SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 12:05


İlk Yazı (Seçim Sonrası)-Metin Çulhaoğlu  


“Tutmayan” bir tahminimizle başlayalım.

İki ay kadar önce bu köşede AKP’nin tek başına iktidar olma ihtimalinin olamama ihtimalinden, HDP’nin baraja takılma ihtimalinin de aşma ihtimalinden daha güçlü olduğunu yazmıştık.

Bu tahmin tutmadı.

İyi ki de tutmadı diyor ve işin bu kısmını geçiyoruz.

***

Şimdi gündemde koalisyon ya da erken seçim hesapları var.

Önümüzdeki günlerde bu iki başlıkta kimi gelişmeler olacak, nabızlar yoklanacak ve yeni “senaryolar” ortaya atılacak. Peşin konuşulmaz, ama şunlar aşağı yukarı belli gibidir:

Dış odaklar ve sermaye çevreleri en başta AKP-CHP koalisyonu isterler, ama gerçekleşmesi hayli güç görünmektedir.

AKP’nin kendisinin bir MHP koalisyonuna fit olması ihtimali daha fazladır. MHP buna yatar mı? Şimdiden bir şey söylenemez.

AKP-HDP koalisyonu en düşük olasılıktır; yeter ki “bir yerden” bu yönde bir mesaj gelmesin…      

Erken seçimin, seçim öncesi süreç az çok “normal” işler ve seçim günü işe Rufailer karışmazsa AKP’ye kazandıracağı bir şey yoktur.   Bir erken seçim durumunda AKP’nin bu kez yüzde 40’ın altına düşmesi muhtemeldir. “Başka bildikleri” yoksa bunu neden istesinler ki?

Koalisyon ve erken seçim başlıklarında söylenebilecek olanlar şimdilik bunlar. Daha ötesi spekülasyon olur. Girmeyelim.

***

Peki, seçim sonuçları solcular, sosyalistler, sosyalist hareket açısından ne anlama geliyor?

Bunları da lafı dolandırmadan açık açık, maddeler halinde yazalım:

1- Kim ne derse desin, seçim sonuçları ve AKP’nin gerilemesi solun moralini düzeltmiş, motivasyonunu artırmıştır. Ekleyelim: 1989 seçimlerinde ANAP’ın “üzerinden geçen silindir” kadar olmasa bile çok önemlidir; bir de, gene kim ne derse desin, 2013 Haziran’ının bu sonuçlardaki payı es geçilmemelidir.

2- Türkiye soluna musallat olan “yan etkilerden” ulusalcılık, siyaseten büyük ölçüde devre dışı kalmış, kopardığı yaygara kadar etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Solun elini rahatlatacak bir veridir ve değeri bilinmelidir.

3- Diğer “yan etki”, liberallik için aynı şey söylenemez; ancak HDP kanalından olsun başka kanallardan olsun sola yönelecek liberal kafakol girişimleri fazla abartılmamalı, paranoya haline getirilmemelidir.

4- Ortada sol adına yerine getirilecek bunca görev, yapılacak bunca iş varken, kafayı “restorasyona” ve/ya da “liberal dalgaya” takmanın hiçbir anlamı yoktur. Dahası, seçim sonuçlarıyla artan motivasyonun ve düzelen morallerin üstüne “şu öldü, “bu bitti”, “öteki gömüldü” sinikliğiyle limon sıkılması artık “fikir serdetme” noktasını aşıp bir tür “suç” haline gelmektedir.    

5- Sol AKP’ye yüklendi ve sonuçta bu parti geriledi, geriletildi. Ama bugün hala ülkedeki birinci parti konumunda… Bu durumda ne yapılmalı? “Kökü kazınmalı” deniyor, güzel; ancak solun seçim öncesindeki AKP konsantrasyonunu aynen sürdürmesi kimi riskler de içermektedir. Hedefin, AKP gene içinde olmak kaydıyla genişletilmesi, meclisteki AKP muhalifi partilerden CHP ve HDP’ye “Bu iktidarın geçmişteki şu yaptıklarını sineye çekiyor musunuz?” şeklinde yüklenilmesi yerinde olacaktır.    

6- Sadece seçimler ve sonuçlarıyla ilgili bir konu değil ve özellikle üzerinde durulması gerekiyor: Günümüz Türkiye‘sinde Birleşik Haziran Hareketi’nin olsun onun bileşenleri durumundaki sosyalist örgütlenmelerin olsun kitle/yerellik çalışmalarında salt güncel siyasetle sınırlı kalan bir gündem izlemeleri yetersiz kalacaktır. Başka bir deyişle bu çalışmalarda, güncel siyaseti, ona ilişkin gündem ve mesajları da içeren, ama bunları aşan süreklilik temelindeki iletişim, dayanışma ve yardımlaşma ağlarının oluşturulup geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.   Teorik-ideolojik çalışmaların ille de sosyolojiyle takviyesi gerekmeyebilir; ama pratik siyasal çalışmalar mutlaka “sosyal” bir içerik de taşımalıdır.

Şimdilik bunlar…  



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 13:27


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Solun toplumsal bir güç haline gelebilmesi için düzen partilerinden düzenin sol partilerinden farklı davranması ve kurtuluşun burjuva partilerden ve seçimlerden geçmediğini halka anlatabilmek lazım değil mi? Türkiye solu seçim dışındaki dönemlerde alabildiğine ideolojik davranıyor, seçim dönemlerinde ise düzen partilerinden farklı olmayan taktiklere sarılıyor. Komünist partisinin seçimlere katılması veya diğer sol partilerin katılmaması arasında hiç bir fark görmüyorum. Yapılması gerekenin CHP veya HDP'nin desteklenmesi değil, kendini solda görüp de CHP'den veya HDP'den kendini alamayanların siyasi tercihlerini düzen dışı stratejilere yönlendirmek olmalıydı. Bu yapılmadığı için sol toplumsal bir güç olabilme yolunda adım atamıyor. Solun bu tavrı devam ettiği sürece de toplumsal bir güç olamayacak. Solun düzen dışı bir alternatifte karar vermesi ve bunda ısrar etmesi gerekiyor. Halkın umutlarının düzen solunda sönümlenmesine izin vermemeliydik. Boykot doğru bir seçim taktiği olabilirdi.



Anlaştığımız konu solun toplumsal bir güç haline gelmesi konusunun ivediliği. Bunu yapamazsak Haziran hareketi ile ortaya çıkan ve yüzü sola dönük olan milyonlarca insanın sola umut veren dinamiği başta olmak üzere ezilen, horlanan, sömürülen kitlelerin düzenle bağlarını gevşetebilmek ve sola akıtabilmek mümkün olamayacak. Doğru bir saptama bu. Sorun da bu noktada başlıyor. Bu süreci nasıl tersine çevirebilir, bu kitlelere düzen dışı bir umut nasıl verebiliriz?

Yanıtı belli bunun: Sol bir özne yaratabilmeliyiz. Solun dağınıklığını kitleler nezdinde önemsizleştirecek bir durum yaratabilmeliyiz. Bence çözüm öncelikle burada yatıyor. Haziran'ın önemi de böyle bir öznenin var olduğunu kitleye gösterebilmesiydi. Bunun yanında Haziran'a da özne olabilecek, Haziran içinde öne çıkabilecek bir komünist parti de yaratabilmeliyiz. Bu çok zor değil. Kitleye ''biz varız'' diyebilmek için önce ''biz'' olabilmeliyiz.

Şunu söylemeye çalışıyorum; uzunca bir zamandır CHP'nin içinde, bu seçimde HDP'ye yönelen kesimler var. Bu kesimlerin sol partilere yönlenebilmesi sağlanmalıdır. Kitleye ''biz varız'' dedirtecek bir gücün gerekliliğine bizler inanamıyor ve gereğini yapamıyorsak, ne yaparsak yapalım kitlelerin ilgisini üzerimize toplamak mümkün olmuyor. Örnekse, seçime giren bir komünist parti varken kendini sosyalist olarak tanımlayanlar hatta herkesten fazla komünist olduğu iddiasında bulunanlar neden düzen dışı sol partilere yanaşmazlar. Neden oralarda örgütlenmek gerektiğinin bilincine varmazlar, bu konuda sorumluluk yüklenmezler? Biz kendi sorumluluklarımızı yerine getiriyor muyuz ki, halktan bir özveri bekleyelim?

( Sonra devam ederiz.)




Ben de bunu söylüyorum zaten. kitleleri düzen dışı sola çekebilmek için düzen içi taktiklere ve düzenin mekanizmalarının reddine karar verebilmeliyiz. Komünist partinin seçime katılmasını bu açıdan değerlendirmek gerekmiyor mu? Seçime katılmak mı, boykot mu seçeneğini karşılaştırdırdığımızda düzen içi mekanizmaların reddi konusunda hangisi daha uygundu? Bir yerden başlamak gerekiyorsa, boykotun tam zamanı değil miydi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 13:46


Seçim sonucu iyi oldu. HDP meclise girdi. Halkın düzene tepkili unsurları meclişte şimdi. Kürd halkımızın temsilcileri hakkettikleri yere parti olarak geldi. Girenlerin içinde sol da var, azınlık da var, genç de var, kadın ise ne güzel ki çokça var.

Şimdi koalisyon zamanı. HDP koalisyondan kaçmamalı ve süreci olumlu yönde, demokratik anayasa ve çözüm süreci yönnüde desteklemeli, yönlendirmeli. Kaba solculuktan kaçınmalı. Doğan Holding'i memnun edecek işlerden kaçınıp, barış, değişim ve demokratikleşme isteyen halkımızı memnun edecek işler yapmalı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 13:49


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Seçim sonucu iyi oldu. HDP meclise girdi. Halkın düzene tepkili unsurları meclişte şimdi. Kürd halkımızın temsilcileri hakkettikleri yere parti olarak geldi. Girenlerin içinde sol da var, azınlık da var, genç de var, kadın ise ne güzel ki çokça var.

Şimdi koalisyon zamanı. HDP koalisyondan kaçmamalı ve süreci olumlu yönde, demokratik anayasa ve çözüm süreci yönnüde desteklemeli, yönlendirmeli. Kaba solculuktan kaçınmalı. Doğan Holding'i memnun edecek işlerden kaçınıp, barış, değişim ve demokratikleşme isteyen halkımızı memnun edecek işler yapmalı.




akp ile koalisyon mu yapmalı diyorsun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 13:54


Alıntı Çizelgesi: yura yazmış

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Seçim sonucu iyi oldu. HDP meclise girdi. Halkın düzene tepkili unsurları meclişte şimdi. Kürd halkımızın temsilcileri hakkettikleri yere parti olarak geldi. Girenlerin içinde sol da var, azınlık da var, genç de var, kadın ise ne güzel ki çokça var.

Şimdi koalisyon zamanı. HDP koalisyondan kaçmamalı ve süreci olumlu yönde, demokratik anayasa ve çözüm süreci yönnüde desteklemeli, yönlendirmeli. Kaba solculuktan kaçınmalı. Doğan Holding'i memnun edecek işlerden kaçınıp, barış, değişim ve demokratikleşme isteyen halkımızı memnun edecek işler yapmalı.




akp ile koalisyon mu yapmalı diyorsun.



Evet, çözüm sürecini sağlıklı temele oturtmak, barışı kalıcılaştırmak ve demokratik anayasayı gerçekleştirmek temelinde bu olmalı.

Şimdi HDP kilit konumunda. Bundan yararlanmalı. Tabii ilkelerinden ödün vermeden.

Birilerinin gözüne şirin görünmeye devam etmek için seçim dönemi söylemlerini sürdürmek HDP'yi bitirir. Ayrıca HDP dışarıda kalır da CHP-MHP koalisyonuna destek verirse, o zaman yeniden "türk'üm doğruyum", yeniden "kart-kurt" dönemine dönülecek. Buna alet olmak istemez HDP herhalde.

Erken seçim de pek çözüm olmaz. Aynı oylar alınamayabilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 14:03


akp iktidarda kalsın demiş olmuyor musun, bu seni rahatsız etmiyor mu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 14:12


Alıntı Çizelgesi: yura yazmış

akp iktidarda kalsın demiş olmuyor musun, bu seni rahatsız etmiyor mu.



Heyır, çünki ben meseleyi iktidarda hangi burjuva partisinin olduğuna bakarak değil, hangi programı uyguladıklarına bakarak değerlendiriyorum.

AKP zaten gidici. HDP ise geleceğin partisi olacak. Tabii ciddi parti olabilmeyi becerirse. Bunun içinse sloganı ve ajitasyonu bırakıp iş ve çözüm üretmeye bakmalı.

Seçim zamanı AKP'yle asla koalisyon yapmayacağına dâir binbeşyüz defa söz vermesi hataydı. Kendisini cilalayıp parlatan AD medyasına ve cemaate ve bir de tatlı su solcularına yatıştırma amaçlı bir tavırdı. Tabii onlarla açık bir işbirliği değilse...

Eğer demokratik anayasa, batı tipi bir başkanlık sistemi (şimdiki parlamenter sistemin açmazını bir defa daha gördük: çözümsüzlük!) ve sağlıklı temelde bir çözüm süreci için anlaşırlarsa bu ülkemiz için çok iyi olur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 09.06.2015- 16:19


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Solun toplumsal bir güç haline gelebilmesi için düzen partilerinden düzenin sol partilerinden farklı davranması ve kurtuluşun burjuva partilerden ve seçimlerden geçmediğini halka anlatabilmek lazım değil mi? Türkiye solu seçim dışındaki dönemlerde alabildiğine ideolojik davranıyor, seçim dönemlerinde ise düzen partilerinden farklı olmayan taktiklere sarılıyor. Komünist partisinin seçimlere katılması veya diğer sol partilerin katılmaması arasında hiç bir fark görmüyorum. Yapılması gerekenin CHP veya HDP'nin desteklenmesi değil, kendini solda görüp de CHP'den veya HDP'den kendini alamayanların siyasi tercihlerini düzen dışı stratejilere yönlendirmek olmalıydı. Bu yapılmadığı için sol toplumsal bir güç olabilme yolunda adım atamıyor. Solun bu tavrı devam ettiği sürece de toplumsal bir güç olamayacak. Solun düzen dışı bir alternatifte karar vermesi ve bunda ısrar etmesi gerekiyor. Halkın umutlarının düzen solunda sönümlenmesine izin vermemeliydik. Boykot doğru bir seçim taktiği olabilirdi.



Anlaştığımız konu solun toplumsal bir güç haline gelmesi konusunun ivediliği. Bunu yapamazsak Haziran hareketi ile ortaya çıkan ve yüzü sola dönük olan milyonlarca insanın sola umut veren dinamiği başta olmak üzere ezilen, horlanan, sömürülen kitlelerin düzenle bağlarını gevşetebilmek ve sola akıtabilmek mümkün olamayacak. Doğru bir saptama bu. Sorun da bu noktada başlıyor. Bu süreci nasıl tersine çevirebilir, bu kitlelere düzen dışı bir umut nasıl verebiliriz?

Yanıtı belli bunun: Sol bir özne yaratabilmeliyiz. Solun dağınıklığını kitleler nezdinde önemsizleştirecek bir durum yaratabilmeliyiz. Bence çözüm öncelikle burada yatıyor. Haziran'ın önemi de böyle bir öznenin var olduğunu kitleye gösterebilmesiydi. Bunun yanında Haziran'a da özne olabilecek, Haziran içinde öne çıkabilecek bir komünist parti de yaratabilmeliyiz. Bu çok zor değil. Kitleye ''biz varız'' diyebilmek için önce ''biz'' olabilmeliyiz.

Şunu söylemeye çalışıyorum; uzunca bir zamandır CHP'nin içinde, bu seçimde HDP'ye yönelen kesimler var. Bu kesimlerin sol partilere yönlenebilmesi sağlanmalıdır. Kitleye ''biz varız'' dedirtecek bir gücün gerekliliğine bizler inanamıyor ve gereğini yapamıyorsak, ne yaparsak yapalım kitlelerin ilgisini üzerimize toplamak mümkün olmuyor. Örnekse, seçime giren bir komünist parti varken kendini sosyalist olarak tanımlayanlar hatta herkesten fazla komünist olduğu iddiasında bulunanlar neden düzen dışı sol partilere yanaşmazlar. Neden oralarda örgütlenmek gerektiğinin bilincine varmazlar, bu konuda sorumluluk yüklenmezler? Biz kendi sorumluluklarımızı yerine getiriyor muyuz ki, halktan bir özveri bekleyelim?

( Sonra devam ederiz.)




Ben de bunu söylüyorum zaten. kitleleri düzen dışı sola çekebilmek için düzen içi taktiklere ve düzenin mekanizmalarının reddine karar verebilmeliyiz. Komünist partinin seçime katılmasını bu açıdan değerlendirmek gerekmiyor mu? Seçime katılmak mı, boykot mu seçeneğini karşılaştırdırdığımızda düzen içi mekanizmaların reddi konusunda hangisi daha uygundu? Bir yerden başlamak gerekiyorsa, boykotun tam zamanı değil miydi?



Düzen içi ya da düzen dışılığı seçime endekslemek bana hiç doğru gelmiyor. Boykot yeri geldiğinde başvurulan bir seçim taktiği olabilir sol için. Her seçimin reddedileceği ve boykot edileceği gibi bir taktik sol bir seçim taktiği olamaz. Bu seçimde boykot kararı almak ise çok yanlış bir tutum olurdu. AKP karşıtlığının tavan yaptığı bir dönemde solun boykotu kitleler tarafından kabul edilemez bulunurdu.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör KPG: 43 yıl oldu... tarihselmaddeci 0 2720 06.05.2015- 08:48
Konu Klasör Şeyh Said de HDP'li oldu abbas 0 4556 08.05.2014- 12:10
Konu Klasör BDP neden HDP oldu abbas 3 5015 09.08.2014- 18:38
Konu Klasör Ne oldu şimdi? toplumcu 2 4662 11.08.2014- 13:13
Konu Klasör Komünizm öldü mü? umut 0 2766 20.03.2015- 10:58
Etiketler   Seçimin,   sonucunda,   oldu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS