SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 6 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   6   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 09:23


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: kemalist yazmış

[size=2]Sen şimdi bunu ''vay, Y.Küçük nasıl da değişmiş!'' şeklinde mi yorumluyorsub, bu sözlerinle neyi savunuyorsun?


sen bu tip adamlari nasıl değrlendiriyorsun?
Dün söylediklerini hiç söylememiş gibi 180 derce dönüp tersini söyleyenler senin için hangi kategorilerdeler?
Ben sadece geçmişte ne söylediklerini ve şimdi ne söylediklerini buraya aktardım, yorum için birazda sen kafa yor, görüşünü bildir.



Aynı şeyleri Çcalan ve kürt hareketi için de söyleseydin, bu söylediğinde samimiyet vardı denilebilir? Böyle bir şey var mı sende?[/size]

Burada tartisma konusu ben degilimki? Ben sanki 1990'da " Öcalan Türkiye cografyasinin gelmis gecmis en büyük lideri ve hatta   Atatürk'ten de büyük bir lider" diyordumda simdiki duurmunu elestirmiyormusum. Lafa bak hizaya gel derler senin sözlerine. Ben ne Öcalan'i nede bilmem kimi Türkiye cografyasinin en büyük lideri olarak ne kagecmiste nede günümüzde kabul etmedim ve etmiyorumda. Ama senin "sosyalist" Y. Kücük hocan firildak gibi degisiyor, tek bir cümle yok senden. Semi samimisin yani? ben Y. Kücük bir dönem böyle drken simdi tam tersini söylüyor diyorum, konu hakkinda görüs bildirmek yerine gene bildik kisisellestirmelere yöneliyorsun.
Söyledigim yazi hakkinda varsa görüs bildiririsin yoksa satasmak susmasinida bileceksin.


Alişan konunun Yalçın Küçük'e geldiği her başlıkta ezbere aynı yorumları yapmandan bıktım.Her başlıkta benzer şekilde neden o dönem Kürt Hareketine yakındı da şimdi bu kadar mesafeli diyorsun ama bunun nedenini sorgulayıp bunla ilgili bir yorumun yok.Tek amacın körü körüne eleştiri yapıp,Yalçın Küçük'ü karalamak.Yalçın Küçük'ün Kürt Hareketiyle ittifak konusundaki bakış açısını sana anladığım kadarıyla anlatacağım.Umarım bundan sonra da aynı ezbere yorumları tekrarlamazsın.

Yalçın Küçük 1980'lerde ve 90'ların başında Toplumsal Kurtuluş adlı bir dergi çıkartıyordu.Bu dergiyle ilgili okuduğum yorumlarda şunu öğrendim;Toplumsal Kurtuluşçular o dönem bölgesel bir sosyalist cumhuriyetin kurulması yani içinde İran,Ermenistan,Türkiye,Bulgaristan,Yunanistan,Azerbeycan gibi ülkelerle yeni bir Doğu Sosyalist Cumhuriyetler Birliği projesini,bir bölge devrimi hedefini gündeme alıyorlar.Dolayısıyla bölge çapında enternasyonal bir örgütlenmenin gerekliliğini vurguluyorlar.PKK'ye de bu açıdan önem veriyorlar.Hatırlatırım ki o zaman ki Pkk ise kendini Marksist-Leninist olarak tanımlıyordu.Dolayısıyla bu açıdan baktığımız da o dönem ittifak yapması gayet tutarlı.İyi de bu ittifak neden sonra devam etmedi diyorsan bunun da cevabı basit:PKK'nin önce antiemperyalist çizgiden sonrasında ise bunun sonucu olarak Marksizm-Leninizmden kopması.Yani ortada Yalçın Küçük açısından senin iddia ettiğin gibi bir ''fırıldaklık'' yok.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 28.12.2014- 09:25 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 10:07


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

BHH'ye Ender Helvacıoğlu'nun görüşleri damga vuracaksa bu örgütlenmenin daha baştan yenilgiye uğrayacağını söyleyebiliriz. Kürt hareketini içine almayan bir hareketin Türkiye'yi kapsayacağı iddia edilemez. ÖDP ve BHH'nin kürtlerle ittifak konusuna vareceği cevap bu hareketin geleceğini belirleyecektir.



BHH ilkelerini açıkladı, kimseye kapısını kapatmadı. Kürt hareketi kurumsal olarak veya bireysel olarak bu ilkeleri kabul ediyorsa içine girer. BHH   bu ilkeleri kabulenen hiç kimseye kapalı değil. Kürt hareketi bu ilkeleri kabul etmiyorsa, BHH içinde yerini almıyorsa BHH'nin kürtlere kapalı olduğu değil, kürtlerin bu harekete girmek istememesidir. Kürt hareketinin istediği solun kendi kanatları altına girmesi, kendi önderliğini kabul etmesidir. Sosyalist solun böyle bir biat anlayışı içine gireceğini sanmak saflık olur.


Benim izlenimim KUH Türkiye Sosyalistlerine "sadece benim kabnatlarımın altında siyaset yap" zorlamasını yapmıyor ama bazı Türkiye "Sosyalistlerinin" Kürtlere kedni kanatları altında siyaset yapmaları gerektiğini belirtmeleridir. KUH ile yan yana mücadele etmek sonunda Türkiye Sol'una en büyük siyasi kazanımları beraberinde getirecektir.

KUH seni hangi sosyalist hedefinden vaz geçeceksin diye zorluyor? Hangi şartında kendi önderliğini kabul etmeni söylüyor? Sadece kendi kanatları altında siyaset yapabileceğini dayattığı iddianı hangi belgeyle ısbatlayabilirsin?,.........
Seninkisi sadece KUH düşmanlığına, devletci yönüne,...... bir kılıf aramaktan başka bir şey değil. Bu yönde KÖH karşıtı her türlü faşist ve ırkcı söylemlerde bulunan kağıt üzerinde Solcu geçinenlerle bile yan yana olabiliyorsunuz.


Alişan senin göremediğin bence şu;Türkiye solu Kürt Hareketiyle mevcut verili durumda doğrudan bir ittifak geliştiremez.Çünkü ittifak dediğimiz olgu denk kuvvetlerin arasında yapılır.Ancak mevcut verili durumda Kürt Hareketinin nicel yapısı Türkiye solunun önünde.Birincisi bu nedenden dolayı bu gerçek anlamda bir ittifak olmamış oluyor işin doğası gereği yedeklenmeye dönüyor.İttifakta düştüğün yedeklenmiş,arka plandaki konumundan dolayı da Kürt Hareketinin sağa doğru olan içsel yönelimine etkin bir müdahale sergileyemiyor tam tersine Kürt Hareketinin seni sağa doğru dönüştürmesine izin veriyorsun.Dolayısıyla Türkiye solunun şu anda önündeki yakıcı görev kendi özgücünü inşa etmesi.Bu özgüç inşa edilirse bu hem Kürt halkının önünü açacaktır(solun yükselmesi Kürt halkının her zaman önünü açmıştır),hem Kürt Hareketi güçlü bir sol rüzgarın etkisinde mutlaka sola doğru yön alacaktır ve bu sayede tüm demokratik güçlerin gerçek bir işbirliği kurulabilecektir.Ancak verili durumda Kürt Hareketiyle işbirliğine girmek,sosyalist solun gelişme kanallarını tıkamak anlamına gelir.Yani intihar olur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 16:23


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: kemalist yazmış

[size=2]Sen şimdi bunu ''vay, Y.Küçük nasıl da değişmiş!'' şeklinde mi yorumluyorsub, bu sözlerinle neyi savunuyorsun?


sen bu tip adamlari nasıl değrlendiriyorsun?
Dün söylediklerini hiç söylememiş gibi 180 derce dönüp tersini söyleyenler senin için hangi kategorilerdeler?
Ben sadece geçmişte ne söylediklerini ve şimdi ne söylediklerini buraya aktardım, yorum için birazda sen kafa yor, görüşünü bildir.



Aynı şeyleri Çcalan ve kürt hareketi için de söyleseydin, bu söylediğinde samimiyet vardı denilebilir? Böyle bir şey var mı sende?[/size]

Burada tartisma konusu ben degilimki? Ben sanki 1990'da " Öcalan Türkiye cografyasinin gelmis gecmis en büyük lideri ve hatta   Atatürk'ten de büyük bir lider" diyordumda simdiki duurmunu elestirmiyormusum. Lafa bak hizaya gel derler senin sözlerine. Ben ne Öcalan'i nede bilmem kimi Türkiye cografyasinin en büyük lideri olarak ne kagecmiste nede günümüzde kabul etmedim ve etmiyorumda. Ama senin "sosyalist" Y. Kücük hocan firildak gibi degisiyor, tek bir cümle yok senden. Semi samimisin yani? ben Y. Kücük bir dönem böyle drken simdi tam tersini söylüyor diyorum, konu hakkinda görüs bildirmek yerine gene bildik kisisellestirmelere yöneliyorsun.
Söyledigim yazi hakkinda varsa görüs bildiririsin yoksa satasmak susmasinida bileceksin.


Alişan konunun Yalçın Küçük'e geldiği her başlıkta ezbere aynı yorumları yapmandan bıktım.Her başlıkta benzer şekilde neden o dönem Kürt Hareketine yakındı da şimdi bu kadar mesafeli diyorsun ama bunun nedenini sorgulayıp bunla ilgili bir yorumun yok.Tek amacın körü körüne eleştiri yapıp,Yalçın Küçük'ü karalamak.Yalçın Küçük'ün Kürt Hareketiyle ittifak konusundaki bakış açısını sana anladığım kadarıyla anlatacağım.Umarım bundan sonra da aynı ezbere yorumları tekrarlamazsın.

Yalçın Küçük 1980'lerde ve 90'ların başında Toplumsal Kurtuluş adlı bir dergi çıkartıyordu.Bu dergiyle ilgili okuduğum yorumlarda şunu öğrendim;Toplumsal Kurtuluşçular o dönem bölgesel bir sosyalist cumhuriyetin kurulması yani içinde İran,Ermenistan,Türkiye,Bulgaristan,Yunanistan,Azerbeycan gibi ülkelerle yeni bir Doğu Sosyalist Cumhuriyetler Birliği projesini,bir bölge devrimi hedefini gündeme alıyorlar.Dolayısıyla bölge çapında enternasyonal bir örgütlenmenin gerekliliğini vurguluyorlar.PKK'ye de bu açıdan önem veriyorlar.Hatırlatırım ki o zaman ki Pkk ise kendini Marksist-Leninist olarak tanımlıyordu.Dolayısıyla bu açıdan baktığımız da o dönem ittifak yapması gayet tutarlı.İyi de bu ittifak neden sonra devam etmedi diyorsan bunun da cevabı basit:PKK'nin önce antiemperyalist çizgiden sonrasında ise bunun sonucu olarak Marksizm-Leninizmden kopması.Yani ortada Yalçın Küçük açısından senin iddia ettiğin gibi bir ''fırıldaklık'' yok.


Bak arkadışım, sen değilmisin tartışmalarda düzeyli olmak gerektiği ve karşılıklı suçlamaların olmaması gerektiği? Bu isteğin herhalde kendin için geçerli değil. Bu yüzden ilk cümlelerin hakkında tekrar düşünmen gerekli.
Sen Y. Küçük'ü savunmak adına sadece niyet okuyorsun. Y. Küçük   1990 lı   yıllarda neden PKK'nin siyasi sözcülüğünü yapmaya kadar giden davranışının ve sonradan birden bağlatısını kesip 180 derece bir dönüş yaparak en keskin Kemalist ve devletci oluşunun açıklamasını kendisi yapamıyormu? Veya yapıyorda sen bunu Y. Küçük'ün kaleme aldığı bir dergide veya kitaptamı okudun?
Demek Y. Küçük PKK Sosyalizimden vaz geçtiği için ittifak (daha doğrusu gene senin deyiminle kuyrukculuk) yapmaktan vaz geçti. Yani Y.   Küçük en keskin bir kemalist olarak hala marksist leninist?
Bırakın lütfen şunun bunun adına niyet okuyarak savunma yapmayı.




Bu ileti en son Alisan tarafından 28.12.2014- 16:28 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 16:42


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

BHH'ye Ender Helvacıoğlu'nun görüşleri damga vuracaksa bu örgütlenmenin daha baştan yenilgiye uğrayacağını söyleyebiliriz. Kürt hareketini içine almayan bir hareketin Türkiye'yi kapsayacağı iddia edilemez. ÖDP ve BHH'nin kürtlerle ittifak konusuna vareceği cevap bu hareketin geleceğini belirleyecektir.



BHH ilkelerini açıkladı, kimseye kapısını kapatmadı. Kürt hareketi kurumsal olarak veya bireysel olarak bu ilkeleri kabul ediyorsa içine girer. BHH   bu ilkeleri kabulenen hiç kimseye kapalı değil. Kürt hareketi bu ilkeleri kabul etmiyorsa, BHH içinde yerini almıyorsa BHH'nin kürtlere kapalı olduğu değil, kürtlerin bu harekete girmek istememesidir. Kürt hareketinin istediği solun kendi kanatları altına girmesi, kendi önderliğini kabul etmesidir. Sosyalist solun böyle bir biat anlayışı içine gireceğini sanmak saflık olur.


Benim izlenimim KUH Türkiye Sosyalistlerine "sadece benim kabnatlarımın altında siyaset yap" zorlamasını yapmıyor ama bazı Türkiye "Sosyalistlerinin" Kürtlere kedni kanatları altında siyaset yapmaları gerektiğini belirtmeleridir. KUH ile yan yana mücadele etmek sonunda Türkiye Sol'una en büyük siyasi kazanımları beraberinde getirecektir.

KUH seni hangi sosyalist hedefinden vaz geçeceksin diye zorluyor? Hangi şartında kendi önderliğini kabul etmeni söylüyor? Sadece kendi kanatları altında siyaset yapabileceğini dayattığı iddianı hangi belgeyle ısbatlayabilirsin?,.........
Seninkisi sadece KUH düşmanlığına, devletci yönüne,...... bir kılıf aramaktan başka bir şey değil. Bu yönde KÖH karşıtı her türlü faşist ve ırkcı söylemlerde bulunan kağıt üzerinde Solcu geçinenlerle bile yan yana olabiliyorsunuz.


Alişan senin göremediğin bence şu;Türkiye solu Kürt Hareketiyle mevcut verili durumda doğrudan bir ittifak geliştiremez.Çünkü ittifak dediğimiz olgu denk kuvvetlerin arasında yapılır.Ancak mevcut verili durumda Kürt Hareketinin nicel yapısı Türkiye solunun önünde.Birincisi bu nedenden dolayı bu gerçek anlamda bir ittifak olmamış oluyor işin doğası gereği yedeklenmeye dönüyor.İttifakta düştüğün yedeklenmiş,arka plandaki konumundan dolayı da Kürt Hareketinin sağa doğru olan içsel yönelimine etkin bir müdahale sergileyemiyor tam tersine Kürt Hareketinin seni sağa doğru dönüştürmesine izin veriyorsun.Dolayısıyla Türkiye solunun şu anda önündeki yakıcı görev kendi özgücünü inşa etmesi.Bu özgüç inşa edilirse bu hem Kürt halkının önünü açacaktır(solun yükselmesi Kürt halkının her zaman önünü açmıştır),hem Kürt Hareketi güçlü bir sol rüzgarın etkisinde mutlaka sola doğru yön alacaktır ve bu sayede tüm demokratik güçlerin gerçek bir işbirliği kurulabilecektir.Ancak verili durumda Kürt Hareketiyle işbirliğine girmek,sosyalist solun gelişme kanallarını tıkamak anlamına gelir.Yani intihar olur.

İttifak sadece denk kuvvetler arasında yapılır iddiasi ve mantığı doğru değil. Herkes kendi gücünde ittifaka destek olur, kim büyükse sadece onun söylediği olur diyede bir sart olmaz. Belki senin kendi ittifak anlayışında vardır ama böyle düşünüyorsan yanlış yoldasın.
Diğer taraftan ulusal mücadeleler sosyalizmi hedef alacak diyede bir şart yok ve olamazda. Dolayısıyla Sosyalistlerin hedefi sosyalizim olmayan bir ulusal mücadeleyi desteklemez anlayışınada katılmıyorum.
Türkiye'de sosyalistler etkin değil diye haklarını arayan Kürtler sosyalistlerin etkin olmasınımı beklemeliler?
Ulusal mücadeleler içerisinde sosyalistler az dahi olsa olmalılarki mücadeleyi sola doğru yönlendirmekte etkili olsunlar. Biz zaten azınlıktayız, ittifak yaparsak   yedeklenmiş oluruz,..... mantığıyla bu coğrafyada herhangi bir siyasi etkinliğiniz olamaz, söylemleriniz, eylemleriniz, cepheleriniz,..... sonuç olarak teoriden öteyede gitmez, her altı ayda bir yeni ve lafta keskin ve erkili yeni cepheler kurarsınız. Tabii sonunda devlete yedeklenmezseniz.




Bu ileti en son Alisan tarafından 28.12.2014- 16:45 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 18:53


''Bak arkadışım, sen değilmisin tartışmalarda düzeyli olmak gerektiği ve karşılıklı suçlamaların olmaması gerektiği? Bu isteğin herhalde kendin için geçerli değil. Bu yüzden ilk cümlelerin hakkında tekrar düşünmen gerekli.

Sen Y. Küçük'ü savunmak adına sadece niyet okuyorsun. Y. Küçük   1990 lı   yıllarda neden PKK'nin siyasi sözcülüğünü yapmaya kadar giden davranışının ve sonradan birden bağlatısını kesip 180 derece bir dönüş yaparak en keskin Kemalist ve devletci oluşunun açıklamasını kendisi yapamıyormu? Veya yapıyorda sen bunu Y. Küçük'ün kaleme aldığı bir dergide veya kitaptamı okudun?

Demek Y. Küçük PKK Sosyalizimden vaz geçtiği için ittifak (daha doğrusu gene senin deyiminle kuyrukculuk) yapmaktan vaz geçti. Yani Y.   Küçük en keskin bir kemalist olarak hala marksist leninist?
Bırakın lütfen şunun bunun adına niyet okuyarak savunma yapmayı.''

İlk cümlelerimde bir düzeysizlik görmüyorum. Bir durum tespiti var. Bu tespit de ne kadar haklı olduğum yazdıklarıma yine aynı şekilde ezbere cevap vermenden dolayı netleşti.

Diğer taraftan ben Yalçın Küçük ile ilgili niyet okumuyorum. Söylediklerim belgeli, Yalçın Küçük'ün bizzat yayınladığı, savunduğu tezler. Sen gerçekten yazdıklarımı okudun mu merak ediyorum? Çünkü yukarıda neden PKK ile ittifak geliştirdiğini açıkladım. Ancak sen hala aynı şekilde neden o zamanlar Kürt Hareketine yakındı da şimdi uzak ezberini tekrarlamaya devam ediyorsun. Kitapta veya dergilerinde yakınlaşmasına ve uzaklaşmasına dair herhangi bir şey var mı diyorsun? Küçük dergilerinde bizzat belli bir strateji geliştirmiş ve bu strateji bağlamında taktiksel bir işbirliği denemesine girişmiş. Sonrasında PKK'nin zaman içinde değişen yapısından dolayı PKK ile yakın taktiksel işbirliğini bir kenara bırakmış. E neden bıraktığını kitaplarında yazıyor mu diyorsan evet yazıyor. Sen bunları okumadıysan Yalçın Küçük ne yapabilir? Çıksın Taksim Meydanının ortasında mikrofon alıp bunları mı anlatsın?

Ayrıca Yalçın Küçük'ün en keskin Kemalist ve devletçi olduğu tespitine de   katılmıyorum.1960'lı ve 70'li yılların başında solun önemli bir bölümü aşamalı devrimi savunurken, Kemalizm ve milliyetçilikle arasına yeteri kadar mesafe almamışken bu gibi konularda en tutarlı eleştirileri ilk yapanlardan biridir Yalçın Küçük. Bugün Kemalizm ile ilgili yapılan birçok eleştiri Yalçın Küçük'ün kitaplarındaki tespitlerine dayanır. Dolayısıyla böyle birinin bugün Kemalist olduğunu iddia etmek komikliktir. Yalçın Küçük ile ilgili bazı eleştiriler yapılabilir ama bu eleştiriler yapılırken Yalçın Küçük'ün hayatı boyunca ne uğruna mücadele ettiği akıllarda tutulmalı. Ancak o zaman körü körüne karalamayan, tutarlı eleştiriler ortaya çıkar.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 28.12.2014- 18:55 tarihinde, toplamda 3 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 19:09


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

BHH'ye Ender Helvacıoğlu'nun görüşleri damga vuracaksa bu örgütlenmenin daha baştan yenilgiye uğrayacağını söyleyebiliriz. Kürt hareketini içine almayan bir hareketin Türkiye'yi kapsayacağı iddia edilemez. ÖDP ve BHH'nin kürtlerle ittifak konusuna vareceği cevap bu hareketin geleceğini belirleyecektir.



BHH ilkelerini açıkladı, kimseye kapısını kapatmadı. Kürt hareketi kurumsal olarak veya bireysel olarak bu ilkeleri kabul ediyorsa içine girer. BHH   bu ilkeleri kabulenen hiç kimseye kapalı değil. Kürt hareketi bu ilkeleri kabul etmiyorsa, BHH içinde yerini almıyorsa BHH'nin kürtlere kapalı olduğu değil, kürtlerin bu harekete girmek istememesidir. Kürt hareketinin istediği solun kendi kanatları altına girmesi, kendi önderliğini kabul etmesidir. Sosyalist solun böyle bir biat anlayışı içine gireceğini sanmak saflık olur.


Benim izlenimim KUH Türkiye Sosyalistlerine "sadece benim kabnatlarımın altında siyaset yap" zorlamasını yapmıyor ama bazı Türkiye "Sosyalistlerinin" Kürtlere kedni kanatları altında siyaset yapmaları gerektiğini belirtmeleridir. KUH ile yan yana mücadele etmek sonunda Türkiye Sol'una en büyük siyasi kazanımları beraberinde getirecektir.

KUH seni hangi sosyalist hedefinden vaz geçeceksin diye zorluyor? Hangi şartında kendi önderliğini kabul etmeni söylüyor? Sadece kendi kanatları altında siyaset yapabileceğini dayattığı iddianı hangi belgeyle ısbatlayabilirsin?,.........
Seninkisi sadece KUH düşmanlığına, devletci yönüne,...... bir kılıf aramaktan başka bir şey değil. Bu yönde KÖH karşıtı her türlü faşist ve ırkcı söylemlerde bulunan kağıt üzerinde Solcu geçinenlerle bile yan yana olabiliyorsunuz.


Alişan senin göremediğin bence şu;Türkiye solu Kürt Hareketiyle mevcut verili durumda doğrudan bir ittifak geliştiremez.Çünkü ittifak dediğimiz olgu denk kuvvetlerin arasında yapılır.Ancak mevcut verili durumda Kürt Hareketinin nicel yapısı Türkiye solunun önünde.Birincisi bu nedenden dolayı bu gerçek anlamda bir ittifak olmamış oluyor işin doğası gereği yedeklenmeye dönüyor.İttifakta düştüğün yedeklenmiş,arka plandaki konumundan dolayı da Kürt Hareketinin sağa doğru olan içsel yönelimine etkin bir müdahale sergileyemiyor tam tersine Kürt Hareketinin seni sağa doğru dönüştürmesine izin veriyorsun.Dolayısıyla Türkiye solunun şu anda önündeki yakıcı görev kendi özgücünü inşa etmesi.Bu özgüç inşa edilirse bu hem Kürt halkının önünü açacaktır(solun yükselmesi Kürt halkının her zaman önünü açmıştır),hem Kürt Hareketi güçlü bir sol rüzgarın etkisinde mutlaka sola doğru yön alacaktır ve bu sayede tüm demokratik güçlerin gerçek bir işbirliği kurulabilecektir.Ancak verili durumda Kürt Hareketiyle işbirliğine girmek,sosyalist solun gelişme kanallarını tıkamak anlamına gelir.Yani intihar olur.

İttifak sadece denk kuvvetler arasında yapılır iddiasi ve mantığı doğru değil. Herkes kendi gücünde ittifaka destek olur, kim büyükse sadece onun söylediği olur diyede bir sart olmaz. Belki senin kendi ittifak anlayışında vardır ama böyle düşünüyorsan yanlış yoldasın.
Diğer taraftan ulusal mücadeleler sosyalizmi hedef alacak diyede bir şart yok ve olamazda. Dolayısıyla Sosyalistlerin hedefi sosyalizim olmayan bir ulusal mücadeleyi desteklemez anlayışınada katılmıyorum.
Türkiye'de sosyalistler etkin değil diye haklarını arayan Kürtler sosyalistlerin etkin olmasınımı beklemeliler?
Ulusal mücadeleler içerisinde sosyalistler az dahi olsa olmalılarki mücadeleyi sola doğru yönlendirmekte etkili olsunlar. Biz zaten azınlıktayız, ittifak yaparsak   yedeklenmiş oluruz,..... mantığıyla bu coğrafyada herhangi bir siyasi etkinliğiniz olamaz, söylemleriniz, eylemleriniz, cepheleriniz,..... sonuç olarak teoriden öteyede gitmez, her altı ayda bir yeni ve lafta keskin ve erkili yeni cepheler kurarsınız. Tabii sonunda devlete yedeklenmezseniz.


Bir ulusal mücadele illa sosyalizmi hedeflemek zorunda değil ancak ulusal mücadelelerin belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Bunların en önünde pragmatist olmaları gelir. PKK de bu yapısından dolayı ne AKP'ye nede ABD'ye net bir şekilde karşıtlık barındırmıyor hatta tam tersi yer yer ittifaklar, işbirliği bile geliştiriyor. Sosyalist solun önemli bir bölümünün tespiti de PKK'nin pragmatist yapısından dolayı son 20 yıldır gitgide sağa doğru evrildiği ve AKP döneminde bu evrilmenin en üst noktalara vardığı. İçsel yönelimi böylesine sağa doğru olan bir hareketle kendi öz gücünü oluşturmadan geliştirdiğin ittifak   etkin bir müdahale yapamamandan dolayı başarısızlığa mahkum oluyor ve sen o hareketi sola doğru yönlendireceğine o hareket seni sağa doğru yönlendiriyor. Ayrıca toplumsal gelişim kanalların da tıkanıyor. Emep'in başarısızlığı ortada. Bu olguların tespitini yapan herkes Türkiye'de güçlü bir sol, ilerici, sosyalist hattın oluşturulmasının gerekliliğinin yakıcılığını anlar. Kürt Hareketini sola doğru evriltme ve emekçi cumhuriyet için en geniş kapsamlı mücadele ancak bu hat üzerinde oluşturulabilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 19:13


Sosyalist sol kürt hareketi ile bir ittifak arayışı içinde olmaz. Söylediklerinize katılıyorum. Kürt hareketinin durduğu yer solun bulunması gereken yer değil. Kürt hareketi emperyalizm ve AKP konusunda net tavır geliştiremediği gibi AKP'ye ve emperyalizme destek veren bir eğilim içinde de olabiliyor. Bu yüzden sol ile ittifak geliştiremez. Sol buna yanaşmaz ve yanaşmıyor. Doğru da yapıyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.022
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.12.2014- 19:26


''Bir ulusal mücadele illa sosyalizmi hedeflemek zorunda değil...''

Doğrudur, bir ulusal mücadele illa sosyalizmi hedeflemek zorunda değil, ve bununla birlikte en az bunun kadar doğru olan bir sosyalistin ( kişi, örgüt, parti vb.) sosyalizmi hedeflemeyen bir ulusal mücadeleyi desteklemek zorunda olmadığı gibi. Bu konuya kaba bir UKKTH bağlamından bakılıyor, ulusal hareketin her türlü siyaseti, her türlü programı, emperyalizm ve gericilik karşısındaki her tutumu desteklenmelidir gibi yorumlar yapılıyor ve bu tutum bir solcu için zorunlulukmuş gibi algılanıyor.

Hiç ilgisi yok!



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 6 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   6   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Yeniden Kürt sorunu... melnur 5 1484 28.09.2021- 09:14
Konu Klasör Kürt halkı hafife mi alınıyor? melnur 2 2667 03.11.2019- 04:26
Konu Klasör Kürt hareketinin Türkiyelileşmesi... melnur 3 2749 21.02.2019- 06:19
Konu Klasör TKP: Kürt sorunu sınıfsaldır melnur 0 1708 12.08.2020- 06:20
Konu Klasör Patronların Kürt Halayı... melnur 1 1177 09.12.2021- 02:49
Etiketler   Kürt,   hareketi,   ile,   ittifak,  
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS