizm varken emperyalizmin dünya egemenliği kırılmadan da sosyalizm gerçekleştirilemez. Kapitalizm nasıl ki enternasyonal bir sistemse, sosyalizm de öyledir. Bu yüzden enternasyonal birliğe de ihtiyaç vardır.



Söylediğin yanlış olmasına yanlış. Birbiriyle tutarlı da değil. Haklı olduğun tek bir şey var o da sosyalizmi bilinçli insanların kuracağıdır. Doğru söylemek doğru yorumlanacağı anlamına gelmiyor. Sen de bu konuyu yanlış yorumluyorsun. Bilinçli insanlar dediklerin komünist partilerde bulunan insanlardır. Bilinçlenmeyi emekçi sınıfın tamamı olarak görüyorsan böyle bilinçlenme yaşanmaz. Sen hem insanların bilinçli olmadığını söylüyorsun hem de bilinçleneceklerini söylüyorsun. Türkiye gibi dinci, faşist bir otoriterliğin olduğu ülkede, yoksulluk, işsizlik gibi koşullar da yaşanıyorken insanlar bilinçlenmiyorsa, nasıl bilinçleneceğini sen anlatmalısın. Üstelik yüzde bir bile oy alamadığını söyleyen komünistler milyonlarca insanı nasıl bilinçlendirecek, bunları anlatmalısın. Anlatamazsın çünkü yaptığın yorum doğru değil.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 08.12.2014- 22:14


Sosyalizm devrimden sonraki süreçtir. Tek ülkede tamamlanıp tamamlanmamasının belirleyiciliği de yoktur. Sosyalizmde devlet vardır, devletli yapı da sosyalizmdir. Tek ülkede de sosyalizm olur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 28.07.2015- 12:31


İşçi sınıfının bilinçlenmesinden ne anlıyoruz; milyonlarca işçinin bilimsel sosyalizmi savunacağını mı? Devrim böyle bir süreç sonunda gerçekleşmeyecek, çünkü böyle bir durum oluşmayacak. Her türlü imkana sahip insanların bile bilimsel sosyalizmi anlayamadığı gözümüzün önündeyken, kıt kanaat yaşayan milyonlarca emekçi nasıl bilimsel sosyalist olsun? Bu görüşü savunanlar hayalperesttir. Son aşamada devrim kaçkınlarıdır. İşçiler kendi başına bilimsel sosyalist olabilecekse devrimcilik ne işe yarar? Neden devrimcilere ihtiyaç olsun; işçi bilinçlenir ve kendi devrimini yapar!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.020
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.07.2015- 01:27


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Lenin bir Marksisttir. Lenin'i Lenin yapan şey öncelikle bir Marksist olması ve sonrasında Marksizme yaşamsal katkılar yapması, ve özellikle siyasal iktidarın alınması konusunda Marksizmde bulunan bir boşluğu ''parti-örgüt ve öncülük kuramı'' ile aşmış olmasıdır.



Evet, Lenin bir Marksisttir; Lenin Marks çizgisinde bilimsel sosyalizmi savunur. Bütün çalışmalarında ve bütün söylemlerinde referansı Marksizmdir.   Bu vurguyu yaparken şu vurguyu yapmak ihtiyacı da hissediyorum, Marksist olmak, veya kendimizi bilimsel sosyalizmi savunan biri olarak tanımlamak veya   ML olduğumuzu ileri sürmek   Marksizmi bir ansiklopedi gibi değerlendirmek anlamına gelmemelidir. İnternette bu hata çok sık yapılıyor ve çoğu kez ustalardan yapılan alıntıların hangi dönem ve hangi koşullarda söylendiği hesaba katılmaksızın bire bir ( mutlak) doğruluğundan yola çıkılarak yanlış yorumlar ve hatta Marksizme aykırı yorumlar yapılabiliyor. Oysa Marksist olabilmek herşeyden önce marksizmin devrimci özünü kendi bütünlüğü içinde kavramakla, diyalektik aklı kullanmakla olasıdır. ''Marks söylemişse, Lenin yazmışsa doğrudur'' mantığından sıyrılmak gerekiyor. Sanırım, yanlış da hatırlamıyorsam, SF'de bir başlıkta Marks tartışılırken, forumun danışmanı Hasan Karataş söylemişti, '' Marks'ın her sözünü kabullenecekseniz tartışalım'', mealen böyle bir şeydi. Bu doğru bir yaklaşım tarzı değil. Marksizme de, onun diyalektik mantığına da uygun uygun değil.

Alıntıyla ilgisi şurada bu yorumun; Lenin Marks'ın devrim konusundaki yaklaşımın savunmaz. Marks bu konuda kapitalizme ve onun yol açıcılığına gereğinden fazla güvenir ve kapitalizm geliştikçe sınıfın devrimi gerçekleştirecek bir bilince sahip olacağına inanır. Bu konuda determinizme yakındır. Sınıflı toplumda sınıfsal bilincinin ve tarihsel rolünün farkına varamayacak olan işçi sınıfına bilinç dışardan ( sınıf dışından) verilmeli ve bu konuda bir devrimciler örgütünün ( öncü parti) müdahalesinin gerekliliğini ortaya koyan Lenin'dir ve Marks'ın aksine iradeciliğe daha yakındır. Bu konuda Marks ve Lenin'in aynı yerde durdukları söylenemez. Bu ayrım da Lenin'i Marksizm'in dışına itmez. Lenin Bernştein'ın sağ revizyonizmine karşılık sisteme soldan müdahale eder ve Marksizmde bu konuda var olan boşluğu doldurur.

Marksizmin devrimi özü kavranmadığında Marks'ın alıntısıyla Marks'a, Lenin alıntılarıyla Lenin'e aykırı şeyler söylemek ve bu yönde yorumlarda bulunmak her zaman mümkün hale gelecektir. Böyle bir ''tehlike'' her zaman var!




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 29.07.2015- 20:56


Marks'ı bu şekilde tanımladığınızda onu reformist bir çizgiye oturtmuş olmuyor musunuz?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 9 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   5   6   7   [8]   9   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sosyalizm ve devlet... melnur 7 4420 06.10.2018- 10:25
Konu Klasör Devlet ekseninde anarşizm ve sosyalizm melnur 2 4879 27.01.2016- 17:46
Konu Klasör Yapısalcı bir gözle devlet, iktidar, sosyalizm... melnur 0 707 11.01.2022- 09:05
Konu Klasör Ulus devlet-kapitalist devlet farkı üzerine... melnur 4 3116 14.12.2019- 08:39
Konu Klasör sosyalizm ile reel sosyalizm arasında ne fark var yura 5 14195 23.03.2014- 12:22
Etiketler   Sosyalizm,   devlet.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS